Avrupa bizi yakalayamadı
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Türkiye'nin yılın ilk çeyreğinde yüzde 3 büyüdüğünü, bu rakamı hiçbir Avrupa Birliği ülkesinin yakalayamadığını söyledi.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-06-15 11:28:17
Türkiye'nin dış politika, demokratikleşme ve ekonomi gibi temel alanlarda büyük bir değişim yaşadığını belirten Ergün, yaşanan bu değişim nedeniyle Türkiye'nin tüm dünyanın ilgisini çektiğini ve takdirini kazandığını kaydetti.
Türkiye'nin yükseliş trendinin çok sayıda insanı sevindirdiğini ancak buna sevinmeyenlerin de olabileceğini ifade eden Bakan Ergün, "Uluslararası ilişkilerde maalesef bunları da görüyoruz. Size dost görünenler arkanızdan sizin yükselişinizden duydukları rahatsızlığı söyleyebilirler. Bu gerçekleri de görerek hareket edeceğiz. Bunu da bir kenara not etmekte fayda var. Türkiye'nin bu yükselişi özellikle İstanbul'u bir ekonomik merkez olarak New York gibi, Londra gibi dünya ekonomisinin nabzının attığı önemli noktalardan birisi haline getirecektir" diye konuştu.
Ekonominin yılın ilk çeyreğinde yüzde 3 büyüdüğünü dile getiren Ergün, bu rakamın Türkiye için mütevazi bir rakam olduğunu bildirdi.
Ergün, yılın ilk çeyreğindeki büyüme oranının AB üyesi diğer ülkelerle mukayese edildiğinde hiçbir AB ülkesinin bu oranı yakalayamadığına dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Yarısından fazlasında küçülme var, bir kısmı stabil, bir kısmında da yüzde 1 ve altında büyüme rakamları var. Gelişmiş ülkelerde krize neden olan ve krizden çıkmayı engelleyen husus aynıdır. Bunlardan birisi kamu maliyesindeki bozulma diğeri de banka sistemindeki arızalardır. AB sadece Yunanistan için 500 milyar avroya yakın para harcadı. Bizim 500 milyar avromuz olsa uçarız. Ve hala sorunlar devam ediyor. İki gün önce devlet televizyonları ve radyoları için kapatma kararı alındı. Bütün bunlar bankacılık sisteminin ve kamu maliyesinin bozulduğunda nelere yol açacağını ve düzelmesinin ne kadar zor olduğunu gösteriyor."
"Sıçraya sıçraya ilerlemek durumundayız"
Bakan Ergün, özellikle 2001 krizinden sonra alınan tedbirlerin etkili bir şekilde uygulandığını, bu sıkı tedbirlere rağmen de büyümenin devam ettiğini söyledi.
Milli gelirin 10 yıl içinde 230 milyar dolardan 800 milyar dolar seviyesine çıktığını belirten Ergün, "İngiltere'nin milli geliriyle mukayese ettiğimiz zaman 800 milyar dolar bizi tatmin eden bir rakam değil ama bu rakam 10 yıl içinde 3'e katlanmıştır. Dikkat çekici olan tarafı bu. Hiçbir ülkenin milli geliri 10 yıl içinde 3'e katlanmış değildir. Önümüzdeki 10 yıl içindeki hedefimiz milli gelirimizi yeniden 2,5 kat artırmaktır. Biz sıçraya sıçraya ilerlemek durumundayız. Yavaş yavaş ilerlemek bizim için kafi değil" ifadesini kullandı.
Bakan Ergün, Türkiye'nin çok büyük bir potansiyele sahip olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti:
"Düşük gelir seviyesinden orta gelir seviyesine geldik. Fert başına 3 bin 500 dolar milli gelirden 11 bin dolar seviyesine ulaştık. 11 bin dolar gelir seviyesi orta düzeydir. Toplumların çoğu bundan tatmin olurlar. Burada da patinaj yapar giderler. Orta gelir tuzağı diye bir tuzaktan her zaman söz edilir. Ama biz o tuzağa düşmeyeceğiz. Bizim orta gelir tuzağına düşmeden bir sıçrama yapmamız ve fert başına düşen milli gelirimizi 25 bin dolara çıkarmamız lazım."
Ekonomideki başarıların petrol, doğalgaz ya da altın rezervleriyle elde edilmediğini belirten Ergün, "Zaten yok. Bunları çalışarak, özel sektör eliyle üretim yaparak ve bunları tüm dünyaya ihraç ederek yaptık" dedi.
Ergün, Türkiye'nin enerji ihtiyacının gelecek 10 yıl içinde çok fazla artacağını dile getirerek, mevcut üretilen enerjinin iki katına çıkarılması gerektiğini kaydetti. Ergün, Avrupa'da nükleer yatırımların zaman zaman eleştirildiğini ancak İngiltere'nin 40 yıl aradan sonra 2 yeni nükleer santral yapmaya karar verdiğini söyledi.
Dünyanın her yerindeki bilim adamlarıyla iletişim ağı oluşturduklarını aktaran Ergün, daha önce yurtdışına giden bilim adamları için "beyin göçü" tabiri kullanıldığını ancak kendilerinin yurtdışındaki bilim adamlarını "beyin gücü" olarak gördüklerini ifade etti.
Ergün, toplantıda kendisine yöneltilen sanayileşme ve çevre hassasiyetiyle ilgili soruya, "Türkiye sanayileşme sürecini devam ettiriyor. İngiltere, ABD gibi ülkeler sanayileşirken çevreyle uyumlu olmadı. Bugün hala bazı ülkeler hiç de çevreyle uyumlu olmayan sanayileşme politikalarını devam ettiriyorlar. Ama biz yeni ve çevreci teknolojileri kullanmak zorundayız. Türkiye'de çevre düşmanı bir sanayileşme politikası olamaz. 'Sanayileşelim de nasıl olursa olsun, üretelim de nasıl olursa olsun' demiyoruz" yanıtını verdi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara