Dolar

34,8733

Euro

36,6798

Altın

3.051,41

Bist

10.058,47

Başbuğ: Ne yapacaksanız bana yapın

Ergenekon davasının tutuklu sanık eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, "Genelkurmay Başkanı'na, yani bana ulaşmak ise bu silah arkadaşlarımı bırakınız gitsinler. Ne yapacaksanız bana yapınız. Buradayım. Dimdik ayaktayım." dedi. Baş

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-06-07 15:20:36

Başbuğ: Ne yapacaksanız bana yapın
Ergenekon davasının tutuklu sanık eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, "Genelkurmay Başkanı'na, yani bana ulaşmak ise bu silah arkadaşlarımı bırakınız gitsinler. Ne yapacaksanız bana yapınız. Buradayım. Dimdik ayaktayım." dedi. Başbuğ'un bu sözleri üzerine sanıklar ve izleyiciler bölümünden alkış ve marş sesleri yükselince duruşma salonunda gerginlik yaşandı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasında eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ savunma yapmadığının altını çizerek konuşmasına devam etti.

Ergenekon soruşturmasını yürüten Cumhuriyet savcısına bir subay tarafından ihbar mektubu gönderildiğini hatırlatan Başbuğ, "Sizlere bir sır vereyim. Hepiniz, hepimiz, hatta siyaset kandırılıyor. Ortada ihbarcı bir subay filan yok. Belgelere bakınca görüyorsunuz ki bunlar uzun zaman içinde toplanmış, farklı birimlerden, farklı dönemlerden. Bunları tek bir subay toplamış olamaz. Çünkü belgeler uzun dönemde, sistematik çalışmanın ürünü. Belli ki bu belgeler zaman içinde TSK'den dışarı çıkarılıp toplanmış, biriktirilmiş ve dosyalanmış. Birileri toplum mühendisliği yapıyor ve bunları bize yavaş yavaş sızdırıyor gündemde diri tutuyor. Bence bütün bunları toplayan, hazırlayan ve yazan geniş bir ekip var." ifadesini kullandı.

Başbuğ, isimsiz, imzasız ihbar mektupları, bir yerlerde hazırlanmış düzmece dijital veriler ve gizli tanık ifadeleri ile TSK personeline yönelik ortaya iftirayar ve suçlamalar atıldığını söyledi.

'TSK'YI VE PERSONELİNİ KORUMAK İÇİN VAR GÜCÜMLE MÜCADELE ETTİM'

Adeta hakarete varan ifadelerle Türk Ordusunun tümünün suçlu olarak gösterilmeye çalışıldığını iddia eden Başbuğ, "Bu durum elbette personeli tedirgin etmiş ve moralini olumsuz yönde etkilemiştir. Bu haksız saldırılar karşısında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin korumasız bırakılmaması ve kamuoyunun doğru bilgilerle donatılması görevi, Türk Ordusunun Komutanı olarak Genelkurmay Başkanına aittir. Ben de, bu yapılan haksız saldırılara karşı sorumluluğum ve yetkilerim içinde kalarak, bütün gücümle mücadele ettim." diye konuştu.

Başbuğ, savcılığa gönderilen ihbar mektubunun vatansever bir subay tarafından gönderildiğinin iddia edildiğini belirterek "Ben ve arkadaşlarım bu vatansever subay yüzünden burada yatıyor. Bu vatansever subay nerede? Neden ortaya çıkmıyor? Neden bulunmuyor?" dedi.

Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese ise "Mahkemeden hesap sorar şekilde beyanda bulunuyorsunuz. Kimse mahkemeden hesap soramaz." şeklinde uyarıda bulundu.

Başbuğ ise "Ben hesap sormuyorum. İstanbul Cumhuriyet savcılığında bu konuda yürütülen bir soruşturma vardı. Sonra Ankara'ya gitti bu soruşturma. Ben bunun sonucunu soruyorum." dedi.

Mevcut duyumlar ve bilgileri ilgili makamlarla paylaştığını belirten Başbuğ, "Yapılması gerekenhususlara ilişkin düşünce ve önerilerimi de kendilerine ilettim. Ben yaptıklarımın , bulunduğum makamın bana yüklediği görev ve sorumluluklar içinde olduğunu düşündüm. Bugün de aynı düşünceyi taşımaktayım." ifadesini dile getirdi.

'AMAÇ GENELKURMAY BAŞKANINA ULAŞMAKSA SİLAH ARKADAŞLARIMI BIRAKIN'

Tarihe son bir not tutacağını belirten Başbuğ, "Eğer, İnternet Andıcı adlı sanal davanın asıl amacı –ki ben öyle olduğunu düşünüyorum- Genelkurmay Başkanlığı Karargahında benim komutam altında çalışan ve sadece yasal bir belge olan İnternet Andıcı üzerinde parafeleri bulunan sivil memurundan Orgenerale kadar olan personelin adeta üzerlerine basarak; Genelkurmay Başkanı'na, yani bana ulaşmak ise, bu silah arkadaşlarımı bırakınız, gitsinler. Ne yapacaksanız, bana yapınız. Buradayım. Dimdik ayaktayım." şeklinde konuştu.

Başbuğ'un sözlerini 45 dakikada tamamlamasının ardından izleyici bölümünden alkış sesi yükseldi. Başkan Özese, alkışlayanların dışarı çıkarılmasını istedi. Bunun üzerine izleyiciler alkışlamasını artırınca sanık bölümünden de destek geldi. Sanıklar bölümünden başlayan gençlik marşına izleyicilerden de destek geldi. Başkan Özese de alkışlama yapanlar ve marş okuyanların tespit edilerek dışarı çıkarılması talimatını verdi. Ardından da duruşmaya Başbuğ'un avukatı İlkay Sezer'in konuşması ile devam ediyor.
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara