Toplumsal olaylar ve mücadele sözlüğü
Gezi Parkı eylemlerini nasıl tanımlamalı? 'Türk Baharı' mı, yoksa sadece bir toplumsal itiraz mı? Olaylara katılan, sokaklara dökülenler kim? Militanlar mı, eylemciler mi, protestocular mı?
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-06-04 16:56:37
Gezi Parkı olaylarını nasıl tanımlamak lazım? Türk Baharı mı, yoksa sadece bir toplumsal itiraz mı? Olaylara katılan, sokaklara dökülenler kim? Militanlar mı, eylemciler mi, protestocular mı?
Bakın kararınızı siz verin…
Devrim: Bir siyasi ve ekonomik düzenin ve onu temsil eden yöneticilerin hızlı ve köklü biçimde değişmesi. Hani 1789’da Fransa ’da, 1917’de Rusya ’da olan türden…
Ayaklanma: Halkın kitlesel olarak cebir ve şiddet de kullanarak devlet güçlerine karşı gelmesi. Devrimden, iktidarların değişmesinden önceki son durak. Komşularımızda şu sıralar yaşanan durum.
İsyan: Kurulu düzene karşı gelme, o düzenin kurallarını ve emirlerini artık dinlememe hali. Kitlelerin sürekli bir itaatsizlik ve boyun eğmeme kararlılığıyla kendini gösteren toplumsal durum. Güçlü tarafın sürekli baskısı, şiddeti ya da haksızlıklarına karşı güçlü bir tepki. Bazen bir kız babasına, bazen bir asker üstüne, bazen de bir toplum yöneticilerine bunu yapar… Geriye dönülebilecek son noktadır.
Başkaldırı: İsyandan bir önceki aşama. Sürekli ve düzeni tehdit edici olmayabilir, ama kurallar ve itiraz edilen konularda mutlak bir değişim talebinin dile getirildiği güçlü bir itiraz hali. Yer yer şiddetin de kendini gösterdiği kitlesel bir eylem.
Sokağa çıkma: Muhalif grupların, sesini duyurmak isteyenlerin düzenledikleri protesto ve gösteriler. Yasıl olsun olmasın düzenlenen mitingler, sürekli yürüyüşler ve tabii ki devlet güçleriyle karşı karşıya gelmeler halinde yaşanır. Yaygınlaşıp kitleselleşmesi ihtimal dahilindedir. Bazen neşeli ve şenlikle, bazen yıkıcı olabilir. Huzur güven arayanların pek sevmedikleri bir haldir.
Direniş: Kendinden çok üstün güçlere karşı düzenli olarak gerçekleştirilen eylemler. Bazen gizli bazen açık ama tedbirli. Hedef, varlığını duyurmak ve karşı çıkılan durumu engellemektir. Yaratıcılığa açık bir yanı her zaman vardır, olmak zorundadır.
Protesto: Bir uygulamayı haksız yersiz, gereksiz bularak karşı çıkma, onaylamadığını belirtme. Bir bildiri ya da mektupla da olabilir, sokağa çıkıp bir yürüyüş yaparak da. En önemli farkı bireyselliğe açık olması. Tek bir kişi de protesto yapabilir, bir grup, örgüt ya da kitle de. Geçicidir ve sonuç almaktan çok rahatsızlığı belirtmeye yöneliktir.
Eylem: Protesto ve direnişten önce, adı konulmuş ya da konulmamış her tür karşı çıkış. Bir afiş asmak da , bir mail atmak da, slogan atmak da bir eylem olabilir. Tek kişi de üç kişi de binlerce kişi de katılabilir. İtirazı da bir konuyu desteklemeyi de içerebilir.
İtiraz: ‘Hayır’, demek. ‘Bir dur, düşün’ ya da ‘Şöyle olsa daha iyi değil mi?’ deyivermek. Karar vericiyle aynı fikirde olmadığını belirtmek.
Tepki: ‘Ben de varım, buradayım’ çığlığı. Bazen çok sessiz ve sakin de atılabilir. Bazen, ‘anlayana sivri sinek saz’ durumudur. Her şey onunla başlar. Tepki bile veremeyen için yapılacak bir şey yoktur; karar vericiler için ortamı yoklama aracıdır, ortada tepki yoksa, her şey yolundadır.
SOKAKLARDA KİM KİMDİR?
Militan: Hayatını bir davaya adayan kişi. Partilidir, örgütlüdür, bedel ödemeye hazırdır; 24 saat o dava için çalışır.
Eylemci: Bedel ödemeye hazır, sürekli protesto halindeki kişiler. Hem toplumsal duyarlılık hem de kararlılık içindedir.
Aktivist: Toplumsal duyarlılığı olan kişi. Daha çok Sivil Toplum Kuruluşları’nda yer alır. Tepki göstereceği bir durum olduğunda ortaya çıkar daha sonra günlük rutin hayatına döner.
Protestocu: Beğenmediği, sesini yükseltmek istediği tekil olaylar karşısında tavır alır. Tavrını belirtmek için gerekirse sokağa çıkar, ama bu tavır süreklilik göstermeyebilir.
(radikal.com.tr)
SON VİDEO HABER
Haber Ara