'Hiçbir ayrım gözetmeksizin herkese el uzattık, birileri bize yumruk uzattı' (3)
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 10 buçuk yıldır geleceği birlikte kurmak için hiçbir ayrım gözetmeksizin herkese el uzattıklarını belirterek, "Ama birileri bize yumruk uzattı. Yumruk uzatanla toka yapılabilir mi? Ne yazık ki bunun talihsizliği içerisi
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-06-15 16:58:40
Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin Ankara Sincan meydanındaki 'Milli İradeye Saygı Mitingi'nde konuştu. Erdoğan, "İşte Türkiye'nin gerçek yüzü burada. Türkiye'nin yüzünü görmek isteyenler gelsin Ankara Sincan'a görsün. Demokrasiyi, görmek isteyenler varsa lütfen Ankara'ya gelsin. Sessiz yığınların sesini duymak isteyen varsa işte burada Ankara'dan duysunlar. Öyle bir haykırayım ki 80 vilayet duysun. Öyle bir haykırayım ki ta Üsküp, ta Bağdat, ta Saray Bosna duysun." diye konuştu.
"RABBİME HAMD OLSUN, YARAB SANA MAHD OLSUN"
"Bir miyiz Ankara, diri miyiz Ankara, iri miyiz Ankara? Beraber miyiz Ankara? Hep beraber Türkiye miyiz?" diye soran Erdoğan, 'evet' karşılığını alınca "Mesele bu, mesele bu." ifadelerini kullandı. Erdoğan, sözlerini şöyle konuştu: "Bitmedi kardeş miyiz Ankara? 'evet' bundan güzel bir şey olabilir mi? işte mesele bu kardeşliği anlamak. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, milli iradeye sahip çıkıyor muyuz? 'evet' Demokrasiye sahip çıkıyor muyuz, bayrağa sahip çıkıyor muyuz? 'evet' Rabbim'e hamd olsun, Yarab sana hamd olsun. Bize bu birlik beraberlik şuuru içerisinde, kardeşlik içerisinde yoluna devam eden böyle bir topluluğu böyle bir milleti nasip ettin. Bunu o kadar güzel söylüyorsunuz ki, artık 3 buçuk yaşındaki torunum bile sabahtan beni bununla kaldırıyor. 'Dik dur eğilme bu millet seninle' diyor. Hiç merak etmeyin biz bu yola kefenimizle çıktık. Hiç endişeniz olmasın bu millet, demokrasisine sahip çıkıyor, bu millet bayrağına, hükümetine sahip çıkıyor. Bu millet etnik kökeni mezhebi ne olursa olsun ülkesine, demokrasiye sahip çıkıyor. Bugün burada ses verdiğiniz için her birinize tek tek teşekkür ediyorum. Bugün burada milli iradeye sahip çıktığınız için her birinize tek tek teşekkür ediyorum. Muhabbetiniz için ahde vefanız için teşekkür ediyorum. Ben biliyorum ki 17 gün boyunca Türkiye'nin her köşesinde milyonlarca kardeşim bütün kalbi ile bizlere dua etti. Ben biliyorum ki babalar, anneler, nineler, el açıp bu millete dua ettiler. Benim milletim meselelere kalp gözü ile bakar, benim milletimin kalp gözü açıktır. Siz oynanan oyunu gördünüz, siz oynan tezgahı fark ettiniz, yapılan saldırıları gördünüz. Bugün siz burada tek bir yürek olarak, tek bir bilek olarak, o hain tuzağı bozdunuz ve tüm dünyaya haykırdınız."
"BİZ DUA İLE DİRENİRİZ"
Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz 10 buçuk yıldır geleceği birlikte kurmak için hiçbir ayrım gözetmeksizin herkese el uzattık ama birileri bize yumruk uzattı. Yumruk uzatanla toka yapılabilir mi? ne yazık ki bunun talihsizliği içerisinde bugün buradan itibaren artık yola çıktık. Sincan'dan başladık. Şimdi bu aynı zamanda Mart 2014 seçimlerinin kampanyasının ilk adımıdır. Kimsenin bu gördüğünüz tarihi birliği bozmasına asla izin vermeyeceğiz. Kimsenin yeniden sokak sokak, köy köy, şehir şehir, bölge bölge ayırmasına, arasına girmesine müsaade etmeyeceğiz. Çünkü biz birlikte Türkiye'yiz. İnşallah hepsinin hevesleri kursağında kalacak. Sevgili kardeşlerim, sevgili Ankaralılar bizim millet olarak öyle bir direnişimiz vardır ki tüm tuzakları bozar, tüm oyunları bozar. Biz dua ile haykarış ile direniriz, biz sükut ederek, sabrederek, biz 'Mevla görelim neyler neylerse güzel eyler' ama bunlar bundan anlamazlar. Biz 28 Şubat'ın 27 Nisan'ın karanlığını bu direnişle açtık. Biz birileri gibi molotof kokteyli atarak, yakıp yıkanlardan olmadık. Tencere tava çalarak komşunu rahatsız edenlerden olmadık. Bunlar mı çevreci bunun adı gürültü kirliliği. Bunların neresi çevreci ya. Bunların derdi başka." sözlerini dile getirdi.
"DÜZENİ BOZANLARA 'ÇAPUCU' DENİR"
Göstericilerin çapulcu ifadesinden çok rahatsız olduğunu kaydeden Erdoğan, "Bana gelenlere dedim ki, bak sizlere Türk Dil Kurumu'ndan okuyorum; 'düzeni bozanlara çapulcu denir' aynı zamanda kamu düzenini bozmaya çalışmak suçtur. Hukuku söylüyorum. Eğer demokratik laik hukuk parlamenter devlet isek hiç kusura bakmayın o zaman bu kurala uyacaksın, hukuka uyacaksın. Bu benim hakkımdır' diyerek benim hakkımı gasp etmeye çalışamazsın. Belediye otobüslerini yakan, otobüs duraklarını yakan, insanları rahatsız edenlerden olmayacağız." şeklinde konuştu.
"BUNLARIN HEPSİNİ BELGELERLE AÇIKLAYACAĞIM"
12 parti teşkilatının yakıp yıkıldığını hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti: "Ya parti teşkilatım sana ne yaptı be. Hani hak hukuk diyordunuz. Ben özellikle ülkenin çeşitli yerlerinde gösteri yapanlara, Taksim'dekilere sesleniyordum. Sizin özgürlük anlayışınız bu mu? Olayların arkasında Gezi Parkı mı var. Bunların hepsini belgelerle daha sonra açıklayacağım hiç merak etmeyin. Bu içeride ve dışarıda planlı bir süreçti. Hepsi belgelerle elimizde. Bu ihanet şebekesini halkımızla paylaşacağız. Bunları milletimin bilmesi lazım. Başörtülü bir bayan araba sürüyor değil mi? Başörtülü bir bayan yavrusu ile beraber eşini bekliyor ona saldırıyorlar, taciz ediyorlar. 6 aylık bebeği ile bekleyen başörtülüyü tekmelediler, şiddet uyguluyorlar. Allah aşkına sizin özgürlük anlayışınız bu mu? Bu nasıl özgürlüktür. Kardeşlerim işte bu topluluklar bugüne kadar bu yanlışa düşmedi. İşte bu toplulukta başörtülüsü de burada başı açığı da."
"İNŞALLAH 8 AY SONRA SANDIKLARI PATLATACAĞIZ"
Başbakan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Polisimize el uzattılar sabrettik, sabrediyoruz. Polisimize maalesef milletvekili sıfatı bulunan bir CHP'li tarafından en edepsiz şekilde dil uzattılar, sabrettik. Başörtülü kızlarımıza dil uzattılar sabrettik sabrediyoruz. Üniversitelere sokmadılar, eğitim haklarını elinden aldılar ama onlar sabrettiler. Camilerimize ayakkabıları ile girdiler, camilerimize içki ile girdiler sabrettik. Duvarlarımıza küfür yazdılar, şahsımda dahil olmak üzere ama sabrettik. Niye çünkü biliyorduk ki kem söz sahibinindir. Çocukları, kadınları rahatsız ettiler. Kardeşlerim bütün bunlara sabrettik sabrediyoruz. Bir kere bu insanlık dışı hareketlerin hesabını yargıda soracağız. Ayrıca 8 ay daha sabrediyoruz. 8 ay sonra milletin önüne sandık gelince, hesabı sandıkta soracağız. Kapı kapı dolaşacağız. İnşallah sandıkları patlatacağız. Ben size güveniyorum."
"ULUSAL VE ULUSLARARASI MEDYA HER TÜRLÜ PROVOKASYONU SERGİLEDİ"
Türkiye 17 gündür yaşananları ibretle izlendiğini, tarihe düşeceğini aktaran Erdoğan, "Her çevreden çok farklı insanlar geldiği halde bir şey konuşuldu, dediler ki; 'gezi parkı' Bunlar aslında gezi parkını da bilmezler, daha yeni öğrendiler. Taksim'e gelen benim saf kardeşlerimi, samimi olan insanları anlıyorum. Fakat bunları anlıyorum da henüz ortada bir şey yokken, bu genç kardeşlerimin orada birileri ile bulunmalarını anlamıyorum. Çünkü ne ihale var, ne yapılan bir şey var. Acaba niye bura geldiler. Çevre duyarlılığı olan kardeşlerimi anlıyorum. Onlara saygı duyduğumu ifade ettim kaç kez. Ama daha ilk günden itibaren iş çevre duyarlığının ötesinden çok farklı yerlere götürüldü. Orada illegal örgütler vardı. Gezi Parkı projesinin de dışında çok farklı oyunlar ortaya kondu. Bu oyunlara ulusal medyanın bir kısmı yalan haberlerle, iftira ile provokasyonla her türlü oyun sergilendi. Fakat uluslararası medyada her türlü iki yüzlülük sergilendi." diye konuştu.
"BİZ BU OYUNU HUKUKLA BOZDUK"
CHP'li bazı milletvekillerinin eylemcilere para verdiğini, kimisinin ise küfür ettiğini vurgulayan Erdoğan, bunların mezhep savaşı çıkartmak için her türlü tahriki yaptığını kaydetti. Sosyal medya üzerinden akıl almaz provokasyonlar yapıldığına da işaret eden Erdoğan, bu oyunların 27 Mayıs'ta da uygulandığını hatırlatarak, "Biz bu oyunu hukukla bozduk, sandıkla bozduk. Unutmayın 27 Nisan'da 28 Şubat'ta denediler. İnşallah bu sandık tanımaksızlığın şiddetin hesabını da sandıkta soracağız." dedi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara