Dolar

34,8957

Euro

36,7306

Altın

3.012,17

Bist

10.058,63

Biri diktatördü, diğeri müslüman

Arap Baharına gölge düştü. 2,5 yıl önce diktatörleri devirmek için başlatılan hareket amacından saptı.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-07-05 09:10:44

Biri diktatördü, diğeri müslüman
Demokrasi talebiyle, özgürlük talebiyle yapılan ayaklanmaların artık hiçbir meşruluğu kalmadı.
Mübarek'i devirmek tamam da, Mursi'yi devirmek nereden çıktı? Mübarek çalan çırpan, katleden, özgürlük-demokrasi gibi kavramları zihinlerden zorla silmeye çalışan bir diktatördü. Mursi ise 30 yıl sonra yapılan ilk demokratik seçimin Cumhurbaşkanıydı.

Mübarek devrildi çünkü suçluydu, suçu diktatör olmaktı. Muhammed Mursi de devrildi. Tek suçu Müslüman lider olmaktı.

Aslında Mısır'da yaşananların özeti bu. Sadece Mısır'la kalır mı bu iş? Bence ‘hayır'

En başa dönelim. 2010 Aralık ayına. Tunus'ta başlayan ayaklanmaya. Tunus, Mısır, Libya ve Suriye, dört ülke, dört diktatör. Üçü devrildi yerine Müslüman kardeşler ekolünden gelen liderler seçildi.

Niye seçildi? Çünkü bu ülkelerin halkları demokrasi istiyordu. Alın size demokrasi, işte sandık işte adaylar. Oyları verdiler, sandıktan Müslüman liderler çıktı.

Buraya dikkat çekmekte fayda var. Bu ülkeler tarihlerinde ilk kez demokratik seçimler gördü. Kaddafi'nin, Mübarek'in yaptığı tek partili ya da çok partili olsa da ‘sıkıysa oy ver' tehdidi altında yapılan seçimler değil. İsteyenin istediği partiye oy vereceği seçimler.

Diktatörler haklıydı, seçme hakkı vermiyordu. Çünkü verse kaybedeceklerdi. Çünkü bu ülkelerin tabanında Müslümanlık vardı onlar da kendilerini en iyi temsil ettiğine inandıkları partiyi yani Müslüman Kardeşler ekolünün o ülkelerdeki siyasi oluşumlarına oy vereceklerdi.

Nitekim öyle oldu, isteyen istediğine oy verdi. Demokrasi istiyorlardı ya hayatlarında ilk kez demokratik seçim yaptılar. Müslüman Kardeşleri seçtiler.

Sonra olmadı bir daha. Sandıktan Müslüman çıkmayana kadar devam. Bu işin sonu buna doğru gider.
Peki dördüncü ülke hangisi? Suriye. Diktatör neden devrilmedi? Çünkü devrilirse yerine Müslümanlar gelecek.

Karma karışık görünen mesele aslında bu kadar basit.

Arap Baharı artık inandırıcılığını kaybetti, amacından çıktı. Bu oyunu kuranlar, Arap ülkeleriyle çocuk oyuncağı gibi oynamaya başladı. Araplar da buna alet oldu.

Tunus'ta, Libya'da durum farklı mı? Kesinlikle ‘değil'. Tunus'ta Zeynel Bin Abidin Ali devrildikten sonra ülkenin en önemli siyasi lideri olan sürgündeki Nahda Hareketinin Genel Başkanı Raşit Gannuşi Tunus'a döndü İlk açıklaması “seçime katılmayacağım” oldu. Çünkü biliyordu seçime katılsa ortalık karışacaktı. Tansiyonu düşürmek adına kendi girmedi ama sonuçta aynı ekol seçildi.

Libya'da da aynı manzara yaşandı. İkisinin durumu da Mısır'da bugün gelinen noktadan çok farklı değil. Birinde laikler ayakta tıpkı Mısır'daki gibi, diğerinde ise aşiret kavgalarından henüz o aşamaya bile gelinemedi.
SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara