Dolar

34,8761

Euro

36,7523

Altın

3.038,06

Bist

10.140,82

Bahçeli: Mısır'ın yapması gereken demokratik kuralların arkasında durmasıdır

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Mısır'daki askeri darbeye tepki göstererek, "Unutulmamalıdır ki, demokrasiye rağmen hiçbir yönetim ayakta kalamayacak, demokrasiye karşı hiçbir yönetimin meşruluğu ve ahlakiliği bulunmaya

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-07-04 15:29:15

Bahçeli: Mısır'ın yapması gereken demokratik kuralların arkasında durmasıdır
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Mısır'daki askeri darbeye tepki göstererek, "Unutulmamalıdır ki, demokrasiye rağmen hiçbir yönetim ayakta kalamayacak, demokrasiye karşı hiçbir yönetimin meşruluğu ve ahlakiliği bulunmayacaktır. Darbe yönetimleri tarihin eskimiş sayfalarında kaldığından, geriye dönüşler, geçmişin yanlışlarına tekrar yönelmeler zaman kaybı olmanın ötesinde; toplumsal felaketlere, bölünmüşlüklere ve yeni tip diktatörlere de kaynaklık teşkil edecektir. Çare demokrasidir, çıkış demokrasidedir, çerçeve demokrasiyle sınırlı kalmalıdır. Mısır'ın yapması gereken demokrasi vicdanının, demokratik kuralların kararlılıkla arkasında durmasıdır." değerlendirmesinde bulundu.

    Bahçeli, Mısır Arap Cumhuriyeti'ndeki Askeri Müdahale hakkında yazılı bir açıklama yaptı. Arap Baharı'nı yakın tarihin en önemli hadiselerinden birisi olarak niteleyen Bahçeli, Tunus'ta başlayıp önce Mısır'a; ardından da Yemen, Bahreyn, Libya, Fas, Cezayir ve Suriye'ye kadar sıçrayan olayların durulması, sakinleşmesi ve meşru sınırlara çekilmesi bugüne kadar mümkün olmamıştır. Özellikle Mısır, 25 Ocak 2011 tarihinden itibaren bir türlü düzen ve dengeye kavuşamamıştır. Bilindiği gibi, Mısır'ın devrik Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek, 30 yıllık baskıcı iktidarını 18 günde kaybederek 11 Şubat 2011 tarihinde görevinden ayrılmak zorunda kalmıştır. Mısır'da 16-17 Haziran 2012 tarihinde yapılan ikinci tur seçimlerde, Özgürlük ve Adalet Partisi'nden aday olan Muhammed Mursi yüzde 52'ye yakın oy desteğiyle ilk defa seçilmiş bir Cumhurbaşkanı olarak görev almıştır. Ne var ki, Mursi yönetiminin bir yıllık performans ve icraatları, Mısır'ın tansiyonunu düşürememiş, cepheleşmesini hafifletememiş, gerilimini azaltamamış ve biriken sorunlarını çözememiştir." diye konuştu.

    Büyük umutlar bağlanan Mursi yönetiminin, açılan demokratik krediyi çok çabuk israf ettiğini, beklentileri karşılayamadığını belirten Bahçeli, şu ifadeleri kullandı: "Anayasa değişikliği konusunda dayatmacı tercihler, ekonomide başarısız adımlar, partizanca yaklaşımlar, farklı toplum kesimlerine soğuk ve mesafeli bakışlar Mısır'ı için için kaynatmış ve karıştırmıştır. Hüsnü Mübarek'i protesto için Tahrir'e dökülenler, bu defa da göreve gelişi bir yılı bile dolmadan Mursi'ye karşı toplanmışlar ve geniş ölçekli itirazlarını seslendirmişlerdir. Sonunda 3 Temmuz itibariyle Mısır ordusu yönetime el koymuş, Mursi'yi ve İhvan hareketini iktidardan uzaklaştırmıştır."

    "BU MÜDAHALENİN DEMOKRASİYE SIĞAR HİÇBİR YANI YOKTUR"

    Mısır'ın bu noktaya gelmesinde iktidarıyla muhalefetiyle herkesin payı ve katkısı olduğunu bildiren Bahçeli, "Her ne kadar Mursi hali hazırda mağdur rolünde ise de, kendisine verilen imkanları adaletli ve kapsayıcı kullanamadığından dolayı kusurludur. Ancak bu askeri müdahalenin demokrasiye sığar hiçbir yanının olmadığı ve hiçbir şekilde de hoş görülemeyeceği ortadadır. Ne olursa olsun, demokratik mekanizmalardan süzülerek iktidara gelen, halkın iradesine riayet ederek sorumluluk alan siyasi bir yönetimin yine aynı güzergahı takip ederek görevden ayrılması en doğru, en ahlaki ve en geçerli çıkar yoldur." şeklinde konuştu.

    BATI'NIN SESSİZLİĞİNE TEPKİ

    Tüm bunların yanında, Tahrir Meydanı hem demokrasiye hem de darbeye açılan birbirine uzaktan yakından benzemez 2 kapı olarak hafızalara kazınacağını kaydeden Bahçeli, Mısır'daki son gelişmelerin aynı zamanda 2 yılı aşkın süredir Tahrir'e yüklenen tüm pozitif anlamları boşa çıkarmakla kalmamış, demokrasiyi de sabote ettiğini ifade etti. Dünya kamuoyunun tepkisine de değinen Bahçeli, dün demokrasiyi tavsiye ve telkin edenlerin, bugün askeri yönetimlere düşük yoğunluklu tepki göstermelerini ve yalnızca 'kaygılıyız, herkesi itidale davet ediyoruz' klişeleriyle vaziyeti idare etmeleri geri plandaki niyetleri tercüme etmesi bakımından kayda değer olduğunu dile getirdi.

    "ORTADOĞU VE ÜLKEMİZE TESİRLERİ MUHAKKAK GÖRÜLECEKTİR"

    Demokrasi mücadelesinden darbe yönetimi mecrasına kayılması tamiri ve tarifi çok zor olacak bir kayıp ve kayma olarak şekilleneceğini aktaran Bahçeli, bugünkü şartlarda demokrasiye sahip çıkmanın, halkın çağrılarına kulak vermenin her siyasi kurumun ertelenemez ve geciktirilemez vazifesi olduğunu belirtti. Demokrasi dışı arayışlara, ara rejim heveslilerine, vesayetçi düzenlere ortam ve fırsat vermemek için iktidar mevkiinde bulunanların sabırlı, sorumlu, şuurlu ve sağduyulu hareket etmeleri tercihten öte bir zorunluluk olduğu uyarısında bulunan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Mısır'daki yaşanan olumsuz gelişmelerin ve maliyeti oldukça fazla olan tecrübelerin bilhassa AKP hükümeti tarafından iyi okunması, dersler çıkarılması ve yorumlanması çok mühimdir. Zira bu ülkedeki yeni ve vahim demokrasi dışı manzaranın Ortadoğu'ya ve ülkemize tesirleri az ya da çok muhakkak ki görülecektir. AKP hükümetinin bundan sonra Mısır'daki darbeci yönetimle temas ve diyalog kurma konusunda ihtiyatlı davranması, gelişmelere karşı demokrasinin yanında saf tutarak bu ülkenin iç işlerine direk karışmayacak temennilerde bulunması doğal ve doğru bir tutum olacaktır. Bunun yanı sıra, Mısır'da ikamet eden, iş ve yatırım yapan vatandaşlarımızın hak ve menfaatlerinin korunması konusunda lazım gelen tüm çabaların sergilenmesi mecburiyettir."

    "ÇARE DEMOKRASİDİR, ÇIKIŞ DEMOKRASİDEDİR"

    İç çatışmaya düşmeden, olabilecek en yakın zamanda seçimler yapılarak Mısır'ın makul ve meşru araçlarla yönetiminin belirlenmesi hem bölge hem de Türkiye bakımından sürüncemede bırakılamayacak bir ihtiyaç olduğunu bildiren Bahçeli, "Unutulmamalıdır ki, demokrasiye rağmen hiçbir yönetim ayakta kalamayacak, demokrasiye karşı hiçbir yönetimin meşruluğu ve ahlakiliği bulunmayacaktır. Darbe yönetimleri tarihin eskimiş sayfalarında kaldığından, geriye dönüşler, geçmişin yanlışlarına tekrar yönelmeler zaman kaybı olmanın ötesinde; toplumsal felaketlere, bölünmüşlüklere ve yeni tip diktatörlere de kaynaklık teşkil edecektir. Çare demokrasidir, çıkış demokrasidedir, çerçeve demokrasiyle sınırlı kalmalıdır. Mısır'ın yapması gereken demokrasi vicdanının, demokratik kuralların kararlılıkla arkasında durmasıdır." sözlerini dile getirdi.

Haber Ara