'Dünya diz çöktüğüm yer kadardır'
Cahit Zarifoğlu'nun şiirleri yeniden basıldı. Beyan Yayınları tarafından daha önce toplu olarak basılan şiirler bu defa ilk yayınlandıkları dönemdeki gibi dört şiir kitabı olarak çıktı. 'Dünya diz çöktüğüm yer kadardır' diyen şairin kitaplarından hareketle şiirlerine doğru yeniden bir yolculuğa çıkıyoruz.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-06-13 09:39:18
Kahramanmaraş , Maraş'tır henüz… Elliler… Maraş Lisesi'nde aynı sınıfta buluşur işaret çocukları , yedi güzel genç adam ; Zarifoğlu Cahit , Özdenören kardeşler Rasim ve Alaeddin, İnan Akif , Erdem Beyazıt , Ali Kutlay, Hasan Seyithanoğlu… Edebiyata duyulan aşk, öğrenci evlerinde şiir geceleri… Aynı koza içinde örülür kader yavaş yavaş… O günün şartlarında ulaşılabilen edebiyat dergileri takip edilmeye çalışılır ; Varlık, Hamle, Yeditepe.. İlk yazı denemeleri…
Istanbul 'da üniversite … ' Ağabeyin sohbetlerinden ve yazdıklarından çok şeyler öğrendik. Her anlamda bizim hocamızdı. Yetişmemizde çok büyük faydası oldu' dediği Sezai Karakoç'la tanışma…
İkinci Yeni'ye yakın durur ama farklı bir mecrada akmaya başlar Zarifoğlu şiiri, daha bir Anadolu, daha bir nev-i şahsına münhasır, daha bir nehir…
Yetmişli yıllar… Farklılığa yapılır hep vurgular… Kana doymaz bir türlü toprak… Genç bedenleri çok sever kahpe kurşunlar… Kara giysili ulaklar getirir hep haberleri … Nereden uzandığı belirsiz onlarca el üzerimizde, gündem değişmez hiç ; kan , yeis , ölüm , katliam…
Gri Ankara ; yetmişlerin ortaları… Yedi güzel genç adamdan eksilen bire dahil olur Ersin Nazif Gürdoğan , olur 'Yedi Güzel Adam' … Başlar Mavera'lı yıllar… Her ay heyecanla yedi güzel adamdan gelecek beyaz haberleri beklediğimiz yıllar… Mavera'da genç şairlerle buluşmalar…
Nehir akar… Coğrafyamızın her yanından yağmur bulutları taşır rüzgâr; kiminden göz yaşı dökülür nehre , kiminden ağıtlar… Nereye döküldüğünü anlamaya çalışır okuyanlar bu nehrin, zorlanırlar… İşaret çocukları , Yedi Güzel Adam, Menziller, Korku ve Yakarış olur adları şiir kitaplarının… Her kitap bir sonrakinin anası gibidir adeta.
ZARİFOĞLU YENİDEN
Beyan Yayınları bu dört kitabı eş zamanlı olarak yayınladı yeniden , geçtiğimiz Ocak ayında. İşaret Çocukları'nın ilk baskısı 67 , ikinci baskısı 88'de yapılmış. Yedi Güzel Adam bir kez 73'te yayınlanmış Edebiyat Dergisi Yayınları'ndan. Menziller 77'de , Korku ve Yakarış 85'te… Zarifoğlu'nu tanımak isteyen genç neslin , neredeyse 30 - 40 yıl önce yayınlanan kitaplara ulaşma zorluğu düşünüldüğünde Beyan'ın bu hizmeti çok daha iyi anlaşılıyor. İçimde bu baskıların da kısa zamnda tükeneceği ve Zarifoğlu şiirlerinin onlarca kez yayınlanacağına dair bir his var.
Zarifoğlu ilk kitabı 'İşaret Çocukları' ile kendi şiir dilini oluşturmuş , yalın şiire ulaşmıştır. Nehir doğduğu anda mecraını belirlemiştir. Bu,kolay rastlanabilir bir durum değildir. Genelde şairlerin son eserleriyle ulaşabildikleri yetkinliğe ilk şiirleriyle erişmiş olmakla Türk şiirinde müstesna bir yer edinmiştir.
İŞARETLE SEÇİLEN ÇOCUKLAR
Kendisiyle yapılan bir söyleşide , şiirinin kapalı olduğu , anlaşılamadığı eleştirilerine karşı şöyle der :
'Şiirimin okuyucularını tanıyorum. Vasıflı okuyucu kitlesidir bu. Yoksa ,özellikle başlangıçtaki 'Anlaşılmıyor' ısrarları moralimi bozabilirdi. (…) Belki bize öykünen bazı şairler gerçekten anlamsız şiiirler yazdılar ve yazıyorlar. Onlara anlamsızlığı benimsemelerini tavsiye etmem. Zor anlaşılırlıkla, zor şiirle gerçekten anlaşılmaz abuk sabuk, hatta anlamsız olsun diye zorlanmış şiirler farklı şeylerdir. Şiirin ayağı yere basmalı diyorum, şimdilerde. Şairlere, yeni yeni şiire koyulanlara anlaşılır olmalarını salık veririm. Şiirin sırrını aynı zamanda anlaşılır olmanın içinde yakalamaya çalışsınlar. Keşke ben de en başta bunu yapabilseydim. Ah bu anlaşılmak konusu ne kadar geniş ve ilgi çekici. Bir Yunus Emre olmak isterdim. Herkes anlar onun şiirini. Bir okuma yazma bilmez, eğitim görmemiş köylü de, bir velî de. Onların hepsine birşey anlatır. Görünşte, ön planda basit bir yakarış, bir arz vardır. Bunun altı ise derinde de derindir. Herkes nasibi miktarıncayı eşeler, anlar, yararlanır. Onun için bu özellik yüksek şiir gücüyle birleşince milyonlar asırlardır sevegelmişlerdir, okuyagelmişlerdir onu. ' (Konuşmalar , S.94) Zarifoğlu yine aynı söyleşide şiir serüveni ne ilişkin (Hayatına ilişkin de diyebiliriz) şunları söyler : 'İşaret çocukları bir bakıma işaret edilen, gösterilen, seçilen çocuklardır. Bunlarda birtakım manevi yetenekler vardır. Bunlar büyürler 'Güzel adam' olurlar. 'Yedi Güzel Adam' başlıklı kitap ve içinde yer alan şiirler, bu güzel adamları anlatır, Fakat bunlar adeta dünyevi, maddi bir mücadele içindedirler. Evet bir mücadele içindedirler. Soylubir davanın kavgasını yaparlar. İçlerindeki soyluluk, manevi güç bu kitapta daha çok irilik, adele kuvveti, şecaat şeklinde belirginleşir. Öfkeli adamlardır bunlar. İri gövdelerine, rüzgarlı başlarına rağmen ipince bir yürekleri vardır. Hassastırlar Aşık olurlar. Sevgilileri, anlatılan bu atmosfer içerisinde biraz belirsizdir. İyi gören gözler bu şiirleri okuduğunda sevgilinin zaman zaman bir kadın zamansa manevi bir özellik olduğunu görür. Davadır sevilen. Uğruna mücadele edilen şey: İslami bir öz. Ama henüz yola koyulmamıştırlar. Bir anlamda kabukta seyrederler. Ve işte bu'Yedi Güzel Adam'kitabından sonra 'Menziller' gelir. Bu güzel adamlar belli bir menzile doğru yola koyulurlar. AllahvePeygamber sevgilsi, dünya ihmal edilmeden ön plana çıkmaya başlar. Ve tasavvufi algılama daha netleşir. İşte son kitabımız olan 'Korku veYakarış' menzile doğru yol alan güzel insanların, bu müminlerin vardıkları bir makamdır. Korku ve Yakarış makamı. İslami deyimiyle 'Havf ü Reca' makamı. Bütün müminler bu makamda bulunurlar. Korkarlar Allah'tan ama aynı zamanda umarlar. Beklerler. Allah'ın af ve merhametini, lütuf ve keremini beklerler.' (Konuşmalar , S.90)
yazdıkların şiir değilse kalsın
cennetse sevdan çık dışarı
(uyarılan şair , Korku ve Yakarış S.47)
Bence bu iki dize 'Zarif Nehir' i tanımlar gibidir.
(CEM MEHMET EREN / Yeni Şafak)
SON VİDEO HABER
Haber Ara