İran'da muhafazakârların seçimi
İran'da 14 Haziran'da yapılacak başkanlık seçimlerinde sekiz adaydan beşi muhafazakâr. BBC Farsça Servisi'nden Said Barzin, seçimin sonucunu tahmin etmenin güç olmadığına dikkat çekiyor. ORSAM'dan Doç. Dr. Mehmet Şahin ise adaylığı onaylanan adaylara dair yazdı.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-05-27 13:31:09
BBC Türkçe'de yer alan Said Barzin'in yazısı şöyle:
Demokratik ülke standartlarına göre İran'daki başkanlık seçimleri ne özgür ne de adil.
Ama aday çeşitliliği seçmenlere tercih seçeneği sunuyor. Ancak seçmenlerin bu seçenekleri yeterli bulup bulmayacağı
Seçim makamı, 14 Haziran'da yapılacak seçimlere sekiz adayın katılmasına izin verdi. Beş aday, muhafazakar cepheden. Bir aday merkezde, bir aday da reformcu. Kalan diğer aday ise bağımsız ve herhangi bir siyasi ağırlığı yok.
Aday seçimi, muhafazakârlar ve özellikle Devrim Muhafızları'ndaki destekçilerinin seçim gündemini belirlediği ve dizginleri elinde tuttuğuna işaret ediyor.
Bu aşamada, seçmenlerin oylarını ne yönde kullanacakları ya da sandığa gidip gitmeyeceklerini tahmin etmek güç.
Adaylar
Nükleer strateji uzmanı Said Celili, (muhafazakâr)
Tahran Belediye Başkanı Bekir Kalibaf (muhafazakâr)
Eski Meclis Başkanı Holamali Haddad Adil, (muhafazakâr)
İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'in danışmanı Ali Ekber Velayeti (muhafazakâr)
Eski Devrim Muhafızları Komutanı Muhsin Rızai (muhafazakâr)
Eski nükleer konulardaki müzakareci Hasan Ruhani (merkez)
Eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı Muhammed Rıza Arif (reformcu)
Muhammed Harazi (bağımsız).
2009'da yapılan son seçimlerde katılım oranı yüzde 80'den fazla oldu. Ancak önde gelen reformcu adayların ev hapsinde olması ve eski başkanlar Muhammed Hatemi ve Ekber Haşimi Rafsancani'nin seçimlere katılmasına izin verilmemesi nedeniyle reformcu destekçilerinin sandık başına gitmeyebileceği belirtiliyor.
Reformcuların oyları bölünecek
Muhafazakârların ne yapacağını da tahmin etmek zor, zira bu bloktaki seçmenler, Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın karşıtları ve destekçileri arasında bölünmüş durumda ve oyları bölünebilir.
Bu nedenle hiç bir bloğa ait olmayan "yüzer" oylar iki taraf için de yaşamsal önemde.
Muhafazakârlar beş aday çıkararak "kamuflaj" oyunu oynuyor. Bu durum nihai adaylarını rakiplerinin saldırılarından ve kamuoyunun eleştirilerinden koruyor. Bu blokta iki aday; Celili ve Kalibaf öne çıkıyor.
Kalibaf ana akım muhafazakâr düşünceyi temsil ediyor. Celili ise biraz daha sağda ve dini lider Ali Hamaney'le daha yakın çalışmışlığı var.
En kritik unsur, muhafazakâr liderliğin son aşamada ağırlığını kimden yana koyacağında.
Eski Cumhurbaşkanı Ekber Haşimi Rafsancani'nin adaylığının reddedilmesinden sonra reformcu ve merkez blok zayıflamış durumda. Seçimlere girmesine izin verilen iki aday da reformcuların ilk tercihleri değil.
Nükleer konulardaki eski müzakereci Ruhani, ihtiyatlı bir diplomat profili çiziyor.
Reformcu aday Rıza Arif başkan yardımcısıyken hep perde gerisinde çalıştı. Arif, sessizliğiyle dikkat çekiyor ve seçim kampanyasını ateşleyecek bir karizması olmadığı düşünülüyor.
'Celili'nin şansı daha yüksek'
Dahası, reformcu adayları destekleyecek örgütler kapatıldı, burada çalışanlar baskıya uğradı ve yayınları sınırlandı.
Yarışta kalmaları halinde Arif ve Ruhani aynı seçmen kitlesi için mücadele edecek ve oyları bölünecek.
Muhafazakârların hakimiyetindeki siyasi nizam, beklenmedik sonuçlara sebep olabilecek adayları dışladı.
Rafsancani'nin seçime katılmasına izin verselerdi büyük kitlesel hareketlenmeler görülebilirdi. 2009'da bu yaşandı ve rejim tekrarının yaşanmasına istemiyor.
Polis ve güvenlik güçleri olası bir kargaşaya karşı önlem almakla birlikte, öncelikle böyle bir şeyin yaşanmamasına odaklanmış durumda.
Eğer veto edilen adayların son dakikada seçimlere girmesine izin verilmezse, muhafazakârların zaferi çok olası.
Hem Celili hem de Kalibaf'ın cumhurbaşkanı olma şansı yüksek. Önde gelen bir muhafazakâr gazetenin başyazısında Celili'ye daha fazla şans tanındı.
***
ORSAM'dan Doç. Dr. Mehmet Şahin'in "İran’da 14 Haziran Cumhurbaşkanlığı Seçiminde Yarışacak Adaylar"a dair yazısı ise şöyle:
1- Said Celili: 47 yaşında olan Celili 2007 yılından beri Ulusal Güvenlik Konseyi Genel Sekreteridir. Aynı zamanda, 2007 yılından beri İran’ın 5+1 ülkeleri ile yürütmekte olduğu nükleer müzakerelerde Başmüzakareci olarak yer almaktadır. 2001-2005 yılları arasında Dini Lider Ali Hamaney’in Özel Kalemi’nde yönetici olarak çalıştı. Ahmedinejad dönemimde (2005-2007) Dışişleri Bakan yardımcısı olarak görev yaptı. Dini Lider Ali Hamaney’in adayı olarak gösterilmektedir. Fakat halk arasında yeterli tabanı olmadığı dile getirilmektedir. Kariyerine bakıldığında İslam Devrimine, devrim ilkelerine ve Rehber’e bağlılığı açıkça görülmektedir. İran’da Cumhurbaşkanlığı’nın fiili olarak bürokratik bir görev olduğu düşünülecek olursa Rehber’in birinci tercihi olacağı rahatlıkla söylenebilir.
2- Muhammed Bagher Galibaf: 51 yaşında olan Galibaf 2005 yılından beri Tahran Belediye Başkanlığını yürütmektedir. Dini Lider Ali Hamaney tarafından Devrim Muhafızları Hava Kuvvetleri Komutanı olarak atandı (1997-2000). Yine Dini Lider tarafından İntizam Kuvvetleri Komutanı olarak atandı (2000-2004). Daha sonra reformcu olarak görülen Cumhurbaşkanı Hatemi döneminde İçişleri Bakanlığı Kaçakçılıkla Mücadele Birim Başkanı olarak görev yaptı (2004-2005). 2005 yılından beri Tahran Belediye Başkanlığını yürüttüğü için halk tabanının olduğu vurgulanmaktadır.
3- Ali Ekber Velayeti: 68 yaşında olan Velayeti 1997 yılından beri Dini Lider Hamaney’in dış ilişkilerden sorumlu danışmanlığını yürütmektedir. Hem Ali Hamaney dönemi (1981-1989) hem de Haşimi Rafsancani döneminde (1989-1997) İran İslam Cumhuriyeti’nin Dışişleri bakanlığını yürüttü. Şuana kadar İran İslam Cumhuriyeti’nde en uzun süre dışişleri bakanlığı yapan kişi unvanını elinde tutmaktadır. Aynı zamanda, Arap Baharı’nın başlamasından sonra İran’da Dini Lider Hamaney’in emriyle oluşturulan “İslami Uyanış Konferans”ının başındadır. Bir anlamda Hamaney’in İslam dünyasıyla ilişkilerini yürüten kişi olarak tanımlanabilir. Adaylar arasında Said Celili ile birlikte Dini Lidere yakın kişi olarak görülebilir.
4- Gholam Ali Haddad Adel: 68 yaşında olan Haddad Adel Uzlaştırma Konseyi üyesidir. 2004-2008 yılları arasında Meclis Başkanlığı yaptı. 2000-2012 yılları arasında Tahran Milletvekili olarak İran Şura Meclisinde bulundu. Muhafazakarların önemli bir sözcüsü olarak görülmektedir. Haddad Adel’in kızı Dini Lider Hamaney’in oğlu ile evli olduğundan Rehber’le akrabalılık bağı vardır.
5- Muhsin Rızai: 58 yaşında olan Rızai 1997’den beri Uzlaştırma Konseyi Genel Sekreterliğini yürütmektedir. Hem Ali Hamaney Döneminde (1981-1989) hem de Haşimi Rafsancani Döneminde (1989-1997) Dini Lidere bağlı olan Devrim Muhafızları’nın Başkomutanlığını yaptı. Uzun yıllar yaptığı görevler ve adaylığının Anayasa Koruyucular Konseyi tarafından onaylandığı göz önünde bulundurulduğunda rejimin sadık elemanlarından bir olduğu görülmektedir.
6- Hasan Ruhani: 64 yaşında bir din adamı olan Ruhani Uzlaştırma Konseyi üyesidir. Aynı zamanda 2001 yılından beri Uzlaştırma Konseyi Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanlığını yürütmektedir. Önemli bir din adamı olmasından dolayı 2010 yılından beri Rehber’i de tayin eden Uzmanlar Meclisi (Hibregan) üyesidir. Uzun yıllar (1980-2000) Milletvekili olarak Şura Meclisi’nde görev yaptı. Milletvekilliği döneminin bir kısmında (1992-2000) Meclis Başkan Yardımcılığında bulundu. Hem Rafsancani hem de Hatemi dönemlerinde Ulusal Güvenlik Konseyi Genel Sekreterliği yaptı. Bu görevi sırasında İran’ın Batı’yla yapmakta olduğu nükleer müzakereleri yürüttü. Yapmış olduğu görevler ve dini eğitimi göz önünde bulundurulduğunda rejim açısından vaz geçilmesi kolay olmayan adaylardan biri olarak dikkat çekmektedir.
7- Muhammed Gharazi: 71 yaşında olan Gharazi, Ali Hamaney’in Cumhurbaşkanlığı döneminde 1981-1985 yılları arasında Petrol Bakanı olarak görev yaptı. Haşimi Rafsancani’nin Cumhurbaşkanlığı Döneminde ise 1989-1997 yılları arasında Telekomünikasyondan sorumlu Bakanlığı yürüttü. İran’da iyi bir bürokrat olarak görülmektedir.
8- Muhammed Rıza Aref: 61 yaşında olan Aref bir dönem Tahran Üniversitesi’nin rektörlüğünü yürüttü. Reformcu olarak görülen eski Cumhurbaşkanlarından Muhammed Hatemi Dönemi’nin bir kısmında Cumhurbaşkanı Birinci yardımcısı olarak görev yaptı. Geçmişte bulunduğu yerler bakıldığında Aref’in diğer adaylardan biraz faklı olduğu görülmektedir.
SON VİDEO HABER
Haber Ara