BDP'den cezaevlerine ilişkin açıklama
BDP Genel Merkezi Antalya ve Van cezaevlerindeki işkence ve tecavüzlere ilişkin açıklama yaptı.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-05-27 12:22:25
BDP Genel Merkezi'nden yapılan açıklama şöyle:
"İşkence ve Tecavüzler Yine Devletin Yüzüne Kara Çalmıştır, Bu Utanç Hepimizin
Türkiye cezaevleri yine işkenceyle, tecavüzle, insanlık dışı muamelelerle gündemde. Hükümetin cezaevleri politikası ile Başbakan ERDOĞAN’ın işkenceye sıfır tolerans söyleminin geldiği nokta dolup taşan ‘kampüs’ cezaevleri ve işkenceler olmuştur. Son olarak Van F Tipi Cezaevindeki tutsakların uğradığı kötü muamele sonucu 15. Gününe giren açlık grevleri ile Antalya L Tipi Cezaevindeki tecavüzler yine bu devletin yüzüne kara çalmıştır.
Van F Tipi Cezaevinde Açlık Grevi Devam Ediyor
Van F Tipi Cezaevinde bulunan tutsaklar aylardır devam eden baskı ve şiddet uygulamaları karşısında daha fazla dayanamayıp tepkilerini bedenlerini ölüme yatırarak göstermişlerdir. Tutsakların uğradığı kötü muamelelerin başında şunlar gelmektedir:
1 – Tutuklu açık görüşmelerinde yaklaşık beş yada altı aydır tutuklu yakınları askeri nizam içerisinde sıraya sokulup içeri alınıyor. Aynı oda içerisinde görüş yapan tutuklular yan masadaki akrabalarına dahi selam vermeleri durumunda hem selamı veren tutuklu hem de selamı alan yan masadaki diğer tutuklu yakınana disiplin cezaları uygulanıyor ve tutuklu ile birlikte aile de hakaretlere maruz kalıyor.
2 – Görüşmecilerden özellikle kadın görüşmeciler çok çirkin ve aşağılayıcı aramalardan geçirtiliyorlar.
3 – Tutuklulara guruplar halinde haksız gerekçelerle disiplin cezaları veriliyor.
4 - Avukat görüşleri de dahil olmak üzere, koğuştan çıktıktan sonra çok kısa bir mesafelerde üç defa detektörle arama yapılıyor ve ayakkabılar çıkartılıyor. Bu aramalar tacize varacak noktaya ulaşıyor. Örneğin el detektörlerini defalarca kalçalarımıza sürtüyor ve bacak arası aramada tutukluların hayalarına sertçe değdirerek yapıyorlar.
5 – Gece geç vakitlerde koridorlar da yüksek sesli siyasi içerikli müzikler dinletip aynı zamanda çelik kapıları yüksek ses çıkartacak şekilde çarparak tutukluların uyku düzenine müdahale ediliyor.
6 – Telefon görüşmeleri askeri düzen içerisinde kullanılan ad-soyadı tekmilinden sonra başlamaktadır.
7 – Tutuklu bulunan hastaların sevk ve tedavileri zamanında ve yeterince yapılmamaktadır.
8 – Yapılan yemekler sağlıklı değil.
Bu şikayetlerin ardından yapılan tüm girişimlere rağmen henüz olumlu bir sonuç alınamamıştır. Partimiz milletvekilleri, Hukuk Komisyonumuzun üyeleri, İHD, Tuhad-Der, Van Barosu gibi kurumlar Van F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza ve İnfaz Kurumunda bulunan tutukluların şikayetlerini bizzat dinlemişlerdir. Yine bu görüşmelerden sonra Van Cumhuriyet Başsavcılığı ve diğer resmi kurumlarla yapılan görüşmeler ise henüz sonuç vermemiştir. Cezaevi yönetimi, cezaevinde tutuklu bulunan kişilerin hepsini halen terörist olarak görmekte, ‘Bunlara ne yapılsa azdır’ anlayışıyla yaptıkları hukuksuzlukları mevzuatı uyguladıklarını söyleyerek meşrulaştırmaktadırlar. Yaptığımız görüşmelerde tutsaklar, açlık grevine giren tutuklu sayısının devam eden hukuksuzlukların son bulmaması halinde artacağını söylemişlerdir.
Antalya, Kaçıncı Pozantı Vakıası?
Erkek egemen zihniyetin iktidar alanı aile ile sınırlı kalmıyor ne yazık ki. Bu hastalıklı, aşağılık zihniyet cezaevindeki tecavüzlerle sorunun nedenlerinin başında devlet iktidarı olduğunu açıkça ortaya koymuştur. Çeşitli nedenlerle ailelerinden küçük yaşta kopup, cezaevine düşen çocuklara devletin reva gördüğü muamele tecavüzler olmuştur. Antalya L Tipi Cezaevindeki çocukların uğradığı taciz ve tecavüzlerden başta Adalet Bakanlığı ve Hükümet sorumludur. Adalet Bakanlığı ile hemen her gün başka bir hak ihlalinden dolayı görüşmeler yürütüyoruz. Ancak ne yazık ki değişen hiçbir şey yok. Hukuk Komisyonumuzun yaptığı mağdur çocuklarla yaptığı görüşmeler neticesinde çocuklar bu durumların çok sık yaşandığını, cezaevi idaresinin olayların üstünü örttüğünü, tecavüzlerin duyulmasının ardından mağdur çocukların revire alındığını fakat hiçbir işlem yapılmadığını söylemişlerdir. Yıllardır devam eden tecavüzlerden yetkililerin haberinin olmaması mümkün müdür? Tutuklu ve hükümlülere işkence eden, insanlık dışı muamelede bulunan gardiyan ve müdürler ile bu tecavüzlerin sorumlusu olan kişiler aynı kişilerdir. Bu insanları koruyan, görevlerine devam etmelerini sağlayan da Hükümettir.
Bu nedenle Hükümetten ve Adalet Bakanlığından artık bu işkence ve kötü muamelelere, tecavüzlere son vermesini, failleri bir an önce yargı önüne çıkarmasını talep ediyoruz. Devletin koruması altında bulunan, bir diğer değişle ailelerinin emaneti olan savunmasız yurttaşlarımıza, çocuklarımıza yapılan bu muameleler sorumlu her insanın vicdanını sızlatmaktadır. Hükümet neden sessiz kalmaktadır?
Meral DANIŞ BEŞTAŞ
BDP Merkezi Hukuk ve İnsan Haklarından Sorumlu Eş Başkan Yardımcısı
SON VİDEO HABER
Haber Ara