TIMETURK / Haber Merkezi
Foto: Timetürk-Haksöz-İHH
Mavi Marmara saldırısının yıldönümünde Mavi Marmara gemisinde bir anma ve İstanbul’da büyük bir yürüyüş yapıldı. Fatih Camii'nda başlayan yürüyüş Edirnekapı Şehitliğinde Cevdet Kılıçlar, Necdet Yıldırım'ın kabri başında sona erdi. Yürüyüş nedeniyle Fevzipaşa Caddesi trafiğe kapıtılırken yaklaşık 3,5 kilometre olan alan hınca hınç doldu. Yürüyüş mezarlıkta yapılan dua ile son bulurken yürüyüş öncesi Fatih Camii'nde İHH başkanı Bülent Yıldırım ve Hamas Hükümetinin Esir ve Adalet Bakanı katılımcılara hitap etti. Metin Balkanlıoğlu hocanın yaptığı duadan sonra kalabalık Edirnekapı Şehitliği'ne doğru yürüyüşe geçti.
İHH İnsani Yardım Vakfının çağrısıyla “Davamız Özgür Kudüs” ve “Davamız Özgür Gazze” sloganıyla gerçekleştirilen “Mescid-i Aksa ve Mavi Marmara Yürüyüşü”ne on binler katıldı. Fatih Camii avlusundan taşan kalabalık camide yapılan programdan sonra yürüyüşe geçti.
Fevzipaşa Caddesini trafiğe kapatan kalabalık kortej halinde sloganlarla yürüdü. Filistin, Hamas ve tevhid bayraklarının yanı sıra Özgür Suriye bayrakları taşıyan kalabalık çok sayıda pankart taşıdı.
GAZZELİ BAKANDAN İRAN ve HİZBULLAH ELEŞTİRİSİ
İkindi namazından sonra başlayan ve İslami kuruluşların destek verdiği programda Filistin Esirlerden Sorumlu Adalet Bakanı Atallah Ebu Sibah, topluluğa kısa bir konuşma yaptı. Mavi Marmara şehitlerini selamlayan Ebu Sibah, Kudüs özgür oluncaya kadar Gazze ve Filistin direnişinin sona ermeyeceğini ifade etti. Filistin'in, Gazze'nin özgürlüğü için çarpan yüreklere teşekkür eden Ebu Sibah, Suriye kıyamına da değindi. Suriye'de zalim Esed'in devrilmesi için dua eden Ebu Sibah, İran ve Hizbullah'a zalimlere destek vermekten vazgeçmeve kana buladıkları ellerini bir an önce temizleme çağrısında bulundu.
İHH Başkanı Bülent Yıldırım ise yaptığı konuşmada şehitlerimize Rabbimizden rahmet diledi. Mavi Marmara meselesinin kapanmadığını söyleyen Yıldırım, Kudüs özgür oluncaya ve hepimiz Aksa'da özgür bir şekilde saflara duruncaya kadar bu mücadeleyi sürdüreceklerini belirtti. İsrail'in tehditlerine boyun eğmeyeceklerini ve İsrail'den korkmadıklarını ifade eden Yıldırım, Filistin, Arakan, Moro, Patani, Doğu Türkistan, Çeçenistan, Irak ve tüm İslam coğrafyasında devam eden zulümlere kayıtsız kalamayacaklarını sözlerine ekledi.
Ortadoğu'da Tunus'ta başlayan intifada sürecine de değinen Yıldırım, Suriye'deki diktatörlüğün yanında yer alanları kınadı. İran ve Hizbullah'a "Suriye'den çıkın!" diye seslenen Yıldırım, "Ebediyen lanetlenmekten ve gönlümüzden çıkmaktan endişe ediyorsanız, bu katliamlara destek vermekten vazgeçin!" dedi.
GEZİ PARKINDAKİ GÖSTERİCİLERE ÇAĞRI
Yıldırım, Taksim'deki gezi parkı protestolarına da değindi. Suriye'de devam eden ve on binlerce kişinin katledildiği vahşet için seslerini çıkarmayanların dört ağaç bir araya gelmelerini eleştiren Yıldırım, "Gelin ağaçlar için de birlikte yürüyelim fakat evvela sizler eli kanlı bir diktatör rejimi lanetlediğinizi ortaya koyun ve öncelikle katledilen çocuklar, kadınlar ve masum insanlar için yürüyelim. Önce vahşetten yana olmadığınızı ve zalin bir rejimi desteklemediğinizi ilan edin!" diye konuştu.
Konuşmaların ardından kortej halinde yürüyüş başladı. Büyük kalabalığa rağmen hiçbir taşkınlığın olmadığı yürüyüş, çalınan marşlar, atılan sloganlar, tekbirler eşliğinde yapılan eyleme esnaf da alkışlarla destek verdi.
BÜTÜN TÜRKİYE'DE ANMA YAPILDI
İsrail'in, Gazze'ye insani yardım götürmek için yola çıkan özgürlük filosuna saldırısının 3. yılı dolayısıyla Mavi Marmara gemisinin bağlı bulunduğu Kasımpaşa'daki Camialtı Tersanesi'nde anma programı düzenlendi.
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, Mavi Marmara Belgeseli, Filistin direnişinin sembol isimlerinden Şeyh Ahmed Yasin'in mektubunu içeren sinevizyon filmi ve çeşitli ezgilerin seslendirilmesiyle devam etti.
MAVİ MARMARA FİLİSTİN SEVGİSİNİN SEMBOLÜ
Programa katılan Filistin Adalet Bakanı Atallah Ebu Sibah, etkinlik için hazırlanan platformda yaptığı konuşmada, Türkiye'de Filistin'e yönelik büyük bir sevgi gördüğünü, "Mavi Marmara'nın da bu sevginini sembolü haline geldiğini" söyledi.
Dikatatörlerin yok olma sürecinin başladığını ifade eden Sibah, "İslam dünyasındaki diktatörler yavaş yavaş çökmeye başladı. Zeynel Abidin Bin Ali, Muammer Kaddafi, Hüsnü Mübarek gitti. Halkını katletmekten geri durmayan Beşşar Esed de onun yanında duran Nasrallah da devrilecek" dedi.
MESCİD-İ AKSA'YA YAPILAN SALDIRILAR İSTANBUL'A YAPILMIŞTIR
İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım ise Mavi Marmara gemisinin tamir edildiğini ve yolculuğa hazır halde beklediğini dile getirerek, "Mavi Marmara denizde değil karada yürüyor, sırası gelince tekrar Akdeniz'e açılır" diye konuştu.
Dünya liderlerini Filistin sorununun çözümüne katkıda bulunmaya çağıran Yıldırım, "Kudüs tekrar özgürleştirilmezse binlerce Mavi Marmara olacak" ifadesini kullandı.
"Şehit edilen 9 gemi yolcusuyla Filistin'deki şehitlerin arasında bir fark bulunmadığını" dile getiren Yıldırım, şöyle devam etti:
"Mesicid-i Aksa'ya yapılan saldırılar İstanbul'a, Diyarbakır'a, Ankara'ya, Irak'a, Suriye'ye, Tunus'a, Mısır'a yapılmıştır. Biz de bütün ümmet olarak hep birlikte İsrail'e karşı duracağız ve Filistinlilerin yanında olmaya devam edeceğiz."
Etkinliğe katılan geminin yolcularından araştırmacı yazar Ramazan Kayan da saldırıdan sonra gelişen hukuki süreci anlatarak, açılan davalarla İsrailli yetkililerin yargı karşısına çıkarılacağını ifade etti.
Öte yandan, sabah namazına kadar ziyarete açık kalacak Mavi Marmara gemisini yüzlerce kişi gezdi.
Özgürlük filosunun katılımcıları, şehit aileleri ve yakınları ile çok sayıda sivil toplum kuruluşu yetkilisinin katıldığı anma etkinliği, okunan ezgi ve marşların ardından edilen dualarla son buldu.
Mavi Marmara saldırısının 3. yılı dolayısıyla bugün İstanbul'da saat 17.00'da yürüyüş düzenlenecek. Fatih Camisi'nden başlayacak "Mescid-i Aksa veMavi Marmara Yürüyüşü", Edirnekapı Şehitliği'nde son bulacak.
Mavi Marmara şehitleri Bitlis'te anıldı
Bitlis Halk Eğitim Merkezinde, Ertan Ay’ın sunuculuğunu yaptığı Mavi Marmara şehitlerini anma programı, saat 20.00'de halkın yoğun katılımıyla gerçekleşti. Program Enes Aksu Hocanın Kur’an tilavetiyle başladı. BEST-DER Eğitim Komisyonu Başkanı Bülent Kıyağan’ın selamlama konuşmasının ardından sahneye çıkan Özlem Ajans sanatçılarından Mustafa Altıntop’un şehitlere atfen seslendirdiği ilahi ve ezgiler katılımcılara duygulu anlar yaşattı.
"Mavi Marmara şehitlerinin kanı ümmetin uyanışına vesile oldu"
Programa konuşmacı olarak katılan Doğruhaber Gazetesi Yayın Yönetmeni İlahiyatçı Yazar Mehmet Göktaş, Mavi Marmara şehitlerinin kanının ümmetin uyanışına vesile olduğunu belirterek, “Allah yolunda malını verenlere Allah bire bin vererek bunu daha da katlayarak vermektedir. Fakat bu yolda hem malını hem de canını verenlere Allah’ın verdiği mükâfatların hadi hesabı yoktur. Sırf Allah rızası için silahsız bir şekilde mazlum insanlara yardım götürürken masumca öldürülenlerin mükâfatı hesaplanamaz. Mavi Marmara’nın getirisini tarih yazacaktır.
"Şehitlerin kanı firavunların sonu oldu"
Bunun birinci getirisi Mısır olmuştur, Tunus olmuştur, bugün Arap baharı adı altında başlatılan mücadelenin temelinde Mavi Marmara şehitlerinin kanı vardır. Mısır Firavunları Gazze’ye kapılarını kapattığında artık o halk yeter dedi ve direnerek bu firavunları devirdi. Bu da Türkiye'den hareket ederek Gazze’ye ulaşmaya çalışırken Siyonistler tarafından hunharca katledilen şehitlerin kanının cesaret vermesiyle oldu.
"Selahattin’in torunları yeniden Filistin’e ve Kudüs’e el atmıştır"
Mavi Marmara şehitlerinden 6'sının Kürt olduğuna dikkat çeken Göktaş Hoca, “Burada ırkçılık yapmıyorum, bu kardeşlerimizden 6’sının Kürt olması gösteriyor ki, Selahattin’in torunları yeniden Filistin’e ve Kudüs’e el atarak, ümmetin imdadına yetişmiştir. Allah yeniden doğulu Müslüman Kürt evladının eliyle İslam’ı batıya taşıyacaktır. Avrupa’ya, Amerika’ya dünyanın her yerine Selahattin’i Eyübi’nin torunları bu dini götüreceklerdir. Çünkü bu ümmetin peygamberi ölüm döşeğinde dahi birilerinin dediği gibi sadece ümmeti ümmeti dememiş, Usame bin Zeyd’in ordusunu Bizans’a ve Avrupa’ya göndermiştir.
"Allah bu dinin batıya özelikle de Hıristiyan âlemine gitmesini istiyor"
Bu da gösteriyor ki, Allah bu dinin batıya özelikle de Hıristiyan alemine gitmesini istiyor. Nasıl ki, Ömerler, Ebubekirler ve Osmanlar varken, bir kölenin oğlu olan Usame bu dini Avrupa’ya götürmüşse, bugünün Usameleri olan mazlum ve mustazaf olan doğunun çocukları Selahattin’i Eyübinin torunlarını göreceksiniz ki, İstanbul’a, İzmir’e, Antalya’ya, Alanya’ya İslam’ın rengini vuracaklar ve vurmuşlarda. Bundan sonra Avrupa’nın kokuşmuş kıyılarını, İslam'dan uzaklaşmış insan sürülerini Allah'ın dinine kaydıracak olan Selahattin Eyübi'nin torunları olacaktır” dedi.
"Filistin, dünya mazlumları ile dünya müstekbirlerinin maç yaptığı yerdir"
Filistin’in ve Gazze’nin ayrı bir yere sahip olduğunu belirten Göktaş Hoca, sözlerini şöyle sürdürdü: “Filistin dünya mazlumları ile dünya müstekbirlerinin maç yaptığı yerdir. Hak ile batılın kapıştığı ringdir. Eğer bu ringde Filistin Müslümanları galip gelirse, zannetmeyiniz ki, bu 6 milyon İsrail’le karşı galip gelmiştir. Bu galibiyet Avrupa’ya, Amerika’ya, bütün dünya emperyalistlerine ve Siyonizm’e karşı hükmen kazanılan bir galibiyettir” ifadesini kullandı.
"Artık İslam’a sarılmaktan başka çare kalmadı"
Artık insanların İslam’a sarılmaktan başka bir çarelerinin kalmadığını anladıklarını vurgulayan Göktaş Hoca, bugüne kadar sadece başörtülülerin tekbirlerine şahit olmuştuk. Ama şimdi başı açık ve kot pantolonlu kızlarımızın da getirdiği tekbirler bir başka oluyor. Dün emperyalizm, sosyalizm adına slogan atanlar bugün İslam adına tekbir getiriyorlar. Ağzında bira kokusu gelenler dahi artık kurtuluşun İslam'da ve Hz. Muhammed’in (sav) getirilerine sımsıkı bağlanmakta olduğunu anladılar.
"Bugün Allah yolunda bedeller ödeniyor"
Allah yolunda bedeller ödendiği müddetçe ümitsizliğe kapılmamak gerektiğinin altını çizen Göktaş Hoca, sözlerine şöyle son verdi: “Allah insanların canını ve malını cennet karşılığında satın almıştır. Ve bu kullarıyla yapmış olduğu çok kazançlı bir alışveriştir. Eğer bugün Allah yolunda bedeller ödeniyorsa ümitsizliğe kapılmayın. Ne zaman ki Allah yolunda bedeller ödenmezse işte o zaman, kıyametin yaklaştığının göstergesi ve insanların ümitsizliğe düşmesidir. Biz inanıyoruz ki, bu gün bu dava uğrana malıyla ve canıyla bedel ödeyenler var. İnanıyoruz ki yine bu davayı batıya taşıyacak olan kızlarımız ve bacılarımızdır. Onların o mübarek örtüleri, Hayalları, edepleri, Allah'ın dinini batıya götürecek olan en büyük vahyin taşıyıcılarıdır” şeklinde konuştu.
Urfa'dan Onurlu Mavi Marmara Yürüyüşüne 100 Kişilik Destek
İstanbul’da düzenlenecek olan Mescid-i Aksa ve Mavi Marmara’nın Onurlu Yürüyüşü mitingine Şanlıurfa’dan iki otobüsle 100 kişilik destek. Basın açıklamasının ardından gönüllüleri taşıyan otobüsler yola çıktı.
31 Mayıs 2010 yılında İsrail komandolarının Gazze’ye insani yardım taşıyan Mavi Marmara gemisine silahlı baskın düzenlemesi sonucu 9 kişi yaşamını yitirdi.
Kanlı olayın 3. yıldönümünde İnsani Yardım Derneği Şanlıurfa Şube Başkanı Behçet Atilla tarafından basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya Eğitim Sen, Mustazaflar Cemiyeti ve Köklü değişim Dergisi de destek verdi.
Uluslararası sularda saldırıya uğrayan Mavi Marmara olayının yıldönümü münasebetiyle gönüllüler ve STK’ların katılımıyla toplandıklarını belirten Behçet Atilla, “ Yarın saat 17.00’de İstanbul Fatih’ten Edirne Kapı Şehitliği’ne doğru yürüyüşe çıkacağız. Tüm İnsani Yardım gönüllüleri ve duyarlı Müslümanları oraya bekliyoruz. Bizler de orada olacağız. Oradan yürüyüşü başlatacağız ve İsrail’e ders vereceğiz, İnşallah” dedi.
“Kahrolsun İsrail” ve “Mescid-i Aksa” Onurumuzdur sloganlarının atıldığı açıklamada gönüllüler ellerinde, “Urfa’dan Gazze’ye Selam Direnişe Devam, Ölen Kardeşin Vurulan Sensin, Mescid-i Aksa Onurumuzdur Koruyacağızdır” yazılı döviz ve pankartlar taşıdı.
Gönüllülerden 19 yaşındaki bir genç, “Elhamdulillah çok güzel. İnşallah bir Mavi Marmara daha çıkar da Gazze’ye de gideriz” dedi.
Yola çıkan gönüllülerin bir hayli duygulandıkları gözlemlendi. Yarın, İstanbul Fatih’te saat 17.00’de başlayacak olan yürüyüşe ulusal ve uluslararası basının da yoğun ilgi göstereceği tahmin ediliyor.
Gazze'de Mavi Marmara Şehitleri anıldı
Öte yandan; İsrail'in, Gazze'ye yönelik ablukayı kırmak için insani yardım malzemeleri götüren Mavi Marmara gemisine saldırısının 3. yıl dönümünde, Gazze limanında şehitleri anma töreni düzenlendi. İHH Temsilciliği ve Filistin'deki Gazze Hükümeti Dışişleri Bakanlığınca, Mavi Marmara Anıtı'nın bulunduğu alanda gerçekleştirilen tören Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Törende bir konuşma yapan AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk, dün AA Gazze Bürosunun açılışın yaptıklarını hatırlattı. Bu vesileyle kentte bulunduğunu aktaran Öztürk, Mavi Marmara saldırısının Türkiye'nin en büyük hüzünlerinden biri olarak tarihe geçtiğini ifade etti. Mavi Marmara gemisinde 9 kişinin şehit olduğunu, onlarca kişinin yaralandığını aktaran Öztürk, kendisinin de Gazze'ye son saldırıda kentte olduğunu ve drama yakından şahitlik ettiğini hatırlatarak, şöyle konuştu: “Filistin'in kahraman çocuklarına bir şey söylemek istiyorum. Filistin davası bütün İslam ümmetinin davasıdır. Ve İslam ümmeti sizden bir şey bekliyor. Birbiriyle konuşmayan, Filistinli kardeşlerin barışmasını istiyor. Ve inşallah, Filistinli kardeşlerimizin barıştığı müjdeli haberi ilk biz veririz.”
İHH Gazze Temsilcisi Mehmet Kaya da Mavi Marmara şehitlerinin Gazze'ye insani bir amaçla geldiğini ve sonrasında yaşanan saldırıyı hatırlattı.
Şehitlere rahmet dileyen Kaya, İHH'nın her zaman tüm mazlumların yanında olduğunu belirterek, “Türkiyeli Müslümanlar her zaman sizinle birlikteyiz ve inşallah Filistin tamamen özgür oluncaya kadar, sizinle olacağız'' dedi.