Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Cezaevi Çalışanları Sesi Derneği: İddialar gerçekleri yansıtmıyor

Cezaevi Çalışanları Sesi Derneği, belirli odaklar tarafından, ceza infaz kurumları ve burada çalışan yaklaşık 40.000 personeli asılsız, gerçek dışı iftiralarla zan altında bırakmaya yönelik açıklamalar yapıldığını, camiaya asılsız lekeler sürülmeye ç

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-06-04 17:36:40

Cezaevi Çalışanları Sesi Derneği: İddialar gerçekleri yansıtmıyor
Cezaevi Çalışanları Sesi Derneği, belirli odaklar tarafından, ceza infaz kurumları ve burada çalışan yaklaşık 40.000 personeli asılsız, gerçek dışı iftiralarla zan altında bırakmaya yönelik açıklamalar yapıldığını, camiaya asılsız lekeler sürülmeye çalışıldığını bildirdi.

Cezaevi Çalışanları Sesi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Çatal imzası ile yapılan açıklamada, İzmir Aliağa Çocuk ve Gençlik Ceza İnfaz Kurumu'nda 'cinsel istismar, taciz ve sistematik işkence yapıldığı' şeklindeki iddiaların gerçekleri yansıtmadığı belirtildi. Açıklamada, "Nitekim 03.06.2013 tarihinde TBMM İnsan Hakları Komisyon üyeleri, Aliağa Çocuk ve gençlik Ceza İnfaz Kurumumuzda yaptıkları incelemelerden sonra yaptıkları basın açıklamasında, 'Cezaevinde incelemelerde bulundukları, yoğun bir çalışma yaptıklarını ifade ettiler. Çocuk ve genç mahkumlarla tek tek görüştüklerini, iddia edildiği gibi kamuoyunu derinden sarsacak cinsel istismar, taciz ve sistematik işkence gibi olayların olmadığına tanık olduklarını' bildirdiler." denildi.

Açıldığı günden beri sürekli suçlamaların ve karalamaların odağı olan Aliağa kampüs ve diğer ceza infaz kurumlarının sürekli denetlendiği ve denetlemelerle ilgili sürekli övgüler almakta, örnek kurumlar olarak gösterildiği kaydedilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Kurumlarımız; sadece fiziki yapı olarak iyileştirmekle kalmamış, aynı zamanda bilgi donanımı ve ek olarak aldığı hizmet içi eğitim kurslarıyla kendisini geliştirmiş, örnek personelleriyle de denetlemeye gelen sayın milletvekillerimizin, bakanlık denetçilerimizin ve halkın takdirini kazanmış övgüsüne nail olmuştur. Biz burada sadece bize atılmış lekeyi değil, kurumlarımızda bulunan çocuk hükümlülerinin ve onları dışarıda umut bekleyen ailelerinin de bu asılsız haberlerle yıpratılmaya çalışıldıklarını anlatmaya çalışıyoruz. Cezalarını tamamlayıp ailelerine kavuşacak çocuklarımızın ve ailelerinin siyasi rant uğruna ya da başka amaçlarla yıpratılmalarını da istemiyoruz, çünkü biz onların aileleriyle geçirebilecekleri mutlu günler için emek harcıyoruz, mesai harcıyoruz. Düşünsenize cinsel istismarların yaşandığı iddialarından sonra burada çocuğu bulunan ailelerin durumunu. Unutulmamalı ki bizler toplumun vicdanıyız. Kanunla itilafa düşmüş, suça süreklenmiş, zamanında sahip çıkılmamış, toplumdan uzaklaşmış kişilerle uğraşarak onları topluma yeniden kazandırmaya çalışıyoruz. Çağdaş hukuk kuralları gereğince görevimizi yerine getirirken mesleğimizi sevip bundan gurur duyduğumuz için başımız her zaman dik duracaktır."

Son yıllarda personelin birçoğunun üniversite mezunu olup bilgi birikim ve entelektüellik bakımından donanımlı olmaları sayesinde cezaevi personeli olarak ileri bir seviyeye gelindiği vurgulanan dernek açıklamasında, "Bu nedenledir ki birçok cezaevimizde Avrupa uyum yasaları doğrultusunda projeler üretilerek hükümlü ve tutukluların topluma kazandırılmaları sağlamaya çalışıyor.
Kurumumuzda bu olumlu gelişmeler yaşanmasına rağmen biz çalışanlar gerek özlük hakları bakımından gerekse ekonomik anlamda mağdur olmaktayız. Diğer güvenlik sınıflarına dahil meslek gruplarıyla aynı işleri yapmamıza karşılık onların faydalandığı haklardan faydalanamıyoruz. Yıpranma hakkımız yok güvenlik tazminatını alamıyoruz, çoğumuz üniversite mezunu olmamıza rağmen kadro derecesi olarak ilkokul mezunu gibi değerlendirilmek, derece olarak 5'ten aşağı düşememek hepimizi derinden yaralamaktadır. Bizleri işi toplumu suçludan korumak olduğu kadar, bir şekilde suça itilmiş insanları topluma kazandırmaktır. Bu uğurda çoğu zaman kendi çocuklarımıza, eşlerimize ayıracağımız zamanı kurumlarımızda harcayarak fedakarlıkta bulunurken, gerek özlük hakları bakımından gerekse ekonomik anlamda emeğimizin karşılığını alamazken, bir de asılsız iddialarla suçlanmamız bizleri derinden etkilemektedir. Lütfen bizleri itham ederken bu gerçekler göz önüne alınsın." denildi.
SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara