Ramazan af mı, eğlence mi?

TIMETURK / Mevlüt Yurtseven

Ramazan af mı, eğlence mi?

Pazartesi Ramazan; Afv ve mağfiret ayı mı ? Gelenek kültür ve eğlence festivali mi?

Allah nasip ederse kısa bir süre sonra Ramazan ayına kavuşacağız. Oruç efendimizin risaletinden öncede bilinen bir ibadetti. Hicretin 18. Ayında Bakara suresinin “Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.﴾183) Oruç, sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir. Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse) o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.﴾184(O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur'an'ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah'ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir.﴾185﴿ “ayetlerinin nüzulü ile Müslümanlar üzerine farz oldu ve orucun farz kılınışından itibaren 1433. Ramazan ayını karşılayıp farz olan orucumuzu zaman zaman başlangıç ve bitişinde birer günlük farklar da olsa hep beraber ümmet olarak beraberce idrak edeceğiz. Dünyanın bütün coğrafyalarında aynı anda edeceğimiz dua ve niyazların Allah katında karşılık bulacağını sadece bizim değil insanlığın da kurtuluşunu umacağız

Hem orucun hem de ramazan ayının faziletlerinden bahsedilen çok hadis vardır. Ayette de belirtildiği gibi ramazan ayı kuranın indirildiği aydır ve hadislerde “ Ramazanın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise, cehennemden kurtuluştur “ buyrulmuştur. Bin aydan hayırlı olarak tanımlanan Kadir gecesi de Ramazan ayı içerisindedir. Efendimizin ve ashabının Ramazan ayına ait özel olarak yaptıkları ibadet teravih namazı kılmak ve itikafa girmek olmuş bunun dışında hayatlarını her zaman ki gibi devam ettirmişlerdir. Onların hayatları Kuran üzerine olduğu için hayatlarından farklı olarak yapmaları gereken bir şey olmamıştır.

Osmanlı devletinin son yıllarında direklerarası denen mekan ile Ramazan’a artık eğlence dahil olmuş kurumsallaşmış ve sürecin sonunda yeni bir devletin kuruluşu ile Müslümanlardan ve İslam’dan çok fazla hazzetmeyen yeni devlet için Ramazan kültürel ve geleneksel bir yapıya çevrilmiş içinden afv mağfiret ibadet çıkarılıp güllaç kanto Hacivat ve Karagöz orta oyunu şenliklerine dönüştürülmüştür. 1990 lı yılların başında Refah partili belediyelerde iftar çadırları ve Ramazan etkinliklerinin başlatılması Ramazanın yeniden hakkıyla idrak edilmesi afv ve mağfiret ayına dönüştürülmesi için bizlere bir umut olacakken geldiği nokta tam manası ile hayal kırıklığıdır.

Bu etkinliklerin amacı büyükşehir belediyelerimizin birinin resmi internet sitesinde şöyle anlatılmaktadır.” … Büyükşehir Belediyesinin ana hedefleri arasında yer alan kentin kültür ve sanat yaşamını zenginleştirmek. Kent kültür geleneği içinde önemli yer tutan Ramazan olgusunu, anlamını yitirip alışkanlığa dönüşmüş klasik rutinlerle yaşanması yerine anlamına yaraşır biçimde, kentin geleneksel dokusuna uygun düşecek ortamlarda kutlamak, bu yolla ortak kent kültürü oluşumuna ve hemşehrilik bilincinin gelişimine katkıda bulunabilmek. Hazırlanacak bir program çerçevesinde sunulacak gösterilerle kent halkını, unutulmaya yüz tutmuş geleneksel eğlence biçimleri ve geleneksel yaşam tarzı hususlarında aydınlatabilmek. Unutulmaya yüz tutan ramazan geleneklerinin unutulmasını önlemek, çağdaş normlarda gündeme getirerek yaşatmak...” olarak anlatılmaktadır. Gerçekleşecek aktiviteler ise “Geleneksel İftar yemekleri, Mehteran konser ve gösterisi, halk konserleri, Karagöz, kukla, cambaz, hokkabaz ve halk dansları gösterileri, orta oyunu, el sanatları panayırı gibi çeşitli geleneksel etkinlikler “ olarak sayılmaktadır. Bu program bir başka program ise “ Büyükşehir Belediyesi’nin geleneksel hale getirdiği Ramazan Şenliği, bu yıl da dopdolu etkinliklerle gerçekleştiriliyor. Şenlik…Özdemir Erdoğan konseriyle başladı. Geçen Ramazan’da olduğu gibi bu Ramazan’da da her cuma akşamı Şair-Yazar Sunay Akın, ‘Mahya Işıkları’ adlı tek kişilik gösterisiyle …. buluşacak. Ayrıca .... günü Eşref Vakti konseri, ….. günü Karadenizliler Gecesi Gizem Kara konseri, ….. günü Ümit Sayın konser verecek. Ayrıca tiyatro, dans gösterileri, fasıl, yöresel geceler, animasyon gösterileri, orta oyunları, geleneksel Ramazan eğlenceleri nostalji yaşatacak. “ bu iki büyükşehir belediyesinden biri CHP li diğeri AKP li dir. Bütün belediyeler imkanlarını seferber ederek bu tür etkinlikler düzenlemeye çalışmakta ve bütün bu yapılanlar için binlerce liralık bütçeler ayırmaktadır.
Ramazan ayı ve oruç asli manasından uzaklaştırılmaktadır zamanında Müslümanların ibadetlere bir hoşluk letafet katması için geliştirdikleri bazı gelenekler ibadetlerin yerini almaya başlamıştır ve bu etkinlikleri organize edenlerin iyi niyeti ve samimiyeti bu sonucu değiştirmemektedir. Asli anlamından uzaklaşmış bir Ramazan ayı gündüzleri dini geceleri ise seküler bir hayata aitmiş gibi algılanmaya başlamış gündüzleri ibadet geceleri ise eğlence ile geçecek festival gibi bir kültür ayına dönüşmektedir. Zamanımız ve paramız israf edilmekte daha kötüsü ise bu ülkede seküler yöneticilerin yapamadığı başaramadığı zemin kayması maalesef Müslümanlarca güle oynaya eğlenerek yapılmaktadır.

Belediyelerimizin bu konuda yapacakları daha güzel israf ve gösterişten uzak Ramazanı afv ve mağfiret ayına çevirecek etkinlikler programlar hazırlayabilirler. Ramazanı aslına uygun efendimizin sünnetine yakışır bir şekilde idrak edecek gecesi ve gündüzü ile beraber yaşanacak asli haline dönüştürmemiz ve dönüşmemiz gerekmektedir. Eğer bunu yapamazsak her şeyin misli ile verildiği bu ayda vay halimize.