Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Yalçın, 'AK Parti-MHP anlaştı' iddiasına sert çıktı

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, "MHP'yi AKP ile yan yana getirmek, pınar suyu ile atık suyu aynı kefeye koymaktan farksızdır. Hükümetin MHP ruhundan istimdata yeltenmesi, yağlı urganı boynuna geçirmek üzere olan

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-07-02 14:10:17

Yalçın, 'AK Parti-MHP anlaştı' iddiasına sert çıktı
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, "MHP'yi AKP ile yan yana getirmek, pınar suyu ile atık suyu aynı kefeye koymaktan farksızdır. Hükümetin MHP ruhundan istimdata yeltenmesi, yağlı urganı boynuna geçirmek üzere olan İmralı celladına karşı biraz da güç ve cesaret kazanmak içindir." dedi.

MHP'li Yalçın yaptığı yazılı açıklamasında, MHP'nin Gezi Parkı olayları dolayısıyla takip ettiği tutarlı, dikkatli ve sağduyulu siyasetin, bazı çevrelerde algı kaymalarına, siyasi paranoyaya ve duygu bozukluklarına yol açtığını belirtti. Bazı çevrelerin MHP'nin Gezi Parkı olayları sırasında pasif bir tutum takındığını, açılım sürecinde de kitlelerin tepkisini yumuşatan bir siyaset takip ettiğini öne sürdüğüne değindi.

EMNİYET TEŞKİLATINDAKİ ATAMALARDA ÜLKÜCÜ GÖRÜŞE MENSUP İDDİASI

Bazı köşe yazarlarının ısrarla AK Parti'nin MHP'yi yedeğe aldığı, hatta iki partinin anlaştığı iddialarını ortaya attığını ifade eden Yalçın, şu ifadeleri kullandı: "Bu deli saçması iddialar daha da ileriye götürülerek, aynı sözde anlaşma paralelinde emniyet teşkilatında yapılan atamalarda ülkücü görüşe mensup kişilere görev verildiği ileri sürülmektedir. Merdiven altı dedikodusundan beslenen bu inanışlar, bilhassa bazı sol çevrelerde ruhsal takıntı haline gelmiştir. Gerçekle uzaktan yakından ilgisi olmayan tevatürleri hakikatmiş gibi yansıtma şeklinde tezahür eden bu sağlıksız psikolojinin arkasında, eskilere kadar uzanan MHP alerjisi ve fobisi yatmaktadır. Partimizi hedef alan boş ve mesnetsiz iddialar, şuur altlarında MHP'ye duyulan antipatinin ve sevgisizliğin şifrelerini ele vermektedir."

İktidarın, 'demokrasi, barış ve kardeşlik içkisiyle' kendisini zehirleyen PKK'ya karşı bağışıklık kazanmak için MHP'nin panzehirine ihtiyaç duyduğunu ileri süren Yalçın, "Bu yüzden, MHP'nin AKP'ye destek veriyor gibi gösterilmesi iktidarın işine gelmektedir. Böylece MHP'ye yakın milyonlarca seçmenin hissiyatını istismar etmek daha kolay olacaktır. İktidarın Gezi Parkı olayları dolayısıyla MHP'yi yanında göstermeye çalışması ve buna katkıda bulunanları teşvik etmesi, bazı çevrelerde algı kaymasına yol açmıştır. Ancak unutulmamalıdır ki AKP, bölücü başına siyasi serbesti tanıma, Türkiye'yi federasyonlara bölme ve Türk kimliğini ortadan kaldırma konusunda BDP-PKK ikilisiyle anlaşmış bir partidir. O bakımdan MHP'yi AKP ile yan yana getirmek, pınar suyu ile atık suyu aynı kefeye koymaktan farksızdır." sözlerini dile getirdi.

"GEZİ EYLEMLERİ PKK'LILARIN EYLEMLERİNE DÖNÜŞTÜ"

Gezi Parkı eylemlerinin yerini PKK'lıların sokak eylemlerine ve bölgesel özerk yönetim provalarına bıraktığını savunan Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Jandarma Karakol Komutanlığı hizmet binası inşaatını bahane ederek Lice'de sergilenenler, açılım ve sözde barış süreci altında AKP'nin zincirlerini çözdüğü canavarın sokaklarda neler yapabildiğini göstermiştir. PKK sözde çekilme sürecinde zaman kazanmış, militan kadrolarını takviye edip, bölgede hâkimiyet kurmak için hazırlıklarını tamamlamıştır. Cizre'de kendi polisini kuran bölücü örgüt, yollarda kimlik kontrolü yaparak başlattığı provaların gerçeğe dönüşmesi için düğmeye basmıştır. PKK-BDP ikilisi, ayrışma senaryosunun bir an önce sahnelenmesi için baskı oluşturmak üzere harekete geçmiş ve 'Hükümet adım at' sloganıyla sokaklara dökülmüştür."

CİZRE VE LİCE TEPKİSİ

Gezi Parkı olaylarının yön değiştirerek Cizre'de, Lice'de bölücülerin ayrışma provalarına dönüşmesi, MHP'nin tezlerinde haklılığını ortaya çıkardığını öne süren MHP'li Yalçın, "Terörizmin ve bölücülerin hakkından MHP'nin geleceğine, ülkede huzuru ve can güvenliğini MHP iktidarının sağlayacağına dair kanaat, kamuoyunda her geçen gün daha fazla yerleşmektedir. Buradan iktidara ve bölücülerin parlamentodaki uzantılarına sesleniyoruz. Milletimizi müessif olaylara yol açarak daha fazla rahatsız ve bizar etmeyiniz. Kardeşlik hukukumuza ve birlikte yaşama irademize zarar veren bu nikâhsız ilişkiye son veriniz. Sözde demokrasi ve barış adı altında çıktığınız ayrılıkçı yolun sonu yoktur. Boşuna ayak diremeyiniz. Türk milletinin ne kimseye vereceği bir karış toprağı, ne kimseyle paylaşacağı egemenlik anlayışı vardır." ifadelerine yer verdi.

Haber Ara