Taşgetiren: 'Küstüm' deme lüksümüz yok

Akil İnsanlar Heyeti'nin İç Anadolu Bölgesi Başkanı Ahmet Taşgetiren, Murat Belge'nin heyetten istifasına ilişkin, sürecin sonunda böyle bir istifayı anlamlı bulmadığını söyledi. Kendilerinin tayin edilen devlet memuru olmadıklarını ifade eden Taşgetiren, "'Küstüm' deme lüksümüz yok dedi. Heyet adına Marmara Bölgesi'nde görev yapan Levent Korkut ise, yeni anayasa talebinin toplumda ön plana çıktığını söyledi.

Akil İnsanlar Heyeti Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile bugün son toplantısını yapıyor. Toplantı öncesi Başbakanlık Çalışma Ofisi'ne gelen Yazar Ahmet Taşgetiren, gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Her grubun kendine özgü bir ortamı bulunduğunu ve farklı fotoğraflar sunulacağını ifade eden Taşgetiren, "Her grup kendi ortamından görüntü ve fotoğraf paylaşacak. Doğu ve Güneydoğu'dan alınan fotoğraf ile İç Anadolu Bölgesi'nden alınan fotoğraf farklı olabilir. Belki en genel fotoğraf barış sürecinin sonuna kadar desteklendiği fotoğrafıdır. Herkesin bu kan dursun, bu çatışma süreci sona ersin ülke bir kardeşlik iklimi yaşasın tarzındaki bir taleptir en yoğun talep. Toplumun her kesimin kendini mutlu hissedeceği bir sistem resterasyonu. Bir yeni anayasa talebi bütün toplum kesimlerinin ortak talebi. İç Anadolu Bölgesi her ne kadar muhafazakar ve milliyetçi görünüyorsa da her kesimden insanın bulunduğunu söylemek mümkün." ifadelerini kullandı.

Murat Belge'nin heyetten istifasına ilişkin soruları da cevaplayan Taşgetiren şunları söyledi: "Biz devlet memuru değiliz, tayin edilmiş değiliz, sivil insanlarız. Süreç bittiği anda böyle bir istifa ben şahsen çok anlamlı bulmadım. 'Küstüm' deme lüksümüz yok."

Marmara Bölgesi üyesi Levent Korkut ise gazetecilere yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: "Yeni anayasa talebi çok ön planda. Yeni anayasa bağlamında farklı gruplar, bireyler daha fazla özgürlük talep ediyorlar. Bu çözüm süreci ile de bağdaştırıyorlar. Türkiye'de bir çözüm olacaksa toplumun bir daha huzurunun bozulmayacak şekilde demokratik bir toplum oluşmasını arzu ediyorlar. En büyük tedirginliklerden birisi bu çözüm süreci acaba geri döner mi? Geri dönmemesi gerekir diye düşünenlerdenim. Geçmiş çabalardan hareketle olumsuz bazı hareketlerden örnekle geri dönme kaygısı var toplumda. Özellikle Kürt kesimlerde bu kaygı daha hakim. Diğer kesimlerde de kaygı hakim olduğunu söyleyebiliriz. Belirsizliğin giderilmesini daha çok bilgilenmeyi istiyor insanlar. Çözüm sürecinin içeriğinde silahların susması dışında hangi politikalar uygulanacağını insanlar bilmek istiyor. Buralarda soru işaretleri var. Bunların netleşmesini siyasi idarelerin mesaj vermelerini istiyorlar."

Murat Belge'nin gruptan istifasına yönelik ise Korkut şu yorumu yaptı: "Herkesin tutumu kendine aittir. Burada biz kendi anlayışımızdan bağımsız bir iş yapıyoruz. Bu akil insanlık işi gemi kaptanlığı gibi bir şey. Biz bu misyonun insanı olarak en sona kadar burada durmalıyız."