Tarhan Erdem'den Taksim yorumu: Bardak taştı!
Akil insanlar heyetinde yer alan ve Radikal gazetesi yazarı Tarhan Erdem Taksim Gezi Parkı eylemlerinden sonra Başbakan Erdoğan'ın tutumunu eleştirerek 'Bu olaylardan sonra Sayın Erdoğan'ın kendini nasıl tanımlayacağı halkımız için önemli ve belirleyicidir.' yorumunda bulundu.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-06-03 15:44:02
Tarhan Erdem'in Radikal gazetesindeki "Bardak taştı!" başlıklı yazısı şöyle:
Cumartesi akşamı; göğsümüzü kabartarak demokrasimizi kutladık; çok önceden hazırlanılsaydı ancak bu kadarı yapılabilirdi.
Şarkıları, gösterileri, herşey bizimdi, yerliydi; katılan yüzbinler ölçüyü koydu ve uyguladı!
Karşı çıkılan neydi, kimdi, hangi eylemdi? Bardak taşınca, son damla soruşturulur, hangi söz, hangi karar bardağı taşırdı diye! Sonuncusudur tarihe yazılan, ama ilki eklenmeseydi, sonuncusu taşırır mıydı?
Belki iktidara adım atarken, İstanbul Belediyesi müdürlerinin devletin üst kademelerine kadro olarak atamasıdır.
Sonuncusu bile tartışılabilir; hükümetten gelmiyormuş gibi gösterilen içki yasağı teklifini savunuken “evlerinde içsinler” denmesi midir bardağı taşıran damla, yoksa Taksimi yayalaştırma projesi midir?
Taksim propjesinin olup bittiye getirilmesi geçen yıl ilk aylarında başladı! Bütün çabama karşın anlamak bir proje aradım; derli toplu uygulama projesi değildi aradığım, genel yaklaşım projesiydi, bulamadım! İnternette yayınlandı dediler, gördüğümün yanlışı ilk resimde göze batıyordu.
Tam o günlerde Başbakan araya girdi, Çamlıca Camii ile Taksimde yapılmasını istediğini birleştirerek, ortada olmayan projeleri varmış, herkes biliyormuş gibi savundu!
Başbakan, 1940’da yıkılan eski kışlanın yeniden yapılacağını, dört yönden Taksime gelen yolların yer altına alınacağını, karşı çıkanları suçlayarak açıkladı. İnternette yayımlanan o acayip sunuş dışında bir şey görmedim. Halka soralım isteklerine cevap bile verilmedi.
O günlerden bu güne (taksimplatformu.org)’dan olan biteni izlemeye çalışıyorum.
Önce doğru konuşalım:
Başbakan ve İstanbul Belediye Başkanının söylediğinin aksine, karşı çıkılan 12 (veya 15) ağacın sökülmesi değildir, gösteriler sırasında söylenen bütünüyle Taksim projesidir.
Ağaçların sökülmeye başlanmasının, yol genişletmesi için mi, yoksa meydan altına alınan yol kazısı için mi veya daha başka bir amaç için mi olduğunu araştırma gençlere düşmez. Hatta gösterinin amacı o gün orada söylenenler midir, yoksa başka birikimin sonucu o olay mı ileri sürülmektedir, hiç önemli değildir!
Bir ağacı sökmek için yaklaşan makineye karşı direnmek, projeye ve o projeyi üstlenen başbakana karşı çıkmak, direnmektir; hafta başında başlayan gösteri ve direnmenin anlamı da aynıydı: Taksim projesi afişiyle Başbakanın tavrına karşı çıkılmıştır; halka karşı konulan polis engeline direnildi, polis çekilmeseydi direnç sayı ve duygu olarak artacaktı.
Son iki gündür Başbakanı dinliyorum, iki konuyu ele alarak kendini savunuyor: 1/Olayı başlatan 12 ağaç ve kendisinin İstanbula kazandırdığı milyonlarca ağaç. 2/Gösteriye katılanlar büyüyen Türkiyeye karşı ideolojik savaş verenlerin etkisindedir, asıl mücadele büyüyen Türkiyenin karşısındakilerledir.
Sökülmeye başlanan ağaçlar olayı başlatmamıştır, olay Başbakanın üstlendiği Taksim projesinin bir şekilde uygulamaya konulmasıyla ilgilidir. 12 ağaç, bardağı taşıran damla sayılmış; “yeter!” denmiştir.
Büyüyen Türkiyeye karşı olanlarla mücadeleyi anlıyorum; ancak Sayın Başbakanın, gençlerin çoğunluğunu niçin yanında olmadığını sorgulamamasını anlayamıyorum. O gençler dün de bu gün de büyüyen Türkiyenin yanındaydı, yanında oldukları için de, 10 yıldan beri Batılılaşmadan her kopuş hareketini şüpheyle karşılamış, inansın inanmasın başka nedenler aramışlar ve bulmuşlardı!
Bardak ne zaman taştı bilemem, ama taştı; geçen hafta yaşanılan o taşkındı!
Artık onlar için Erdoğan, özel hayatında dinine içten saygılı, Batı standardında demokrasiye bağlı, memleketine hizmet etmek isteyen çalışkan bir başbakan değildir.
Ne yazık ki bardağı taşanların, bu tanıma koydukları bir iki unsur artık değişmişti.
Bardağı taşanlar, Erdoğan’ı nasıl tanımlıyorlardı ve bundan sonra yeni Erdoğan’ı nasıl tanımlayacaklar? Üç dört ay geçtikten sonra araştıranlar göreceklerdir.
Halkımız için bu olaylardan sonra, Sayın Erdoğan’ın kendini nasıl tanımlayacağı önemli ve belirleyicidir. O tanımı anlamaya çalışalım!
SON VİDEO HABER
Haber Ara