KCK sanığı kendi tercümanlığını kendi yaptı
Aralarında çok sayıda avukat bulunan 23'ü tutuklu 50 sanıklı terör örgütü KCK davasında sanık Mehmet Ayata, tercüman zorlanınca Zazaca yaptığı savunmasını yine kendisi Türkçeye çevirdi.
İstanbu
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-06-20 16:28:59
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve aralarında çok sayıda avukatın yargılandığı KCK davasının 7'nci duruşmasında 21 tutuklu, 11 tutuksuz sanık katıldı. Birçok avukatın hazır bulunduğu duruşmaya, İngiltere, Almanya, Fransa ve Hollanda'dan 20 yabancı avukat da katıldı. Yabancı avukatlar, ülkelerinde kullandıkları cübbeleriyle duruşmada yer aldı.
Mahkeme Başkanı Mehmet Ekici, hakkında zorla getirilme kararı verilen tanık İrfan Dündar'ın bu duruşmada hazır edilemediğini açıkladı.
Kürtçe tercüman vasıtasıyla savunmasını yapan tutuklu sanık Mehmet Ayata, iddianamede örgüt üyesi olmakla suçlandığını, delil olarak ev arama tutanaklarının gösterildiğini ifade etti. Evinde arama yapılarak 6 kitaba el konulduğunu söyleyen Ayata, 6 kitabın da müvekkili olan Abdullah Öcalan'a ait olduğunu belirtti. Bu kitapların Abdullah Öcalan'ın İmralı'da yaptığı savunmaları içerdiğini söyleyen Ayata, bunların mahkemeye suç delili olarak sunulduğunu ifade ederek, müvekkilinin savunmalarını okumanın suç delili olmadığını savundu.
Ayata'nın savunmasını tercümanın Türkçeye çevirmekte zorlanması üzerine Ayata, tercümanın ve kendisinin Zazacanın farklı lehçelerini konuştuğunu söyledi. Mahkeme Başkanı Mehmet Ekici de "İsterseniz tercümanla devam edin. İsterseniz önce Kürtçe olarak savunmanızı yapın daha sonra kendiniz tercümenizi yapın." dedi. Ayata, önce Zazaca olarak savunmasına devam edip, ardından da Türkçe karşılığını söyledi. Ayata'nın bir süre böyle savunma yapması üzerine sanık avukatları bu uygulamanın usule aykırı olduğu yönünde itirazda bulundular. İtirazlar üzerine tercümanın, daha iyi anlayabilmesi için Ayata'ya daha yakın bir yere oturması sağlandı ve bundan sonra Ayata'nın savunması tercüman vasıtasıyla çevrildi.
Tutuklu sanık Şakir Demir de iddianamede yer alan önderlik komitesinin gerçek olmadığını öne sürdü. Hiçbir partiye bağlı olmadığını belirten Demir, kendi özgür iradesiyle İmralı Adası'na gittiğini ifade ederek, adaya gidiş gelişlerinde kimseden belge ya da talimat almadıklarını söyledi. Müvekkili Abdullah Öcalan'ın kendilerinin mesleki işlerine şahit olduğunu belirten Demir, Öcalan'ın tanık olarak dinlenmesini talep etti.
Kürtlere karşı yapılan eylem ve hareketlerin siyası olduğunu anlatan sanık Ömer Güneş ise İstanbul ve Diyarbakır'daki özel yetkili mahkemelerde yargılananların tutuklu olmasının çözüm sürecini sekteye uğrattığını söyledi. Bu sürecin kalıcı bir barış ile sonuçlanmasını istediğini belirten Güneş, yargının da bu süreci iyi okumasını, adaletsizliği ortadan kaldıracak bir karar vermesini istediğini söyledi.
Sanık avukatları, tanık İrfan Dündar hakkında çıkartılan zorla getirilme kararından vazgeçilmesini, Abdullah Öcalan'ın tanık olarak dinlenmesini ve tüm tutuklu sanıkların tahliyelerini talep etti.
Cumhuriyet savcısı, tanık İrfan Dündar'ın hakkında çıkartılan zorla getirilme kararından vazgeçilmesi kararının mahkemenin takdirine bırakılmasını, tüm tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını ve dosyada eksiklik kalıp kalmamasının incelenmesi ve eksiklik yoksa mütalaa hazırlanması için dosyanın tarafına verilmesini istedi. Karar için duruşmaya ara verildi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara