Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Müslüman Kardeşler güçlenerek dönebilir

Mısır’ın önemli entelektüellerinden Fehmi Huveydi son gelişmeleri değerlendirdi: İnsanların oylarıyla iktidara gelen Mursi’nin ordu tarafından böyle uzaklaştırılması çok üzücü. Fakat Mısır’da olanlara askeri darbe demek için erken, şu anda daha çok bir askeri müdahale görüntüsü veriyor. 97’de Türkiye’de yaşananlardan sonra Erdoğan ve AK Parti güçlenerek iktidara geldi. Müslüman Kardeşler de böyle olabilir.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-07-08 10:49:53

Müslüman Kardeşler güçlenerek dönebilir

Akşam Gazetesi'nden Şenay Yıldız Mısır'ın önemli entellektüellerinden Fehmi Hüveydi ile Mısır'Da ki yaşanan gelişmeleri ve bölgeyi ele alarak ayrıntılı bir değerlendirme yaptı.

Mısır’da sandıkla iş başına gelen ilk cumhurbaşkanı Muhammed Mursi 3 Temmuz akşamı ordu tarafından devrildi. Mursi’nin devrilişi tüm dünya tarafından canlı yayında izlenirken orduya destek veren sivillerin coşkulu görüntüleri “Arap Baharı’nın sonu mu geliyor?” tartışmalarını tetikledi. Mısır’da son günlerde yaşananları Arap dünyasının önde gelen gazeteci yazarlarından Fehmi Huveydi ile konuştum. Köşe yazısına sansür uygulandığı için El Ahram’daki 50 yıllık kariyerine veda eden, Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek ve mevcut yönetimi eleştirdiği için resmi televizyonlara çıkmasına yasak getirilen, İran İslam Devrimi sonrası Tahran’a giderek Humeyni’yi tebrik eden ilk Arap gazeteci olan Fehmi Huveydi Mısır’da olanları Türkiye’de 28 Şubat 1997’de yaşananlarla paralellik kurarak yorumluyor. Ancak Mısır’da olanlara darbe demek için “henüz erken” diyor.

Arap dünyasının önde gelen gazeteci yazarlarından Fehmi Huveydi, Mısır’da ordunun yönetime el koymasının ardından ülkesindeki son durumu AKŞAM’a yorumladı:

- Mısır’da insanların bir yıl önce seçimle işbaşına getirdikleri Muhammed Mursi’ye toplumun bir bölümünün bu kadar tepki göstermesinin sebebi nedir?

Birincisi Mısır’daki farklı siyasi grupları içine almayı beceremedi. Bu nedenle Müslüman Kardeşler dışındaki tüm siyasi gruplar, medya, hâkimler, polis ve ordu tümüyle kendisine karşı idi. Ayrıca, geçen yıl çok büyük ekonomik sorunlar yaşadık. İnsanlar bazen su, elektrik bulamadı, iş bulamadı… Tüm bu sorunların büyük etkisi oldu. Şu anda Mısır sokaklarında iki grup var. Fakat bunların çoğunluğu politize olmuş gruplar değil; daha çok yüksek fiyatlar, işsizlikten çok çekmiş insanlar. Bazıları dışarı siyasi nedenlerle çıktı ama çok büyük bir kısmı da sosyal ve ekonomik nedenlerle çıktı. Mursi’yi destekleyenler ise temelde ideolojik nedenlerle destekliyorlar. Üçüncüsü, hem bölgeden hem de bölge dışındaki Batı başkentlerinden -özellikle de Washington’dan- büyük baskı vardı. Medya her gün kendisini hedef alan yayınlar yapıyordu ve bir süre sonra insanlar Mursi’nin doğru adam olmadığını düşünmeye başladı. Elbette hatalar yaptı ama kendisine yeterince zaman verilmediğini de düşünüyorum.

ERBAKAN BENZETMESİ

- Mursi ülkedeki diğer siyasi gruplarla yeterince işbirliği yapmaya çalıştı mı?

Mursi denedi aslında ama onlar işbirliği yapmak istemedi. Bazen Mursi’nin verdiği sözleri tutmadığını söylediler, bazen de başka gerekçeler gösterdiler… Biliyorsunuz, Türkiye’de de laik ve İslamcı gruplar var. 1997’de sizde de insanların bir kısmı Erbakan’a karşıydı. O dönemde ordu laik halk çoğunluğunu destekledi. Şimdi burada da aynı şey yaşandı.

- Türkiye’deki 28 Şubat 1997’de yaşananlarla mı örtüştürüyorsunuz Mısır’da olanları?

Bir bakıma evet. Tabii Mısır’da ordu Türkiye’dekinden farklı bir yapıdadır ve Müslümanlığa bağlıdır. Bu nedenle ordu için “İslamcılara karşılar” diyemem ama siyasi nedenlerle Müslüman Kardeşler’e karşılar. Türkiye’de ise ordunun İslamcı gruplarla sorunu vardı. Burada İslamcılarla dini açıdan bir sorun yok, kendileri de dindarlar. Dini nedenlerden değil ama siyaseten Müslüman Kardeşler’i istemiyorlar.

MÜDAHALEYE MECBUR KALDI

- Ordu mensuplarının siyasi açıdan Müslüman Kardeşler’e karşı olmasının sebebi nedir?

Çünkü iktidara geldikten sonra insanların ihtiyaçlarını gidermeyi başaramadılar. 80 yıl yasaklanmış bir yapının ülkeyi yönetebilecek altyapıları yoktu, bunu beklemek de hiç gerçekçi değil zaten bunca yasaklama döneminin ardından… Ordunun Mısır’da çok özel bir konumu var. İnsanlar birbirleriyle neredeyse savaşacak noktaya geldiler. Bu nedenle ordu farklı grupları birbiriyle konuşmaya zorlamak için müdahale etmek zorunda kaldı diye düşünüyorum.

DARBE DEMEK İÇİN ERKEN

- Çarşamba gecesi olanlar Müslüman Kardeşler’in Mısır’ı yönetme döneminin sonu mu?

Öyle düşünmüyorum. Çünkü Türkiye’de 97’de Erbakan’ı istifaya zorladılar ve iktidarı terk ettirdiler. Ama bunun sadece birkaç yıl ardından Erdoğan seçimleri büyük bir üstünlükle kazandı ve AK Parti iktidara geldi. 97’de Erbakan düşüncesi için bir son olmadı yani. Tabii siyasette hiçbir zaman geleceğin ne getireceğini bilemezsiniz ama 80 yıldan uzun süredir var olan bir yapıdan bahsediyoruz ve bunun onlar için bir bitiş olduğunu söylemek için çok erken. Türkiye’deki örneğe bakarak, burada da böyle olabilir diyorum.

- Batı dünyasında Mısır’da darbe mi yoksa sadece bir askeri müdahale mi olduğu tartışılıyor. Siz nasıl bakıyorsunuz?

Bence bu bir darbe değil, şu anda bir askeri müdahale görüntüsü veriyor. Çünkü şu anda ordu bize “Siyaset yapma derdimiz yok, siyasetçilerin yönetim kurmasının önünü açacağız” diyor. Fakat sorun şu ki bizim güçlü siyasi partilerimiz yok. Tahmin ettiğim, ordunun en azından önümüzdeki 1 yıl diğer siyasi grupların da katılımını sağlayabilmek için ülkeyi yöneteceği. Şu anda bu kadarıyla askeri müdahale gibi görünüyor, darbe olup olmadığını bundan sonra yaşanacaklarla göreceğiz. Bana bu soruyu daha sonra tekrar sorarsanız, daha net yanıt verebilirim.

MANSUR DEĞİL MAKAM ÖNEMLİ

- Ordunun Mursi’nin yerine Adil Mansur’u getirmesini nasıl yorumluyorsunuz? Neden bu isim seçildi?

Mansur’u Mısır’da kimsenin tanıdığını söyleyemem, kendisinin hiçbir siyasi geçmişi yok. Ama burada önemli olan temsil ettiği makam, kendisi değil zaten. Ordu da ismi değil, bir makamı seçti aslında. Yani Anayasa Mahkemesi Başkanı olması nedeniyle seçildi. Çünkü Anayasa Mahkemesi’nin Mısır toplumunda saygınlığı yüksektir.

İÇ SAVAŞ ÇIKMAZ

- Bundan sonrasında ne olacak peki? Mısır’da Mursi karşıtları ve yandaşları arasındaki gerilimin iç savaşa dönüşebileceği yönünde bir endişeniz var mı?

Sanmıyorum. Bundan sonra olacaklar çok önemli. Ordu şu anda Müslüman Kardeşler dâhil tüm siyasi grupların sisteme entegre edileceğini söylüyor. İnsanları şu anda susturmak için de gerçekten bunu yapmak istedikleri için de böyle konuşuyor olabilirler. Bunun gerçekleşip, gerçekleşmeyeceğini bekleyip görmek lazım. Legal açıdan bu bir askeri darbe ama siyasi olarak bu bir askeri müdahale. Bu nedenle en az 6 ay beklemeliyiz. ARAP BAHARI DEVAM EDİYOR

- Mısır’da ordunun yönetime el koyması Arap Baharı’nın sonu mu tartışmalarını başlattı. Siz ne düşünüyorsunuz?

Hayır, öyle olduğunu düşünmüyorum. İnsanlar sokakta olduğu ve Facebook ve Twitter üzerinden örgütlenip, seslerini yükseltme cesareti gösterdiği sürece Arap Baharı’nın sonu denemez. Şu anda insanların seslerini yükseltip, rejimi eleştirme konusunda çok daha fazla cesaretleri var. Bu gerçek Arap Baharı ve Tunus’tan Fas’a, Suudi Arabistan’a her yerde oluyor… İnsanlar gözlerini açıp, seslerini yükseltiyorlar, önemli olan bu.

- Mısır’daki halk devrimi ordu tarafından ele geçirilmedi mi sizce?

Birincisi, ordu Mursi’yi destekleyenler ve desteklemeyenler arasında çatışma çıkmasından endişe ediyordu. Mursi’yi destekleyenler arasında cihaddan bahseden kişilerin olduğunu ve bunun polisi endişelendirdiğini unutmayın. Polis “Biz durumu artık kontrol altında tutamıyoruz, askeri destek şart” dedi. Bu nedenle ordu olaya müdahale etti. Ama bence bu böyle devam etmeyecek ve birkaç gün içinde her şey değişecek.

YÖNETİCİ DEĞİL İNSANLAR

- Bu hafta Mısır’da yaşananlar bölge ülkelerine nasıl bir mesaj veriyor?

Buna karar vermek için çok erken. Parlamento seçimlerine kadar beklememiz lazım. Ama önemli olan şey şu anda yöneticilerden bahsetmiyoruz. İnsanlar meydanlarda ve artık yöneticilerden değil insanlardan bahsediyoruz. Bence temel mesaj artık insanlar yöneticilerden daha önemli ve yöneticiler de eskiden iddia ettikleri kadar güçlü değiller.

CEZAYI ORDU VERMEMELİ

- Ordu Mursi’yi iktidardan uzaklaştırarak doğru şeyi mi yaptı yani?

Mısır’da daha önce Kıral Faruk döneminde böyle bir şey görmüş ve Faruk görevden uzaklaştırılmıştı. Mısır’da ilk kez seçilmiş bir cumhurbaşkanı oldu ve bu şekilde görevden alınması çok üzücü. Ülke tarihinde ilk kez liberal siyasi grupların orduya müdahale çağrısında bulunduklarını gördük. Çünkü kendileri zayıf ve bir alternatif olarak ortaya çıkabileceklerinden emin değildiler, ordudan güç almak için müdahale etmesini istediler ve ordu hakim gücü değiştirmek için devreye girdi. Demokratik açıdan bakarsak, bu kararın insanlara bırakılması lazım. Mısır’da gelinen bu aşamadan sonrasında hızlıca seçime gidilmeli ve halkın tercihinin ne olduğu anlaşılmalı. Mursi’yi suçlamak ve gerekiyorsa gelecekte cezalandırmak ordunun değil; insanların işi olmalı. Çünkü onun için oy verenleri insanlar, ordu değil. 

Haber Ara