'Uyum' kavramı Merkel için de bayatladı

Almanya Başbakanı Angela Merkel'in himayesinde gerçekleşen Altıncı Uyum Zirvesi'nde göçmenlerin çalışma piyasasında istihdamı ele alandı. Merkel, 'uyum' kelimesinin zamanla topluma katılım ve dahil olmayla değişebileceğini söyledi. Uyum Bakanı Maria Böhmer, uyum çalışmalarının toplumda kabul kültürünü geliştirdiğini ifade etti.

Angela Merkel, Almanya'ya göçün ve toplumdaki farklılığın bir şans olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Himayesinde gerçekleştirilen 6. Uyum Zirvesi sonrası açıklamalarda bulunan Başbakan Merkel, uyum kelimesinin zamanla katılım ve topluma dahil olmayla yer değiştirebileceğini belirtti. Zirveye katılan temsilcilerle göçmenlerin topluma katılımları konusunda mutabık olduklarını kaydeden Merkel, bu yılki zirvesinin ana konusunun çalışma piyasasındaki uyum ve meslek eğitimi olduğunu aktardı.

Merkel, "Özellikle kamu kurumlarında göçmenlerin sayısı artmalı. Federal İş Ajansı vasıtasıyla meslek eğitimi olmayan göçmenlere değişik imkânlar sunuluyor. Meslek eğitimi çalışmaları önemli." dedi. Diplomaların tanınması için yasal olarak önemli adım attıklarını beyan eden Başbakan Merkel, diplomasını tanıtmak isteyenlerin cesaretlendirilmeleri gerektiğini söyledi. Merkel, bu bağlamda tanıtım çalışmaları yapılacağını kaydetti.

Almanya'daki göçmenler tarafından kurulan şirketlerin tam olarak bilinmediğini ve değerlerinin anlaşılmadığından şikayet eden Merkel, bu şirketlerin kredi alma veya devlet desteğinde Alman şirketleriyle aynı haklara ve imkanlara sahip olmasının önemli olduğuna değindi. Almanya'nın Avrupa Birliği'nden gelen göçe önem verdiğini ifade eden Merkel, yeni göçmenlere yönelik dil kursları ve bilgilendirme imkânlarının artırılacağı bilgisini verdi.

Uyum Zirvesi'nin toplumdaki atmosferi olumlu şekilde etkilediğini söyleyen Uyum Bakanı Maria Böhmer de uyum çalışmalarının toplumda "kabul kültürünü" geliştirdiğini ifade etti. Hüsnü kabul kültürünün toplumda yaşanılır olması için çalıştıklarını kaydeden Böhmer, "Uyum ülkede herkes için önemli bir aşama." dedi.

Almanya'nın ülkeye gelen herkese ihtiyacı olduğunu vurgulayan Schleswig- Holstein Eyalet Başbakanı TorstenAlbig ise "Göçmenlerin kabulünün ve karşılıklı tanımanın canlı olarak yaşandığı bir ülke olmalıyız." ifadelerini kullandı. NSU cinayetleri gibi olayların yaşanmaması için gerekenlerin yapılmasını isteyen Albig, ayrıca göçmenlerin değil zamanla çoğunluk toplumunun da değişmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

YABANCI ÖGRENCİLER KENDİNİ RAHAT HİSSETMİYOR

İşyerlerinin farklı kökenlerden insanları istihdam etmesini teşvik etmek için kurulan Çeşitlilik Anlaşması adlı kuruluşun başkanı Aletta Gräfin, Almanya'nın ekonomik konumunun yenilikçi ve rekabet edebilir olması için dünyanın her tarafından zeki insanlara ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Alman üniversitelerinde yaklaşık olarak 250 bin yabancı öğrencinin olduğunu, ancak bunların sadece dörtte birinin mezun olduktan sonra Almanya'da kalmaya karar verdiğini belirten Gräfin, geri kalanının ya istediği zamanda iş bulamadığını ya da önyargı ve bürokrasiden dolayı kendilerini Almanya'da iyi hissetmediğini söyledi. Alman ekonomisinin ve toplumunun şirket kültürüne uyum sağlama konusunda tüm sorumluluğu göçmenlere yüklemesinin yanlışlığına dikkat çeken Gräfin, "Daha ziyade bizim, çeşitliliğin normal olduğu ve karma ekiplerinin uygun bir çalışma ortamı bulduğu bir hüsnü kabul kültürüne ihtiyacımız var." dedi.