Büyükelçilerle bir araya gelen Bağış: Bütün sorularına cevap verdik
Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Avrupa Birliği'ne üye ülkelerin, 14'ü büyükelçi ve 9'u elçilik müsteşarı olmak üzere 23 temsilcisi ile yemekli toplantıda bir araya geldi. Misafirlere kendisinin ve Başbakanlık Müsteşarı İbrah
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-06-25 15:22:02
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Avrupa Birliği'ne üye ülkelerin büyükelçileriyle Bakanlık'ta verilen çalışma yemeğinde buluştu. Başbakanlık Müsteşarı İbrahim Kalın, Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Hasan Göğüş, Ankara İl Emniyet Müdürü Kadir Ay, Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörü Cemalettin Haşimi, 14 büyükelçi ve 9 elçilik müsteşarının katıldığı yemeğin çıkışında Bakan Bağış basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Büyükelçilerle verimli bir toplantı geçirdiklerini belirten Bağış, "Son 3-4 hafta içerisinde Türkiye'de yaşanan olaylarla ilgili onların batı medyasında gördükleri olayların perde arkasını veya madalyonun diğer tarafını görme imkânı oldu. Kendilerine hem bu eylemler sırasında, gerek özel mülke gerek kamu mülküne gerek güvenlik güçlerimize yapılan saldırılara verilen zararlara dair görüntüleri paylaştık. Sonra kendi ülkelerinde bu tür eylemler olduğunda kendi güvenlik güçlerinin nasıl reaksiyon verdiğine dair görüntüleri paylaştık. Gücün kullanılmasında aşırıya kaçınılmasının sadece Türkiye'ye has olmadığını, İngiltere'de de Almanya'da da Fransa'da da dünyanın farklı ülkelerinde de bu tür olayların yapılabileceğini göstermiş olduk." diye konuştu.
"Bizim atalarımızın söylediği güzel bir söz var; 'dinlemekten akıl söylenmekten pişmanlık doğar'. Biz onları dinledik onlar da bizi dinledi." diyen Bağış, "Onların da görüşlerini dinledik. Biz de onların fikirlerinden faydalandık. Görüntülerin dışında hem Emniyet Genel Müdürlüğü'müzün hem Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün yetkilileri onların sorularına cevap verdi. Başbakanlık Müsteşarımız İbrahim Kalın da sunum yaptı. Ben kapsamlı bir sunum yaptım." şeklinde konuştu.
Toplantının oldukça faydalı olduğunu ve bu tür diyaloglardan kaçılmaması gerektiğini dile getiren Bağış, "Tam tersine bilgileri paylaşmamızın yararlı olacağına inanıyorum. Bizim inandığımız bir konu var, ıslanmış kişinin yağmurdan korkusu olmaz. Biz çok şükür demokratik bir hukuk devletiyiz. Son 3-4 hafta içerisinde yaşananlar da demokratik hukuk devletlerinin tamamında yaşanmış olaylardır. Bu süreçte Türk polisinin içinde görevini kötüye kullananlar olmuş olabilir. Ama onlarla ilgili başlatılan soruşturmalar var. Tahkikatlar var İçişleri Bakanımız bizzat kendisi bu soruşturmaları takip edeceğini TBMM Genel Kurulu'nda ilan etmiştir. Ama maalesef bu süreç içerisinde görevini çok kötüye kullanan muhalefet partisi yetkilileri de olmuştur. Halkı provoke eden, Türk polisine ana avrat küfreden insanlara saldıran, saldırmaya teşvik eden insanlarla kol kola girip polis barikatlarını yıkan, şiddeti tasvip eden hatta şiddeti teşvik eden siyasiler olmuştur." açıklamasında bulundu.
Türkiye'nin, Avrupa Birliği standartlarında bir ülke olmak için ilerlediğini ifade eden Bağış, şunları söyledi: "Yaşananlar, Türkiye'nin güçlü bir sivil toplumunun olduğunu ortaya koymuştur. Büyükelçilerle de paylaştım, Türkiye'nin iyi muhalefet partilerine sahip olmamasının da bu olaylara sebep verdiği ortadadır. Çünkü vatandaşlarımız kendi muhalefet duygularını kendilerini dile getirmek zorunda kalmışlardır. Onların hislerine tercüman olacak siyasi partilerin olmaması belki onları bu noktaya sürüklemiştir. Bu eylemlere katılan insanların bu konularda hisleri varsa ya bir siyasi partiye kanalize etmeliler ya da kendileri bir siyasi parti kurarak demokrasimizi güçlendirme yolunu seçmeliler. Bizim barışçıl her tür gösteriye saygımız var. Ama şiddete başvurulmadığı sürece. Şiddete başvurduğu zaman dünyanın her yerinde olduğu gibi güvenlik güçlerinin görevi kamuyu ve toplumun tamamını korumaktır. Hükümetimizin görevi de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yüzde 100'ünü, 76 milyon vatandaşımızın güvenliğini güvence altına almaktır. Onu sağlayabilmek için de elimizden gelen çabayı ortaya koyuyoruz."
"BÜYÜKELÇİLERİN CEVAP VEREMEDİĞİMİZ SORUSU KALMADI"
Bir gazetecinin, "Sunumun ardından büyükelçiler ikna oldu mu?" şeklindeki sorusuna Bağış, "Olan var, olmayan vardır. Onu ben tek tek yoklama yapmadım. Farklı sorular sordular. Emniyet güçlerimize soruları oldu, bizlere soruları oldu, birtakım merakları oldu, onların hepsine de cevap verdik. Cevap vermediğimiz soru kalmadı. Sonuna kadar uzun uzun bütün sorularına cevap verdik. Tatmin olmamaları için bir sebep yok." diye cevapladı.
Başka bir gazetecinin, "Olaylar sırasında camiye girildiği yönünde birtakım iddialar vardı, bu konuda görüntüler gündeme geldi mi?" Sorusunu ise Bağış şu şekilde cevapladı: "Emniyet Genel Müdürlüğü'müzün hazırladığı bir 15 dakikalık görüntü içerisinde camiye girilmesi değil, hem ayakkabılarla girilmesi hem camide cami adabına uygun olmayacak hareketler ve eylemler içinde bulunulması hem de bugüne kadar camide görmediğimiz birtakım içeceklerin orada tüketildiğine dair görüntüler de o görüntülerin içinde vardı. Alkollü içeceklerin camide tüketilmesine dair görüntüler de o görüntüler içerisinde vardı."
Başbakanlık Kamu Diplomasisi Merkezi'nin dünyadaki farklı örneklerin gösterildiği bir dosya hazırladığını ve bu dosyanın büyükelçilere verildiğini belirten Bağış, "Taksim olayları ve Türkiye'nin değişik yerlerinde özel mülklere ve kamu mallarına verilen zararları gösteren, aynı zamanda polise karşı yapılan saldırıları gösteren, istatistiki bilgileri içeren kaç kişi nerede göz altına alındı, bunların kaçı tutuklandı gibi rakamsal bilgiler içeren bir paket." şeklinde konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara