Bozdağ: Duran adam eylemi, planın devamını öngeren aklın başka bir ürünü

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Gezi Parkı olayları ile birlikte son günlerde gündeme gelen 'duran adam' eyleminin, planın bir başka boyutta devamını öngören aklın, bir başka ürünü olduğunu söyledi. Bozdağ, "Tabi durmak isteyenler durabilir ama biz yürümeye devam edeceğiz. Bizim sloganımız biliyorsunuz 'Durmak yok, yola devam'dır. Biz Türkiye kervanını daha sağlıklı yürütmek, Türkiye'nin hedeflerini daha güçlü bir şekilde gerçekleştirmek için yürüyeceğiz, hatta koşacağız, koşmamız yetmiyorsa tempomuzu daha da fazla artıracağız. Bu yürüyüşü kimse durduramaz, biz yürümeye devam edeceğiz. CHP zihniyeti yerinde sayabilir, durabilir." dedi.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Kosova Kamu Yönetimi Bakanı Mahir Yağcılar'ı kabul etti. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nda gerçekleşen kabulün ardından Bekir Bozdağ basın mensuplarının sorularını cevapladı. Gezi Parkı olaylarıyla ilgili olarak başlatılan 'Duran adam' eylemlerinin hatırlatılması üzerine Bozdağ, "Gezi Parkı ile alakalı başlayan sürecin biz baştan beri planlı bir süreç olduğunu düşünüyoruz. Türkiye'de başlayan eylemlerin eşzamanlı olarak dünyanın bir çok kentinde de gerçekleştirildiğini görüyoruz." diye konuştu.

"DURMAK İSTEYEN DURABİLİR, BİZ YÜRÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ"

Bozdağ, şu ifadeleri kullandı: "Bu olaylar spontone olaylar değil, ben 'Duran adam' eyleminin de öyle kendiliğinden başlamış bir eylem olduğu kanısında değilim. Duran adam da bu planın bir başka boyutta devamını öngören aklın bir başka ürünüdür. Tabi durmak isteyenler durabilir ama biz yürümeye devam edeceğiz. Bizim sloganımız biliyorsunuz 'Durmak yok, yola devam'dır. Biz Türkiye kervanını daha sağlıklı yürütmek, Türkiye'nin hedeflerini daha güçlü bir şekilde gerçekleştirmek için yürüyeceğiz, hatta koşacağız, koşmamız yetmiyorsa tempomuzu daha da fazla artıracağız. Onun için durmak isteyenler kendileri bilir ama biz yürümeye devam edeceğiz. Herşeye rağmen yürüyeceğiz. Bunu herkes bilsin. Türkiye'nin, önünü kesmek isteyen, Türkiye'nin istikrarını bozmak isteyen, sermayenin, medyanın ve bazı çevrelerin imtiyazlı konumlarına yeniden dönmesini isteyen, eşitlikten rahatsız olan herkese rağmen Türkiye istikrarlı bir şekilde, durmadan yoluna yürümeye devam edecektir. Çünkü AK Parti ve bizim hükümetimiz bu ülkede sessiz yığınların, susan insanların sesi olmuştur. Bundan sonra da susan insanların sesi ve onların verdiği istikamette yürümeye devam edecektir."

"CHP ZATEN HEP DURUYOR"

Eylemlere destek veren CHP'nin tutumuna da eleştiri yönelten Bozdağ, CHP'nin zaten yıllardan beri hep durduğunu öne sürerek, "CHP zihniyeti zaten hep duruyor. Baktığınızda ta başlangıçta nerede duruyorsa, şimdi orada duruyor. 30'da neredeyse orada, 40'ta neredeyse orada, 68'de neredeyse orada, 78'de neredeyse orada. Bunlar hep duruyor. Donmuş bir yapı var. Ama biz hep yenilikten, değişimden, ilerlemeden yanayız. Her açıdan yürüyen, her açıdan koşan bir kadroyuz. O yüzden bize yetişemiyorlar. Şimdi durarak nasıl yetişecekler onu merak ediyorum. Onun için AK Parti'yi iktidardan indirmek istiyorlarsa durmayacaklar, bizim kadar çalışacaklar, bizim kadar halka yakın olacaklar, bizim kadar proje üretecekler, bizim gibi milli olacaklar. Uluslarası faiz lobileriyle işbirliği yerine, milletin gönül kapısını çalmanın yollarını bulacaklar, gönüle girmenin yollarını arayacaklar. Yoksa durarak bu yürüyüşü kimse durduramaz, biz yürümeye devam edeceğiz. CHP zihniyeti yerinde sayabilir, durabilir. Bizim ondan yana da bir rahatsızlığımız yok. Zaten yürüyen biziz. Onlar dursun." sözlerini dile getirdi.

SOSYAL MEDYA DÜZENLEMESİ

Sosyal medya konusunda yapılacak çalışmalar hakkında da bilgi veren Bozdağ, sosyal medyanın, pek çok yalanın, iftiranın devreye sokulduğu, insanların birbiri aleyhine fikir ve duygularla yüklendiği bir alan, adeta bir silah haline dönüştüğüne dikkat çekti. İftira ister Twitter'dan, ister Facebook'dan, ister haber sitelerinden ister televizyondan, meydandan nereden yapılırsa yapılsın hukuka göre suç olduğunu vurgulayan Bozdağ, şöyle konuştu: "Suçu ve suçluyu övme hangi vasıtayla yapılırsa yapılsın bizim hukukumuza göre suçtur. İnsanları nefret temelli birbirinin karşısına dikmek, toplumu din, dil, sınıf ayrımı yaparak birbirinin karşısına dikmek, birbirine karşı suç işleyecek hale getirmek bizim şu anki mevzuatımızda da suçtur. Bunlarla ilgili zaten emniyet güçleri soruşturmaları yürütüyorlar, bunlarla alakalı işlemlerin hepsi yapılacaktır. O sitelerden yalan haberleri, iftiraları yayanlarla ilgili gereken adli tahkikat yapılıyor, bundan sonra da yapılmaya devam edecektir. Vuran, kıran, yakan, yıkanlarla ilgili de yine gereken soruşturmalar devam ediyor, devam edecektir."

"YÜZBİNLERCE SAHTE HESAP KİŞİLER ADINA AÇILIYOR"

Sosyal medyada yapılacak düzenleme ile yapılmak istenenin Twitter, Facebook veya diğer sanal medyanın yasaklanması olmadığını vurgulayan Bozdağ, "Yasaklama diye bir şey kesinlikle söz konusu değildir. Ama bu alanın kurallara bağlanması, bu alanda suç işleme özgürlüğünün olmadığının herkes tarafından bilinmesi ve bu alandaki suç ve cezalarla ilgili mevzuatımızda yer alan hükümlerden yetersizlikler varsa bunun cezaların caydırıcılığı ilkesi çerçevesinde yeniden gözden geçirmekten ibaret olacaktır. Birisi bir hesap açıyorsa o hesabı açanın o kişi olduğunu herkes bilecek. Son olaylara baktığımızda yüzbinlerce sahte hesap kişiler adına açılıyor, haberleri yok. O hesaplardan twitler atılıyor. İnsanların aleyhine kışkırtmalar yapılıyor. Bütün bunların önüne geçmek için, bu alanın doğru kullanılmasını temin için bir takım düzenleme çalışmaları vardır. Bunlar zamanı gelince kamuoyuyla paylaşılacaktır. Hem Türkiye'de hem uluslararası alanda bu konuda alınmış tedbirler nedir bunların incelemesi yapılarak gereken yapılacaktır." şeklinde konuştu.

BÜLENT ARINÇ'IN İSTİFA ETMEK İSTEDİ İDDASI

Bekir Bozdağ, bugün bir gazetede yer alan ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın Bakanlar Kurulu'nda Başbakan Erdoğan ile tartıştığı, bu sebepten dolayı istifa etmek istediği yönündeki haberleri de değerlendirdi. Bekir Bozdağ, bu tür gerçek dışı haberlerin zaman zaman gazetelerde yer aldığını, bu iddianın da yine aynı durum olduğuna dikkat çekti.