Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.975,32

Bist

10.125,46

İslamoglu İhvan'ı topa tuttu

Mustafa İslamoğlu Hoca son cuma hutbesinde Mısırlı lider Mursi'ye yapılan darbeyi yorumladı.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-07-10 08:39:49

İslamoglu İhvan'ı topa tuttu

'Dünya'da banane diyebileceğimiz bir olay kalmadı. Kaldı ki Mısır'a hiç banane diyemeyiz çünkü Kahire İstanbul'un kardeşidir, Nil Tuna'nın kardeşidir' diyen İslamoğlu, 'Kahire'ye diken batarsa benim canım acır' diyerek konuya giriş yaptı.

BU BİR TUZAKTI

Onlar kirletirler, sömürürler, bitirirler yeraltı ve yerüstünü ondan sonra kirlettiklerini temizlemek için kucağınıza bırakırlar. Dolayısıyla İhvan bu kadar hevesli olmamalıydı, 'sizin kirlettiğinizi biz mi temizleyeceğiz' diye düşünmeliydi, bu tuzağı görmeliydi. Ama onlar da uzun beklemenin, iktidara hasret gitmenin zaafıyla verilen bu şeyi havada kaptılar.




İHVAN'IN SİYASİ TECRÜBESİ YOK


Mısır'da sosyal hayat İhvan'ın elindedir. Mısır'ı kim yönetirse yönetsin, yoksulun babası İhvan'dır, dulun yardımcısı İhvan'dır, çorbası kaynamayanın çorbasını İhvan kaynatır. Gidin herhangi bir yere orada sosyal hayatın temelinde İhvan vardır, kılcal damarlarına kadar girmişlerdir halkın içine. Fakat sosyal hadiselerde bu kadar yaygın, tecrübeli olan İhvan'ın maalesef siyasi tecrübesinin bu kadar olmadığını da bu vesileyle görmüş olduk.

SLOGAN VAR, PROJE YOK

Aklının yerine ağzını koyma zaafımız hala bizi perişan ediyor. Aklımızın yerine ağzını koyduk, onun için de hitabi bir dille konuşuyoruz, yani slogan atıyoruz. Müslümanlar olarak en büyük problemimiz bu, en büyük problemimiz duygusallığımız. Duygumuzun seli aklımızı yok ediyor, onun için de plan yok, proje yok, strateji yok, ince düşünce yok, yok yok yok ne var gerisine duygusallık var, slogan var, görünme var, bağırma var, çağırma var, var var var. O varlar öbürünün yerini tutmuyor. Yani hissiyatımız ilmiyatımızın önünde. Onun için de planlayan kazanıyor, projelendiren kazanıyor, ince düşünen kazanıyor, arge yapan kazanıyor. Elin oğlu seni planlıyor ama sen kendini planlayamıyorsun, elin oğlu senin geleceğini planlıyor ama sen kendi geleceğin üzerine derin bir tedebbür, teemmül, tefekkürde bulunamıyorsun. Onun için hala hissiyatla konuşuyoruz, hala duygusallığımız her şeyin önünde onun için de bizim duygusallığımızı kullanıyorlar, duygularımızı kullanıyorlar, duygularımızı bile yönetiyorlar, duygularımızı istismar ediyorlar.

EZHER ŞEYHİ SÜS BEBEĞİ GİBİ

Bu anlamda bi çift söz söylemezsem karnımın şişi inmeyecek. Ezher şeyhi süs bebeği gibi generalin solunda oturuyordu. Yani benim için hiç süpriz olmadı, içim cız etti. Ezher dünyadaki en eski okuldur, yani bin yıllık Ezher bu durumlara mı düşecekti, benim de okuduğum Ezher.

Bir alim boğazından devlete bağlandı mı artık boğazında devletin yuları var demektir. Ondan sonra hayrını göremezsin çünkü devlet o yuları tutar, istediği yere çeker o da istediği yere gider. Ezher'in mollası sarığıyla sakalıyla cübbesiyle darbeci generalın solunda mı oturmalıydı? Yok mu iki çift lafınız, hadi o lafınız yok orada bulunmayacak kadar da mı onurunuz yok? Sen kimin alimisin?





HAZIR OLMAZSAK BU DÜNYA BİZİ DE YUTACAK

İnsanlık tarihinde belki bütün bir insanlık destanında insanlık tipi bu kadar farklılaşmamıştı. Önümüzdeki gelecek insan tipi geçmiş insan tipinden farklı olacak. Sevinmesi, gülmesi ağlaması, kazanması, oyunu, oyuncağı, harcaması, inanması, inkar etmesi, öğrenmesi çok farklı olacak. Eski öğrenme araçlarının yerini bambaşka araçlar alıyor. Dolayısıyla bambaşka bir dünya bekliyor bizi, bambaşka bir dünyaya hazır olmazsak bu dünya bizi de yutacak. İslam mevcut dünyaya bir meydan okumadır aynı zamanda, mevcut dünyanın dertlerine ilaç taşıyan eczanedir aynı zamanda. Eğer İslam eczanesi de bu yarayı tedavi etmezse insanlığın yarasını tedavi edecek başka bir alternatif eczane yoktur.




(İSLAMİGÜNDEM)

Haber Ara