Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Başbakan Erdoğan: Çadırını çık yaylalarda kur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı protestocularına değinerek, "Bunlar, milletin özgürlük alanına saldırdılar ve o park bu işgal güçlerinin değil. Samimi duygularla orada olan o gençlerin de değil, tüm İstanbullularındır. Dolayısıyla 'E biz bu

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-06-16 18:21:56

Başbakan Erdoğan: Çadırını çık yaylalarda kur
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı protestocularına değinerek, "Bunlar, milletin özgürlük alanına saldırdılar ve o park bu işgal güçlerinin değil. Samimi duygularla orada olan o gençlerin de değil, tüm İstanbullularındır. Dolayısıyla 'E biz buraya çadırlarımızı kurduk', kuramazsın kardeşim. Çadır kurulacak yerler de bellidir. Yaylalar çok. Çık yaylalarda çadırını kur. 'Ben orada çadır kurarım' orası senin mülkün değil yahu nasıl kurarsın? Bunların derdi mesaj filan değil." dedi.

    Kazlıçeşme'de düzenlenen 'Milli İradeye Saygı' mitinginde konuşan Erdoğan, 'çapulcu' kelimesinin Türk Dil Kurumu'ndaki karşılığının 'kamu düzenini bozmaya gayret edenler' olduğunu belirterek, "Bunlar kamu düzenini bozmaya çalışanlan değil mi? Bunlar terör örgütleri ile ilişki içerisinde olanlar değil mi? Bunları görmeyecek miyiz? Biz gençlerimizin bunu bilmesini istiyoruz." dedi.

    Grupların, kendisiyle görüştüklerini ve istedikleri yerde miting yapmak istediklerini belirten Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
    "Dedim ki bu ülke yol geçen hanı değil. İstediğin yerde istediğin gibi miting yapamazsın. Burası hukuk devletidir. Neresi gösterilirse gider orada yaparsın. Yürüyüşünü orada yaparsın. Neden? Şu anda Beyoğlu'nda, Taksim'de bakın 30 bin yatak kapasitesi var. Hemen hemen hepsi boşaldı. Günah değil mi yahu? Yazık değil mi? O çevredeki bütün esnaf kan ağlıyor. 17-18 gündür cam çerçeve her yer kırıldı. Oradaki vatandaşımıza, esnafımıza yazık değil mi? Şimdi bunların zararlarını kim karşılayacak.
    Aynı şey Ankara. Bütün otobüs durakları yakıldı, yıkıldı. Alt geçitlerdeki seramikler kırıldı. Polis araçlarından 150'ye yakını yakıldı. 200'e yakın sivil vatandaşımızın aracı yakıldı, yıkıldı. Kamu binaları, yakıldı, yıkıldı.
    Şimdi buradan, İstanbul'dan tüm Türkiye'ye sesleniyorum: Atatürk Kültür Merkezi bir kamu kuruluşudur. İşgal edildi. Kimler tarafından? Bu illegal ve legal zannedilen örgütler tarafından... Oraya bazı paçavralar asıldı. Teröristlerin resimleri vardı orada. Bu illegal örgütlerin pankartları vardı orada, paçavraları vardı ama bu arada Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı'na da hakaretler vardı. Bana görüşme için gelenlere sorarsanız, 'E bunlara biz de çok üzüldük ama...' ne aması? Onları oradan indirmeyecektik de ne yapacaktık. Kuzey Afrika'dan döner dönmez İçişleri Bakanıma şunu söyledim: 24 saat içerisinde bunlar temizlenecek. Çünkü bu ülkede biz bu teröristlere burayı bırakamayız. Temizlendi."

    "BÖLÜCÜBAŞI İLE ATATÜRK'ÜN RESMİNİ NASIL YAN YANA GETİRDİNİZ?"
    Erdoğan, şöyle devam etti: "Bitmedi. Cumhuriyet Anıtı'nda ne vardı, gördünüz. Bölücübaşı, yanında Atatürk'ün resmi. Yanında Türk bayrağı. Şimdi buradan Ulusalcılara sesleniyorum: Ey Ulusalcılar, ey CHP ve yandaşları; teröristbaşı ile Atatürk'ü ve Türk bayrağını nasıl yan yana getirdiniz? Nasıl bunu yaptınız? Niye gidip onları indiremediniz? Milletvekilleriniz bunların önüne geçiyor, bunlarla beraber yürüyor. Niye bunları temizlemediler? Sağ olsun polisimiz görevini yaptı. Benim talimatım üzerine 24 saat içinde oralar da temizlendi.
    Bitmedi. Dedim ki üçüncü hareketiniz de Gezi Parkı'nı da temizleyeceksiniz. Artık burada da sonuna geldik, dedim. Daha dayanılmaz. Dün de biliyorsunuz o operasyon yapıldı ve temizlendi. Bu benim Başbakanlık görevim. Eğer bunu yapmıyorsam bu makamda durmamın bir anlamı yok.
    Fakat şunu söylemem lazım: Bize kalkıp Avrupa'dan, dünyanın değişik yerlerinden, bazı aklı evveller, bunun nesi özgürlük yahu... Özgürlük hukuka saygı içerisinde icra edilir veya kazanılır. Bir başkasının özgürlük alanına saldırmak suretiyle değil. Bunlar, milletin özgürlük alanına saldırdılar ve o park bu işgal güçlerinin değil. Samimi duygularla orada olan o gençlerin de değil, tüm İstanbullularındır. Dolayısıyla 'E biz buraya çadırlarımızı kurduk', kuramazsın kardeşim. Çadır kurulacak yerler de bellidir. Yaylalar çok. Çık yaylalarda çadırını kur. 'Ben orada çadır kurarım' orası senin mülkün değil yahu nasıl kurarsın? Bunların derdi mesaj filan değil."
SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara