Avukatlar duruşmaya gelmedi, casusluk davasında karar ertelendi

Türkiye'ye ait devlet sırrı niteliğindeki askeri ve siyasi bilgileri İran istihbarat servislerine aktardığı gerekçesiyle haklarında dava açılan 2'si İranlı 11 sanığın yargılanmasında sona gelindi. Savcılık esasa ilişkin mütalaasını mahkemeye verdi. Hakkında beraat istenen 3 sanığın avukatı duruşmaya mazeret belirtmeden gelmediği için mahkeme heyeti karar veremedi.

Mütalaada sanıklardan İranlı sanıklar Shahram Zargham Kohei ile Mohammad Reza Esmaeilpour Ali Malek'in devletin güvenliği iç veya dış siyasi yararı bakımından gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla temin ettikleri gerekçesiyle 15 ile 20 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. İranlı sanıkların Iğdır ve Ağrı'daki faaliyetleri sırasında onları ücret karşılığında aracıyla gezdiren Bilal Tanrıkulu hakkında ise casusların bilgi toplamasına yardım ettiği gerekçesiyle 15 yıldan 20 yıla kadar hapis verilmesi istendi. Timur Ağrı'nı ise siyasi ve askeri gizli belgeleri temin ettiği, bu bilgileri İran İslam Cumhuriyeti istihbarat birimleri çalışın ve görevlilerine vermekten dolayı İranlı sanıklarla aynı oranda ceza alması istendi.

İki sayfadan oluşan mütalaada iddianamenin içeriği, dosyanın kapsamı ve yargılamaya göre bazı değerlendirmeler de yer aldı. İran İslam Cumhuriyeti görevlileri, ülkelerine ticari, gezi veya ziyaret amaçlı giden Türk vatandaşlarının gümrük kapısında yaşamış oldukları zorlukları, asayiş olayları neticesinde karşı karşıya kaldıkları zorlukları kullanarak onarla yardım vaadiyle ya da ticari ilişki bahanesiyle irtibat kurduğu ifade edildi. Yapılan sözde yardım sonrasında Türkiye'ye ait askeri ve siyasi bilgileri, vatandaşların istekleri veya para karşılığında talep edildiğine yer verildi.

Savcı, şüpheli şahısların araç ev ve üst aramaları neticesinde, elde edilen telefon ve sim kartlarında İranlı şahıslar adına kayıtlı olan telefon numaraları akrabalık ve komşuluk ilişkisi içersinde olan şahıslar haricinde farklı numaraları olduğunu belirterek, şüphelilerin bir birileriyle soruşturma kapsamında suç bakımından irtibatlı olmadıkları, İranlı şahıslara bağımsız olarak bilgi sızdırdıklarını kaydetti.

Davada tutuklu bulunan İranlı Shahram Zargham Kohei ile Mohammad Reza Esmaeilpour Ali Malek'in haricinde tam isimleri belirlenemeyen İranlı İbrahim, Aziz, Ali, ile Yaghoub Ahnoukhosh, Ardalan Ghorbanzadeh, Abdolkarim Ahnou Khosh'un Türkiye'de casusluk faaliyeti yürüttüğünü aktaran savcılık, dosyaları davadan ayrılan bu şüphelilerin, sanıklardan bir kısmına doğrudan İran İslam Cumhuriyeti adına casusluk yapmaları teklifinde bulundukları bilgisini paylaştı. Mütalaada dikkat çeken diğer bir husus ise casusluk sanıklarının bir kısmının kendileriyle irtibat kuran İranlıların ajan olabileceğinden haberdar olmadığı, bazı sorulara iyi niyetle cevap verilmiş olabileceğiyle ilgili.

Sanıklar Shahram Zargham Kohei ile Mohammad Reza Esmaeilpour Ali Malek'in İran İslam Cumhuriyeti adına casusluk faaliyeti amacıyla Türkiye'de bulunduklarını belirten mütalaada; "Sanıkların ellerinde İran İslam Cumhuriyeti istihbarat teşkilatlarına ait kamera fotoğraf makinesi ve GPS cihazlarının bulunduğu, yabancı ülke ve vatandaşları için asker siyasi gizlilik içeren MİT binası, askerlik şube başkanlığı, kaymakamlık binası, emniyet amirlikleri, hastane, yol ve baz istasyonu gibi stratejik öneme haiz fotoğraf görüntü ve koordinatlarını aldıkları yine Ağrı ve Iğdır illerindeki binaların yanı sıra askeri birlik, köprü ve petrol-gaz boru hatlarına ait güzergahları da bu bölgeleri gezerek GPS cihazı ile koordinatlarını aldıkları." ifadesi yer aldı.

Davanın 7. duruşmasına tutuklu üç sanık katıldı. Sanıklar ve avukatlara mütalaaya karşı savunma yaptı. Mütalaada beraatleri istenen sanıklardan Kamil Aras, Ali İbiş ve Nurettin İbiş'in avukatları mazeret belirtmeden duruşmaya gelmedikleri için mahkeme kararını veremedi. 3 sanığın tutukluluk haline karar veren mahkeme heyeti, davayı ileri bir tarihe erteledi.