Mardin Film Festivali'nde Gezi Parkı tepkisi
Mardin'de bu yıl 'mülteci olma' temasıyla düzenlenen festival, sanatçı Erdoğan'ın yazıp yönettiği 'Kelebeğin Rüyası' adlı filmin gösterimiyle başladı. Açılış kokteylinde konuşan sanatçılar, Gezi Parkı olaylarında yaşananları yorumladı. Ünlü oyuncu Mert Fırat, tepkisini 'Gezi Parkı yıkılıyor... Hepimizin kanına dokunuyor' sözleriyle belirtti.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-06-01 14:09:14
Maridin Oteli'nde düzenlenen festivalin açılış kokteylinde konuşan Vali Ahmet Cengiz, kenti 8 yıldır sineme ile buluşturan SineMardin ekibine teşekkür etti.
Mardin'in tanıtılması ve hoşgörünün tüm Türkiye'ye yayılması için bu tür sanatsal etkinlikleri önemsediklerini belirten Cengiz, "Mardin hoşgörü ve sevgiyle yoğrulmuş bir kentimiz. Biz bu hoşgörünün Mardin ile sınırlı kalmamasını arzu ediyoruz. Türkiye'nin her bölgesine yansısın. Bu tür sanatsal faaliyetlerle Mardin'i tanıtmamız lazım" dedi. SineMardin Film Festivali Başkanı Münevver Helün Fırat da festivalin bu yıl "mülteci olma" temasıyla başladığını söyledi.
Mardin'in etnik yapıları bir arada barındırdığını kaydeden Fırat, "Mardin" gibi bir festival yapmayı istediklerini belirtti.
Fırat, şunları söyledi:
"Yakın coğrafyamızda sorun yaşıyoruz, özellikle Suriye'de. Dolayısıyla biz buna biraz dikkat çekmek istedik. Avrupa'dan iki Süryani yönetmenimiz katılıyor. Irak'tan katılan ekibimiz, yönetmenlerimiz var. Bu sene yaklaşık 26 uzun metrajlı film, 15 belgesel ve 25'e yakında kısa filmlerden oluşan bir seçki ayarladık. Bugün ilk filmimiz Kelebeğin Rüyası olacak."
"HEPİMİZİN KANINA DOKUNUYOR"
"Kelebeğin Rüyası" filminin oyuncusu Mert Fırat ise Mardin'in çok kültürlü ve birçok halkın bir arada yaşadığı önemli bir kent olduğunu bildirdi. Çözüm süreci ile bölgede filme konu olacak yeni hikayelerin çıkacağını ifade eden Fırat, şunları söyledi:
"Bu süreç geliştikçe burada hikayeler çıkacak. Halkın yaşadığı travmalar, gün yüzüne çıkmamış hikayeler çıkacak. Hiçbir problem, onunla yüzleşmeden çözülemez. Umarım barış süreci kalıcı olur ve daha da güçlenir. Barış sürecini güçlendirecek şey böyle buluşmalardır. Ayrıca Kürt sinemasının da önü açılması lazım. Aynı Türk sinemasının önünün açıldığı gibi. Bir de Gezi Parkı burada tam bir paradoks olarak duruyor. Çünkü bugün Gezi Parkı'nda oranın yıkılmaması için mücadele eden bir halk var. Emek Sineması'nda olduğu gibi aynı sorunlar yaşanıyor. Burada sinemayı var etmeye çalışıyoruz. Halk ile buluşturmaya çalıştırıyoruz. Burada kültürümüze sahip çıkmaya çalışırken orada bir Gezi Parkı yıkılıyor. Bu da bir paradoks olarak kalıyor ve bizi üzüyor. Hepimizin kanına dokunuyor. Gezi Parkı bir kamu malıdır. Biraz daha elimizi vicdanımıza koyarak bunu yapmamız lazım. Halkın ve hatta Hakk'ın adaletini unutmamak lazım. Gezi Parkı için yeniden düşünmeye davet ediyorum."
"GEZİ PARKI İNANCIMIZI KIRIYOR"
Filmin diğer oyuncusu Belçim Bilgin de çözüm süreci ile Türkiye'de çok önemli bir sürecin yaşandığını kaydetti. Sorunun çözüme ulaşması durumunda yeniden tarih yazılacağına inandıklarını ifade eden Bilgin, şunları söyledi:
"29-30 yıllık bir savaş sonrasında çok kaybımız oldu. Çok fazla anlatacak hikayemiz var dünyaya. Bu tür sinema buluşmalarını çok anlamlı buluyorum. Çünkü bir filmin dünyayı değiştirebileceğine inanıyorum. Bu belki bazıları için romantik gelebilir ama sanatın böyle bir gücü var. Bu süreçten sonrada çok fazla hikayeler filmler yapılacak. Aynı zamanda bu süreç bütün kalbimizi heyecanlandırırken bir yandan Gezi Parkı ve Emek Sineması akıl karıştırıyor. İnancımızı kırıyor."
Açılış konuşmaların ardından Sait Altun ve Grup Göç, Süryanice, Arapça, Türkçe ve Kürtçe şarkılar söyledi. Daha sonra Mardin Müzesi bahçesinde "Kelebeğin Rüyası" adlı filmin gösterimi yapıldı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara