Gezi Parkı eylemi amacından saptırılıyor mu?
Taksim Gazi Parkında meydana gelen olaylarla ilgili olarak eylemler amacından uzaklaştırılıyor. Bir taraftan eylemin ideolojik bir tarafa doğru kayması, diğer taraftan polisin tahrike varan şiddeti ve sosyal medya mesajları aslında tehlikenin ne denli büyük olduğunu gösteriyor.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-06-01 11:13:49
İstanbul'da Beyoğlu ilçesi sınırlarında bulunan Gezi Parkı'ndaki ağaçların kesilmesine karşı üç gün önce başlatılan eylemler giderek amacından uzaklaşmaya başladı. Eylemciler arasına katılan CHP'liler, İşçi Partililer ve yasadışı gruplar eylemlerin daha sertleşmesine neden oldular. Sosyal medyada eylemci toplamaya çalışan ünlü isimler ise attıkları mesajlarda kullandıkları ifadelerle şaşırtıyor. Bazı isimler, resmen hükümeti devirme çağrısı yapıyor...
MAZLUMDER'DEN SAĞDUYU ÇAĞRISI
MAZLUMDER Taksim'de Gezi Parkı'na kışla yapılmasının protesto eylemlerinin devam etmesi üzerine bir açıklama yayımladı. Açıklamada "Polisin derhal ölçüsüz müdahalesini sonlandırması ve geri çekilmesi gerektiği noktasında Hükümet'i ve İstanbul Valiliği'ni uyarıyoruz" denildi.
MAZLUMDER Taksim'de yaşanan olayların ardından bir Hükümete ve İstanbul Valiliği'ne polisin geri çekilmesi gerektiğini bildirdi.
Yapılan açıklamanın tamamı şöyle:
"MAZLUMDER Taksim'de görevlendirdiği gözlemcilerden aldığı anlık raporlara dayanarak aşağıdaki açıklamayı yapmayı lüzumlu görmüştür:
Taksim Gezi Parkı'nda yapılması planlanan inşaatı protesto etmek amacıyla toplanan göstericilere, Emniyet güçlerinin yaptığı ölçüsüz ve orantısız müdahalenin sebep olduğu tepkiler büyük bir hızla büyümüş ve çok ciddi bir boyuta ulaşmıştır.
Gezi Parkı, Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi üzerinden Tünel ve çevreye doğru yayılan protesto gösterilerine katılım sürekli artmaktadır. Ağırlığı gençlerden oluşan protestocu gruplara polis, karadan ve havadan sürekli gaz bombası atarak, panzerler ve barikatlar ile son derece sert bir müdahale gerçekleştirmektedir.
Çevre hastaneler başta olmak üzere pek çok bina polis müdahalesi ile yaralanan veya gazdan etkilenmiş insanlarca sığınmak amacıyla protestoculara açılmış, göstericiler internet üzerinden acil doktor çağrısı yapmaktadır. Gözlemcilerimiz, çok sayıda yaralı rapor etmiş ve polisin, yaralılar için açık tutulan bu binalara giriş çıkışları da engellediğini kaydetmiştir.
MAZLUMDER olarak gittikçe büyüyen ve her an çığırından çıkabilecek olaylar neticesi telafisi mümkün olmayan zararların doğabileceği, pek çok insanın yaralanabileceği hatta can kayıplarının yaşanabileceğinden endişe etmekteyiz.
Hükümet'i Türkiye'ye 77 olaylarından sonra yeni bir Taksim faciası daha yaşatmamak için akl-ı selim ile davranmaya davet ediyoruz.
Hükümet, öncelikle bugün Gezi Parkı'ndaki inşaa faaliyetleri ile ilgili verilen mahkeme kararına uyacağını derhal ilan etmelidir.
Olayların büyümesinin ve kontrolden çıkmasının en büyük sebebinin son derece sert, ölçüsüz ve orantısız polis müdahalesi olduğunu, ortamın sakinleşmesi ve yukarıda sözü edilen zararların doğmaması için polisin derhal ölçüsüz müdahalesini sonlandırması ve geri çekilmesi gerektiği noktasında Hükümet'i ve İstanbul Valiliği'ni uyarıyoruz."
CHP'NİN İKİ NUMARASINDAN PROVOKATİF AÇIKLAMA
Gezi Parkı eylemlerine destek veren CHP'lilerde bu kez provokatif bir açıklama geldi. Halkı neredeyse galeyana getirecek bir iddiada bulunan CHP'nin iki numaralı ismi Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, bir genç kızın panzerin altında kalarak öldüğünü açıkladı. Haber, Halktv ve Ulusal kanal gibi kanallardan anında sondakika olarak geçildi. Ancak haberin yalan olduğu ortaya çıkınca Keskin büyük tepki aldı.
ALABORA: MESELE GEZİ PARKI DEĞİL
CHP'nin de ortakları arasında bulunduğu İş Bankası'nın reklam yüzü olarak bilinen oyuncu Mehmet Ali Bora da Twitter hesabından arkadaşlarına attığı mesajlarda çarpıcı ifadeler kullandı. Alabora, "Mesele sadece Gezi Parkı değil arkdaş, sen hala anlamadın mı? Hadi Gel." şeklinde ifadeleri içeren mesajlar yayınladı.
MUHARREM İNCE: TÜRK BAHARI
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Taksim'in yayalaştırılması projesi kapsamında yeniden düzenlenen Gezi Parkı'na değinerek çıkan olayların 'Türk Baharı' olduğunu söyledi. Kırıkkale'de konuşan Muharrem İnce, "Ben bu akşam sizlere, değerli hemşerilerim, değerli Kırklareliler demeyeceğim. Ben bu akşam sizlere sevgili Taksimliler diyeceğim. Çünkü bu ülkede her yer Taksim artık, her yer direniş, her yer başkaldırış artık. Bu ülkede bir bahar varsa, Taksim bir Türk baharıdır. Taksim bir direniştir, Taksim bir isyandır, destandır. Türkiye'nin her yeri Taksim'dir artık. Diyeceğiz ki, eski partini bırak da gel, okunmuş mektuplarını yak da gel, Türkiye ne halde bak da gel, ampulü patlat da gel, altı oku yakana tak da gel diyeceğiz" şeklinde konuştu.
EYLEMCİLERDEN BİRİ: HÜKÜMETİ BUGÜN DÜŞÜRDÜK, DÜŞÜRDÜK
Gezi Parkı'na sosyal medyada destek vermeye çalışanların kulllandığı ifadelerde görenleri şaşırtıyor. Olayın sadece ağaç kesme eylemi olmadığını gösteren Twitlerde hükümetin düşürülmesi gerektiği açıkça ifade ediliyor.
@Bahtiyarmiroglu isimli bir Twitter kullancısı "Arkadalaşlar!, Hükümeti bugün düşürdük, düşürdük. Yoksa birdaha kuyruğumuzu dikemeyiz." diyerek çağrıda bulundu.
Aynı kullanıcı bir başka mesajında, "Mesele Ak Parti Düşmanlığı. Bu ülkede iyi bir şey yapılacaksa ancak Atatürk'ün evlataları yapabilir bunu. Türkiye'yi uzaya götürseniz razı değiliz." ifadelerini kullandı.
EYLEMCİLER KIRIP DÖKMEYE BAŞLADI
Eylemciler, bir yandan güvenlik güçleriyle çatışırken, bir yandan da bodur ağaçlara, çimlere ve saksı çiçeklerine zarar verdi. Başkent'te eylemlerin sona ermesinin ardından, güneşin doğmasıyla eylemcilerin verdiği zarar ortaya çıktı. Özellikle Atatürk Bulvarı, Meşrutiyet Caddesi, Tunalı Hilmi Caddesi, Olgunlar Sokak ve Tunus Caddesi bulunan bankalar, bankaların güvenlik kameraları, ATM cihazları, bazı dükkanların camları kırıldığı görülürken, çöp bidonlarının cadde ortasına getirilip yakıldığı ortaya çıktı. Saksılarda dikili çiçekler, bodur ağaçlara verilen zararlar da dikkatlerden kaçmadı. Bir işhanının bekçisi, eylemin başladığı sırada binanın kapılarını kapattığını, camlarının kırıldığını anlattı.
Ankara Büyükşehir ve Çankaya Belediyesi temizlik ekipleri, caddeleri temizlemek için yoğun şekilde çalışırken, oluşan maddi zararın tespitine çalışılıyor.
ALİ BAYRAMOĞLU: BU NASIL HOYRATLIK
Taksim'deki sivil itirazcıların, itirazlarını, eylem tarzlarını haklı bulur ya da bulmazsınız, ancak kabul etmek gerekir ki, işi çığrından çıkaran bunlar değil, siyasi iktidarın tavizsiz ve hoyrat tutumu olmuştur.
Kimi sivil toplum örgütleri ve bir kaç bin sivil, Taksim alanına farklı bir biçimde sahip çıkarak, iktidarın projesine direndiler.
Ve ağır bir şekilde tokatlandılar.
O tokat, Taksim meselesini değiştirmeye, başka bir şekle sokmaya yetti de arttı. Siyasi öfkeye, tepkiye karşı toplumsal öfke ve tepki doğdu.
Hoyratlık devam ettikçe sorun ve tepki de devam edecektir.
AK Parti hükümeti hoyratlık ve kimi toplumsal hassasiyetleri okuma konusunda kendisi de önceki pek çok hükümetin yaptığı hataları yapıyor.
A. TURAN ALKAN: TESTİ KIRILMADAN
Kalbimden geçeni söyleyim; bu ahval ve şerait dahilinde meselâ güz aylarında yapılacak mahallî seçimden hükümetin muvaffakiyetle çıkması çok zor görünüyor. Beceriksiz algı yönetimi yüzünden iktidar karşısındaki (muhalefet değil, dikkat!) husûmet blokunu kendi eliyle güçlendiriyor ve onlara kendi eliyle mâkul sebepler veriyor. İlk sandıktaki yıkımın tesiri nerelere kadar uzanır, düşünmek bile sıkıntılı.
ŞAMİL TAYYAR: DARBE PROVASI YAPILIYOR
Eylemlere karşı ilginç bir açıklamada Ak Parti cephesinden geldi. Ak Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, Twitter'daki hesabından attığı mesajlarda yapılanların sıradan eylem olmadığını bir darbenin provası olduğunu iddia etti.
Tayyar, Taksim Gezi Parkı'ında başlayan ve tüm Taksim geneline yayılan olaylarla ilgili çarpıcı bir iddiada bulundu. Şamil Tayyar, bugün yaşanan olayların 5. darbe provası olduğunu söyledi.
Şamil Tayyar,"Taksimde çevre ambalajına sarılmış çok ortaklı provokasyon, 5.darbe provasıdır ve sürecektir! Nihai hedef 2014 Çankaya halk seçimidir!" dedi.
AYŞE BÖHÜRLER: NEDEN
Çok uzun süredir ihtiyaç olmadıkça Taksim kalabalığına girmekten kaçan birisi olarak, oraya yapılacak bir AVM'nin orayı daha çok kalabalıklaştırması ve bunun kimin işine yaracağı üzerine daha çok düşünmek lazımdı. Hele ki bu sebeple Gezi Parkı'na yapılanlar bu işin müsebbibi olan tarafın kendi 'kimlik kodlarını ve ideolocya örgüsünü' sorgulaması açısından daha büyük önem taşıyor.
Bu hafta içinde siyasi olarak iktidarı destekleyen hatta içinden olup ama bu konuya muhalefet eden o kadar çok insanı dinledim ki... Başka mevzulara kıyasla sadece İstanbul'u ilgilendiren küçük bir mesele gibi gelse de birçok insanın kalbinin burulmasına neden olan bu istimlak ve Gezi Parkı baskısı kime ne kazandıracak, ne kaybettirecek, daha çok insanın oraya gelmesinden kim kazançlı çıkacak analizinin iyi yapılması lazım.
HADİ ULUENGİN: TAKSİM PARKI HAYAT PARKI
Çok hoşuma gidiyor, çünkü cicili biçili sırt çantalarıyla rengârenk kamp çadırlarına girip çıkan o“muhalif gençler” kendileri aksini iddia etseler bile aslında hem bizzat eylemin niteliğiyle, hem de hâl ve oluş tarzlarıyla ciddi bir refah toplumunun göstergesini sunuyorlar.
Kırk- elli yıl önce Batı’da gerçekleşmiş kent mücadelelerinin yeni aktörleri olarak aidiyetini taşıdıkları ülkenin ve şehrin bugün ulaşmış olduğu seviyeyi yansıtıyorlar.
Yani farkına varmadan reddettikleri şeylerin tezahürü olarak ortaya çıkıyorlar ki, eğer parkın yerine AVM yapılırsa hiç şüphesiniz olmasın, reyonlarda ilkin yine onlar dolanacak.
Bunu şimdiden ispatlayamam ama “hayat parkı”ndaki gezinti gelecekte ispatlayacak!
AKİF BEKİ:İSYAN İLE İNAT ARASI BİR ŞEY
İtiraz Ahlakı, başkaldırı manasına isyan ile gözü kör eden inat arasında bir şeydir.
AVM ve rezidansa karşı olmakla baştan ayağa AK Parti’nin her şeyine karşı olmak arasında bir şey.
Yeri geldiğinde Tayyip Erdoğan’ın bir sözünü ya da bir politikasını eleştirmekle ondan ölesiye nefret etmek arasında bir şey.
İnadına AVM’ci olmak, inadına rezidansçı olmakla Gezi Parkı’nı inadına direniş için bayraklaştırmak arasında grimsi bir şey.
Siyasi iradeye kafa atmadan da itiraz edilebileceğini, farklı yaşam tarzlarının siyasi müdahalelerden düşmanca olmayan ikazlarla da korunabileceğini göstermek gibi bir şey.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın yaptığı gibi yani.
İrade özgürlüğüne, ideolojik baskılardan ve siyasi tarafgirlik damarından da özgürleşmiş bir iradeyle sahip çıkmak gibi.
İsyan değil, inat değil. İtiraz ahlakıdır bize lazım olan, itiraz!
SON VİDEO HABER
Haber Ara