Başbakan Yardımcısı Arınç: Mısır'ı gören darbecilerin kanları depreşiyor

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Mısır'da yaşanan darbeyi kınamayanlara ağır eleştiriler yöneltti. Yüzde 52 oyla seçilmiş Mısır Cumhurbaşkanı Mursi'nin görevden uzaklaştırılmasına tepki gösteren Arınç, Türkiye'deki bazı kesimlerin Mısır'a bakarak darbeciliklerini hatırladıklarını savundu.

Bülent Arınç, Bursa'nın Gemlik ilçesinde Büyükkumla Barajı temel atma töreninin ardından gazetecilere değerlendirmelerde bulundu.

Mısır'da üzücü olaylar yaşandığını, Cumhurbaşkanı Mursi'nin görevden uzaklaştırıldığını hatırlatan Bülent Arınç, şöyle konuştu: "Ortadaki gerçek şudur; halkın oyları ile seçilen bir cumhurbaşkanı ve onun hükümetini darbe yolu ile görevden uzaklaştırıldı. Bu çok üzücüdür, kabul edilemez bir olaydır. Önce Dışişleri Bakanımız açıklama yaptı, dün de Sayın başbakanımız düşüncelerini açıkladı. Esasen bu konuşmadan önce İstanbul'da Dolmabahçe'de bir değerlendirme yapılmış ve Mısır olayı etraflıca görüşülmüştü. Öncelikle demokrasi açısından baktığımızda Mısır'da yaşanan gelişmeleri reddetmek zorundayız. Bu bir darbedir. Seçilmiş hükümet yetkileri alınarak görevden uzaklaştırılmıştır. Ordu elindeki silahla yapmıştır. Kendisine destek olan bazı sivil kuruluşların olması bunu darbe olmaktan çıkartmaz. Yapılan iş demokrasiye doğrudan müdahaledir. Yüzde 52 oyla seçilmiş bir cumhurbaşkanını gözaltına alıp tutuklamak darbe niteliğini ortadan daldırmaz. Bunu Mısır halkına bir ihanet olarak kabul ediyoruz."

Türkiye olarak geçmişte yaşanan acı tecrübelere bakıldığında Mısır halkını daha iyi anladıklarına vurgu yapan Arınç, şöyle devam etti: "Bizim düşüncemiz şudur ki; bu olayı bir darbe olarak, bir el koyma olarak, hükümetin yetkilerini gasp etmek olarak görebiliriz. İkinci olarak göreve gelen ve kurulacak hükümete şu uyarıyı yapmamız lazım. Hiçbir şekilde siyasi tutuklamalar ve gözaltılar olmamalıdır. Başbakan 1 yıl hapse mahkum edildi. Cumhurbaşkanı hakkında da iddialar var. Mursi halkın oyuyla seçilmiştir. Derhal bırakılmalıdır. Tutuklamalar derhal son bulmalı, gözaltındakiler serbest bırakılmalıdır. Halka şiddet uygulanmamalıdır. Dün ve bugün, Mursi taraftarı olarak ön tarafta görülen bir insanı başından vurulmuş olarak izledik. Hiçbir şekilde ordu ve silahlı güçler halkına Esad'ın yaptığı gibi şiddet kullanmamalı, taleplerini kulak ardı etmemelidir."

Mısır halkına da seslenen Arınç, "Şunu söylemek istiyorum, sizi çok iyi anlıyoruz. 25 Ocak manifestosunu çok iyi anlıyor ve sizi takdir ediyoruz. Yaşadığınız acıları acımız görüyoruz. Kesinlikle şiddete sapmayın. Çatışmayın, can ve mal kaybı yapmayın. Darbecilerin istediği budur, oyunları bozun. Bu oyuna gelmeyin. Emin olun ki demokrasi bütün sorunları çözecek."

"AH BİZDE DE OLSA KEŞKE' ÖZLEMİNİ ÇEKENLER VAR"

Mısır'daki darbeyi kınayıp tepki göstermeyenleri de eleştiren Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, şunları kaydetti: "Bir mesajımız da dış dünyaya, ABD, AB ve Körfez ülkelerine, bu darbeyi ilk saatinde kutlamak için sıraya girenlere. Neden korktunuz da bu darbeyi kutlamak için bir gün bile beklemediniz? Darbecilere alkış tutanlar hiçbir zaman iflah olmadı. Geleceğinizi kurtarmak istiyorsanız halkla birlikte olun. Hiçbir darbe şirin gösterilemez. Biraz da muhalefetimize. Muhalefetimiz yarım ağızla bir taraftan darbeyi kınarken bir taraftan da Mursi'yi eleştirmekten geri durmuyor. Çok yazık. Hükümetler hata yapmış olabilir ama bu hataların hiçbiri insan hayatına mal olmadı. Siyasilerin hükümetlerin hata yapması mümkündür. Bunun karşılığı darbe yapmak değildir. Halk bu hatayı seçimde ve sandıkta düzeltir. Demokrasilerde tek yol vardır, halkın iradesine müracaat etmektir. 'Siz yanlış yaptınız diyerek' darbe yapacağını söyleyen despotlara da hak vermek ne var ki bizim muhalefetimizin genlerine işlemiştir. Tüm muhalefeti kast etmiyorum. Ama Sayın Kılıçdaroğlu, buradaki gelişmeyi yorumlarken aslında aba altından AK Parti'ye sopa göstermeye çalışıyor. Yazık çok yazık. Bir ana muhalefet partisinin bir taraftan yarım ağızla darbeyi kınarken, bir taraftan da seçilmiş hükümetlere, halk iradesi ile iktidara gelenler, 'sizin sonunuz da böyle olur haaa! Ayağınızı denk alın' demek bir ana muhalefet liderine, iktidara gelecek, gelmesi muhtemel bir partinin genel başkanına yakışmıyor. Yarım ağızla değil, tam ağzınızla 'Eğer Mısır'da yapılanlar dünyanın başka yerinde de yapılsaydı biz yine ilkesel olarak aynı şeyi söylerdik. Yapılan yanlıştır, çirkindir, kötüdür, darbedir, halk iradesine karşı baskıdır, lanetliyoruz. Mesele Mısır meselesi değil, mesele demokrasiye sahip çıkma meselesidir. Bunu tam düşüncesi ve görüşü olarak ne yazık ki sadece AK Parti kaldı Türkiye'de. Bir zamanlar 'ordu darbe yapsın da bunlardan başka türlü kurtulamıyoruz' diye bekleyenlerin biz uslandığını zannediyorduk. Ama kanları depreşiyor, bir yerlerdeki bu hareketleri görüp 'ah bizde de olsa keşke' özlemini çekenler var, sayıları biraz azalmış da olsa."

Mısır'daki darbeden çıkarılacak çok dersler bulunduğunu ifade eden Arınç, "Çıkaracak çok dersler var. Biz meseleyi biliyoruz ama başta ana muhalefet olmak üzere Türkiye'de medyanın da siyasetin de demokrasi özlemiyle yanıp tutuşan insanların da çıkartacağı çok büyük dersler var. Mursi ile dayanışma içerisindeyiz, Mısır halkı ile dayanışma içindeyiz. Horlanan, zorlanan, mağdur ve mazlum Mısır halkı ile dayanışma içerisindeyiz. Darbecilerin postalı ve silahı karşısında korumasız ve çaresiz kalan herkesle dayanışma içerisindeyiz. Bunu bütün dünya bilsin."