Prof. Dr. Sözen: Sinemada kadın kasıtlı olarak ezik gösteriliyor
Prof. Dr. Edibe Sözen, toplumda iki önemli kurum olan medya ve üniversitenin 'toplumu modernleştireceğiz' iddiasıyla hareket ettiğini belirterek, "Sinemada kadın ezik, şiddet görmüş, kötü yola düşmüş veya evinde oturup çocuk büyütüyor gibi gösteriliy
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-06-18 09:20:39
Bağcılar Belediyesi Kadın Meclisi Kadınlar Akademisi'nin Halk Sarayı'ndaki toplantısında 'Kadın ve Medya' konulu bir konuşma yapan Prof. Dr. Edibe Sözen, medya ve üniversitenin hep üstten bir söylem geliştirdiğini söyledi. Sözen, medyanın kamuoyu oluşturma hususunda da yetersiz kaldığına şahit olunduğunu ifade etti. Van depreminin 4 saat sonra televizyonlardan verildiğine dikkat çeken Sözen, medyanın demokrasi adına da bir şey yapmadığına dikkat çekti. Medya için 4. Kuvvet denildiğini ancak, bazı ülkelerde birinci güç olarak rejimi tehdit ettiğini veya desteklediğini savundu.
"ÜLKEMİZDEKİ DENETLEME KURUMLARI YETERSİZ"
Dünyadaki gelişmelerin Amerika'nın keşfi, matbaanın icadı ve sanayi devrimi ile süratlendiğini belirten Prof. Dr. Sözen, Türkiye'nin bugünkü teknolojinin gerisinde kalmaması gerektiğini söyledi. Anadolu medeniyetini dünyaya anlatacak dizi ve filmler yapılamadığını da kaydetti. Sözen, "Türkiye'deki sinemada kadın ezik, şiddet görmüş, kötü yola düşmüş veya evinde oturup çocuk büyütüyor gibi gösteriliyor. Oysa, maalesef sinema ve televizyon dünyamızda 'kendi başarısıyla bir yere gelen kadın portresi' yok." diye konuştu.
Ülkemizdeki ombudsmanlık ve denetleme kurumunun yeterli olmadığını öne süren Prof. Dr. Sözen, bir televizyon kanalında yayınlanan programda, kadın sunucu tarafından kendisiyle ilgili yalan söylendiğini ve iftira atıldığını belirterek, şunları söyledi:
"Bilinçli öğrencilerim bunun üzerine RTÜK'e şikayette bulunmuşlar. Nihayet programı kaldırmak zorunda kaldılar. Programın genel yayın yönetmeniyle karşılaştığımda, 'insanları aşağılayarak program yapılmaz' dedim. O da bana, 'hocam espri yapıyordu' diyerek savunmada bulundu. İnsanları aşağılayarak espri yapılamayacağını ve eleştirinin zarif yapılması gerektiğini hatırlattım kendisine. O da programı yayından kaldırdıklarını söyledi."
Medyanın yargısız infaz da yaptığını savunan Prof. Dr. Sözen, bir tecavüz olayı ile ilgili hiç ilgisi olmayan bir kişinin 'suçluymuş gibi' yansıtıldığını belirterek, "Adamın ismi Ümraniye sapığı diye yazıldı. Onu İnsan Hakları Komisyonu'na çağırdık. Mağdur kişi, hakkında yapılan yalan haber yüzünden işini, nişanlısını ve çevresini kaybettiğini anlattı. Bize, 'hayatım abluka altına alındı' dedi." diye konuştu. Ülkemizdeki kadının magazin dünyasının nesnesi olduğunu söyleyen Sözen, "Ülkemizde kadının bedenini kullanmayı ilke edinmiş bir medya dünyası var." dedi.
"YAPISAL SORUNLARA KAFA YORULMALI"
Medya sorunlarına spesifik incelemeden çok yapısal açıdan kafa yorulması gerektiğini de ifade eden Sözen, yalan, uydurma ve çarpıtma dolu programların genel olarak yeni bir yüz olarak öne çıkarılan aşırı makyajlı kadınlara yaptırıldığını ifade etti.
Avrupa Birliği kriterlerine de değinen Prof. Dr. Sözen, her yerde karar alma mekanizmasında kadın oranının yüzde 10 olması gerektiğini kaydetti. Başbakanlığın 2010 yılındaki genelgesinde de bu konunu yer aldığını aktaran Sözen, "AB kriterlerinden birisi de medyada kadınlarımızın istismar edilmesini önlemeye yönelik. Avrupa ülkelerindeki merkez medyada, kamusal yayın organlarında kadın istismarına dönük programlara yer verilmez. Çünkü, AB kriterleri kadının kötü imajla medyada yer almasını kısıtlıyor." şeklinde konuştu.
Toplantıda moderatörlük yapan Star gazetesi yazarı Elif Çakır da, medyada ve siyasette kadının nicelikten çok nitelik olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Çakır, "Medya toplumu aptallaştırma vazifesini yerine getirmeye çalışıyor." dedi.
Programa Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, AK Parti İlçe Başkanı İsmet Öztürk, Bağcılar İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Yılmaz, Kadın Meclisi Başkanı Sümeyra Doğan ve Kadın Meclisi üyelerinin yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara