Erdoğan’ın söylediği ‘Plebisit’ nedir?
Başbakan Erdoğan, belde belediyeleri başkanları toplantısında yaptığı konuşmasında Gezi Parkı için referandum teklifini değerlendirdi. Erdoğan Gezi Parkı için referandum yerine 'plebisit' önerdi.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-06-13 15:04:27
Erdoğan bugünkü konuşmasında "Referandumun değişik bir şekli. Referandum sadece anayasa değişikliğinde. Plebisit o belediyenin yapabileceği bir uygulamadır. Beyoğlu’nda da İstanbul içinde de yapabilir. Bunlar YSK ile olan bir iş değil. Bu yerel yönetimlerde 15. Madde. Bu adımı bu şekilde atabiliriz" diye konuşmuştu...
Peki Erdoğan'nın referandum yerine Gezi Parkı için önerdiği 'plebisit' ne demek?
Plebisit, bir kişi veya önemli bir siyasi meselede halkın oyuna başvurma, bir hükümdar veya bir hükümet seçme; bağımsızlık veya başka bir devlet tarafından ilhak edilme yönünde bir tercihte bulunma veya önemli milli bir siyasi konu hakkında karar verme gibi hayati konularda irade beyanında bulunulması için bir ülkede veya belirli bir bölgede yaşayan bütün ahalinin görüşüne müracaat etme şeklinde tarif edilebilir.
Plebisitin, bir toprak parçasının veya bir bölgenin hangi devlete tabi olacağının ve orada yaşayan nüfusun geleceğinin ne olacağını belirlenmesiyle ilgili oylamalar şeklinde ifade edilen anlamı, içeriği biraz değişmiş olarak günümüzde de geçerli olmaya devam etmektedir. Nitekim, uluslararası politika literatüründe ve diplomatik çevrelerde sık sık çeşitli anlaşmazlık konusu olan bölgelerde yaşayan insanların kendi geleceklerini kendilerinin belirleyebilme (Sclf-determination) haklarından söz edilmektedir. Bunun en bilinen örneğini, yıllardan beri İsrail tarafından işgal edilmiş bulunan Arap topraklarında yaşayan Filistinlilerin durumu teşkil etmektedir.
Özellikle I. Dünya Savaşı ertesinde bazı bölge ve ülkelerin kaderini belirlemek için yapılan halk oylamalarını ifade eder.
Günümüzde plebisit kavramı özellikle Avustralya ve Kanada anayasalarında önemli bir yer tutmaktadır.
Latince plebiscita (halk bildirimi), eski Roma cumhuriyetinde halk tabakalarının genel meclisi olan Concilium Plebis'in kararlarına verilen addı.
I. Dünya Savaşı Plebisitleri
Wilson İlkeleri uyarınca "ulusların kendi kaderini belirleme hakkı"nın genel kabul görmesi üzerine, I. Dünya Savaşı ertesinde bazı sınırların belirlenmesinde plebisit yöntemine başvuruldu. Dönemin en çok tartışılan plebisiti, 20 Mart 1921'de Yukarı Silezya'nın Polonya ile Almanya arasında tercih kullanarak Almanya'yı seçtiği halk oylamasıydı. Versailles Antlaşması uyarınca Saar bölgesinde yapılan plebisiti de Fransa'ya karşı Almanya kazandı. 1920'de Schleswig eyâletinde yapılan plebisit sonucunda, bu bölge Almanya ile Danimarka arasında paylaşıldı.
Kurtuluş Savaşı'nın siyasi manifestosu olan Misak-ı Milli bildirgesi, Kars, Ardahan, Batum ve Ahıska'nın ve ayrıca Batı Trakya'nın kaderini belirlemek için plebisit yapılmasını talep ediyordu. Buna karşılık Sevr Antlaşması, İzmir'de beş yıl sürecek bir geçiş süresi sonunda yapılacak halk oylamasıyla Türkiye ve Yunanistan arasında tercih yapılmasını öngörmekteydi. Bu planların hiçbiri gerçekleşmedi.
II. Dünya Savaşı galipleri plebisit fikrine yakınlık göstermediler. 1947'de Hindistan'ın Keşmir'de yapmaya söz verdiği plebisitten cayması, birinci Hindistan-Pakistan savaşına yol açtı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara