Bulgaristan'da anadilde eğitim hala sorun
Bulgaristan'da anadilde eğitim için defalarca kanun teklifi verilmesine rağmen mecliste bir türlü yasa çıkmadı...
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-06-18 16:57:45
45 yıllık totaliter rejimden sonra 1989'da demokrasiye geçen Bulgaristan'da, azınlık hak ve özgürlükleri alanında birçok sorunlar yaşandı. Çözüme kavuşmayan en önemli problemlerden biri, Türk çocuklarına okullarda zorunlu anadili dersleri okutulmamasıdır. Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisi defalarca meclise öneri sundu. Fakat meclisteki çoğunluk teklifi kabul etmemekte ısrar ediyor.
Parlamentoda 4. güç konumundaki aşırı sağcı Ataka partisi lideri Volen Siderov'un, anadil derslerinin okullarda okutulmasına parti olarak şiddetle karşı çıkacaklarını söylemesinin ardından, parlamento kürsüsüne çıkan Hak ve Özgürlükler Partisi başkanı Lütfi Mestan "Bir çocuğun, Bulgarca ders kitabıyla birlikte, okul çantasında anadil ders kitabını da bulundurmasını kınayan Avrupa devleti var mı?" diye sordu.
Gerb'in yönetimde olduğu dönemde, anadil müfettişliklerinin statüsü değiştirildi ve Türkçe'yi anadili olarak okuyan öğrencilerin sayısında ciddi bir düşüş kaydedildi. İstatistiklere göre, 1992'de 114 bin çocuk 'anadil-Türkçe' dersine girerken, 2011'de bu rakam 7 bine düştü. Ülkede Türkçe, seçmeli ders olarak okutuluyor ve her yıl velilerin dilekçe vermeleri mecburî hale getiriliyor. Zorunlu anadil dersinin müfredata girme girişimi Bulgar Parlamentosu tarafından reddedildi. Okullarda Türkçe öğretmenleri özellikle kitap temini konusunda büyük zorluklar yaşıyorlar.
OREŞARSKİ HÜKÜMETİ İKİYE BÖLÜNDÜ
Türklerin desteğiyle 28 Mayısta göreve başlayan Oreşarski hükümetinin iki bakanı, iki farklı açıklama yaptılar. Eğitim Bakanı Aneliya Klisarova "Anadili dersi müfredatın zorunlu dersleri arasında yer almayacak, isteyen seçer." derken, Hak ve Özgürlükler Hareketi'ni kabinede temsil eden isimlerden Gençlik ve Spor Bakanı Mariyana Gürgiyeva "Türk çocukları okul çantasında Bulgarcanın yanında, Türkçe ders kitabı da taşımalıdır." demişti.
Bulgaristan okullarında Türkçe dersi serbest seçmeli olarak ailenin dilekçesi ve okul müdürünün özel izniyle haftada iki kez veriliyor. Yeni Eğitim Bakanı Aneliya Klisarova, Türkçe'nin yanı sıra Ermenice ve İbranice anadil eğitimi de yapıldığını vurgularken, 19 yıldır değişmeyen mevzuatı değiştirmeyeceklerini kaydetti.
Mevcut uygulama okullarda Türkçe derslerine katılımı zorlaştırır mahiyette. Öğrenciler serbest seçmeli ders olarak bilişim, yabancı dil ve Türkçe arasında seçim yapmak zorunda bırakılıyor. Türkçe ders yapılabilmesi için en az 10 kişilik grupların oluşturulması gerekirken, yeni eğitim bakanı, ülkede 1994 yılından beri Türkçe ders kitabı yayımlanmadığı gerçeğini kabul ederek, "Bu kitaplar hem içerik olarak, hem de fiziksel anlamda yıpranıp, eskimiştir." dedi.
BÜTÜN BALKAN COĞRAFYASI AYNI DERTTEN MUZDARİP
Bulgaristan okullarında anadilde eğitimin zorunlu olması konusunda uzun yıllardır mücadele eden ve ülke tarihinin Türkçe propaganda yaptığı için ceza alan tek politikacısı, Hak ve Özgürlükler Hareketi lideri Lütfi Mestan; "3 mayıs 2013 tarihinde Demirbaba Tekke alanında HÖH'ün seçim mitinginde ilk defa bir Bulgar siyasetçisi, etnik bir Bulgar olan, Profesör Mariana Gürgiyeva, azınlıkların eşit biçimde ana dillerini okuma hakkı olduğunu söyledi. Resmî olarak bizlere bunu söyledi. Bugün bu bayan Gençlik ve Spor Bakanı olarak, doğal bir hakkı savunduğu için aşırı sağcıların ve aşırı milliyetçilerin acımasız saldırılarına maruz kalmakta ne yazık ki.
Bu olay sadece Bulgaristan'daki etnik ve dini farklılıkların savunulması sorununu değil, genel olarak Balkanlar'da durumun ne kadar hassas ve zor olduğunu gösteriyor. Bununla birlikte bu olay 23 yıldır tüm çabalara rağmen anadili öğrenimi ve kullanımı sorununun partinin istediği biçimde neden çözülmediğine de açıklık getiriyor. Yalnızca okullarda zorunlu ders olmasını değil, ana dilimizi seçim kampanyalarımızda, toplantılarda, rahatça ve serbestçe kullanmak istiyoruz. Bu sorunu yalnız Bulgaristan'ın Türk azınlığı değil, tüm Balkan halklarının karşılıklı konuşarak bir diyalog içinde, hoşgörü değerleri etrafında çözmeleri gerekiyor." dedi.
Haber Ara