Dengir Mir Mehmet Fırat: Gezi Parkı olayı Oslo süreci ile bağlantılı

AK Parti eski Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, Oslo sürecinin deşifre edilişi, Uludere olayı, Paris suikastı, Adalet Bakanlığı ile eş zamanlı AK Parti Genel Merkezi'ne lav silahı ile yapılan saldırı, İmralı tutanaklarının servis edilmesi, Reyhanlı patlaması ile Gezi Parkı sonrası yaşan olayların birbiriyle bağlantılı olduğunu öne sürdü.

Kanal 5'te 'Son Gündem' adlı programa konuk olan Dengir Mir Mehmet Fırat, eylemlerin ilk başta çevreci bir algı ile başladığını güvenlik güçlerinin müdahalesinin ardından farklı grupların devreye girerek olayları farklı mecraya çektiklerini belirterek, "Gezi Parkı olaylarının ardından hayata geçirilen provokasyonların sıradan değil profesyonel bir ekip tarafından yürütüldü." dedi.

"TEK MERKEZDEN YÜRÜTÜLEN EYLEMLER"

Fırat, Gezi Parkı ile başlayan eylemlerin; Oslo sürecinin deşifre edilişi, Uludere olayı, Paris suikastı, Adalet Bakanlığı ile eş zamanlı AK Parti Genel Merkezi'ne lav silahı ile yapılan saldırı, İmralı tutanaklarının servis edilmesi, Reyhanlı patlaması ile bağlantısının olduğunu savundu.

Düne bakmadan bugünün anlaşılamayacağına işaret eden Fırat, "Tüm bu olayların röntgenini çektiğimizde bir biri ile olan bağlantısını görürüz. Her olayın ardından yaşanan provokasyonların aynı el tarafından yönetildiği de açık. Tek merkezden psikolojik bir savaş yürütülüyor. Karşımızda 100 yıllık bir karanlık yapı var. Bu yapının 10 yıl içerisinde temizlenmesini beklemek doğru değil. Hedef Ak Parti iktidarını itibarsızlaştırmak ve iş yapamaz hale getirmek." dedi. Türkiye-Irak hududu üzerinde ve Şırnak-Uludere-Gülyazı bölgesinde bulunan Karaçalı Üs Bölgesi'ne bir grup terörist tarafından taciz ateşi açılmasının da bu operasyonlarla bağlantısının olabileceğini vurgulayan Fırat, "Kurt bulanık havayı sever derler, kurdun istediği hava tam da bugün var olan hava." diye konuştu.

"PROFESYONEL BİR EKİBİN İŞİ"

Gezi Parkı olaylarının ardından hayata geçirilen provokasyonların sıradan değil profesyonel bir ekip tarafından yürütüldüğünü ifade eden Fırat, "Bu yapılar 21. a0srın en tehlikeli silahlarından biri olan sosyal medyayı da kullanarak, toplumun tahrik eden bir görev üslendi. Binlerce yalan dolaşıyor. Psikolojik savaşın en ince noktası değerlendirilerek yapılan profesyonel bir hamle ile karşı karşıyayız. Bu hamlenin içinde Ergenekon da var, diğer örgütlerde. Çünkü çok profesyonel olarak tek merkezden yürütüldüğünü görüyoruz. Bunu herkesin görmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.

"MODERN SENARYO DEVREDE"

Fırat, eskiden oynanan oyunların yeniden ısıtılmaya çalışıldığı uyarısını yaparak, şöyle devam etti: "Yakın tarihimizi iyi bilen, geçmişi hatırlayanlar çok fazla bir incelemeye lüzum olmadan bir oyunun daha modern şekilde tekrar yapıldığını anlar. Bu olayları değerlendirirken bugün yaşanan olaylardan daha öncesinde gerçekleşenleri incelemek gerek. Türkiye'de cereyan eden olayları tek başına ele almak mümkün değil, hepsi, birbiri ile bağlantılı."

"AK PARTİ YAPSAYDI YARGI HAREKETE GEÇERDİ"

CHP ve İP'lilerin tavırlarını eleştiren Fırat, "CHP'li Hüseyin Aygün ve Adnan Keskin'in 'yüzlerce ölü var' yalanı ile halkı kışkırtan mesajları skandaldır. Hüseyin Bey Dersim olaylarından ders almış ama menfi ders almış. Kendisi geçmişi iyi bilen bir insan. Böyle bir açıklama yaptığı için kendisi adına üzüldüm. Türk siyasi tarihinin yakın geçmişine baktığımız zaman toplumun kategorize edilerek, kutuplara ayrıştırıldığını görüyoruz. Irkçı söylemler, ayrımcılık, aşağılama ve nefret suçları... Bunları AK Parti yapmış olsaydı yargı çoktan harekete geçerdi." açıklamasını yaptı.

"KEŞKE BİR KAÇ ÖLÜM OLSA"

Ulusal Kanal tarafından yapılan yayınları 'provokatif' olarak niteleyen Fırat, kanalın bir spikerinin, 'keşke bir kaç ölüm olsa' ifadesini de eleştirdi. Fırat, "Yine insaflı davranmışlar. Onlara kalsa kendileri dışındaki herkesin ölmesini isterler. Bilinçaltlarına yerleşmiş açıklamalardan başka bir şey değil." dedi.

"ABD VE RUSYA'NIN TUTUMU MANİDAR"

Dış bağlantı ihtimaline de değinen Fırat, "Kendi ülkesini yönetenlerden haberi olmayan ABD vatandaşlarını ve aktörlerin sosyal medyada yazdıklarını görünce insanın aklına bazı soru işaretleri geliyor. Bunları da manidar buluyoruz. Tabi Rusya medyasının tutumunu da..." diye konuştu.