Hüsnü Özyeğin: Türk okullarına girmek için yabancılar benden torpil istiyor

Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin, Türkçe Olimpiyatları'nın dünya olimpiyatlarından bile daha önemli olduğunu, Türk okullarına çocuk göndermek için yabancıların kendisinden torpil istediğini söyledi.

    Uluslararası Türkçe Derneği (TÜRKÇEDER) tarafından düzenlenen 11. Türkçe Olimpiyatları için İstanbul'da bulunan bir grup öğrenci, Fiba Holding Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin ve oğlu Murat Özyeğin'i ziyaret etti. Holdingin Levent'teki binasında öğrencileri ağırlayan Özyeğin, ziyaretten çok memnun kaldığını söyledi.

        Her yıl Türkiye'de düzenlenen Türkçe Olimpiyatları'nın önemine vurgu yapan ünlü iş adamı, "Bu iftihar edilecek bir olay. Türkçe Olimpiyatları bizler için büyük bir gurur kaynağı ve övünç vesilesi. Dünyada bunun örneği yok. Bence dünya olimpiyatlarından bile daha önemli. Çünkü bu işte geleceğin dünyası var. Geleceğin dünyasının ilmek ilmek işlenişi var." dedi.

            TÜRK OKULU MEZUNLARI, YURT DIŞINDA ŞİRKETLERİMİZDE ÇALIŞIYOR

        Yurt dışındaki Türk okullarında okuyan öğrencilerin çok şanslı olduğunu kaydeden Hüsnü Özeyeğin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Aranızda kurduğunuz bağ ve tecrübe sizin için çok büyük şans. İleriki yaşamınızı da etkileyecek çünkü bu bağlar. Aldığınız eğitimin kalitesini biliyor, görüyoruz. Rusya'da ve Romanya'daki okullardan mezun olmuş gençleri, oradaki şirketlerimizde işe aldık. Onların nasıl bir eğitimden geçtiklerini, aldıkları eğitimin kalitesini, insan yönetme ve ilişki kurabilme anlamında nasıl etkili olduklarını bizzat görüyoruz."

            Son yıllarda Türk şirketlerinin yurt dışında büyük işler yapmaya başladığını ve buralarda istihdam sorunu ile karşılaştıklarını ifade eden Özyeğin, Türk okullarının, iş adamlarının işlerini büyük ölçüde kolaylaştırdığını vurguladı. Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı, şöyle devam etti: "Türk okulları senin ihtiyacın olan elemanı en iyi şekilde sana hazırlıyor. Oradaki insanları sana ve ülkene alıştırıyor. Sen gittiğinde yabancılık çekmiyorsun. Türk firmaları bu okullar sayesinde çok büyük bir iş yapabilme imkanı buldu. Biz yurt dışındaki şirketlerimizde Türk okullarından mezun olmuş kişilere de iş imkanı verdik. Birçok ülkede sizin okullardan mezun olmuş kişiler bizim şirketlerimizde çalışıyor. Onlar bizimle o ülkeler arasında bağlantı oluyor. Bundan da çok memnunuz."

        YABANCILAR BENDEN TORPİL BİLE İSTEDİ

            Yurt dışındaki Türk okullarının kalitesini bildiğini ve bunlara şahitlik ettiğini kaydeden Hüsnü Özyeğin, bazı ülkelerde bazı kişilerin Türk okullarına girebilmek için kendisinden yardım istediğini açıkladı. Özyeğin, Türk okulları konusunda bir bakan ile yaşamış olduğu olayı şöyle anlattı: "Ukraynalı bakanlar, Türk okullarına çocuklarını gönderebilmek için bana torpil talebinde bile bulundular. Düşünsenize o ülkenin en üst düzey isimleri sizin okulunuza çocuğunu gönderebilmek için bütün ilişkilerini kullanıyorlar."

            Ziyarette öğrencilerle bol bol sohbet eden ve onlara iş hayatı konusunda deneyimlerini aktaran Hüsnü Özyeğin, öğrencilerin bildikleri dilleri sayması üzerine şaşkınlığını gizleyemedi. Ukraynalı bir öğrencinin "Bizim okulumuzda 6 dil öğretliyor." demesi üzerine iş adamı, "Bu inanılmaz bir şey gerçekten." dedi. Kuzey Iraklı bir öğrenci, "Bizim okulumuzda Türkçe, Kürtçe, İngilizce ve Arapça öğretiliyor." deyince Özyeğin, "İşte olay budur. Ben Diyarbakır'da banka açmak istesem ve oradaki insanlara ulaşmaya çalışsam bu kızımızı hemen işe alırım. Onu almam yeterli zaten. Kürtçe konuşan insanla da anlaşabilecek, Arapça konuşan insanla da, İngilizce ve Türkçe konuşanla da. Bu kalitede insanlar zor yetişir. Türk okulları bunu çok iyi başarıyor. Bu kızımızdan daha iyi 'akil insan' olamaz bence." ifadelerini kullandı.

            Hüsnü Özyeğin'in oğlu Murat Özyeğin de "Öğrencileri görünce onlarla gerçekten iftihar ettim. Çok etkileyici, müthiş bir şey bu." diye konuştu. Öğrencileri gördüğünde heyecanlandığını belirten Murat Özyeğin, "Onları görünce Türkçe Olimpiyatları'na bir şirketimizle sponsor olup destek vermenin ne kadar akıllıca bir karar olduğunu anladık. Verdiğimiz küçük desteğin önemini bir kez daha anladık böylece." dedi.