Dolar

34,8955

Euro

36,6936

Altın

3.012,92

Bist

10.058,63

Erdoğan'ın 'kimse hatırlamıyor' dediği kişi

27 Mayıs Darbesi'nin ardından Adnan Menderes ve iki bakanı darağacına gönderen mahkemelerin başkanlığını yürütmüş ve yıllarca tutuklululuk şartlarına itiraz eden sanıklara söylediği, 'Sizi içeriye tıkan güç böyle istiyor' sözüyle hatırlanan bir isim Salim Başol.

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-05-26 19:05:39

Erdoğan'ın 'kimse hatırlamıyor' dediği kişi

Harf oyunu yaparak kendisine 'Zalim Başol' yaftaları da yapıştırılan Salim Başol, Yargıtay 1. Ceza Dairesi Başkanı iken 27 Mayıs Darbesi'nden sonra Milli Birlik Komitesi'nce Yassıada'da kurulan Yüksek Adalet Divanı başkanlığına atanmıştı ve idam kararlarını veren isimdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, AK Parti'ye açılan kapatma davasından bir süre sonra, "Merhum Menderes'i bu millet unutmadı. Ama Salim Başol'u kimse hatırlamıyor." sözleriyle tekrar gündeme gelen Başol'un mezarı, Ankara'da bulunuyor. Bulması için çaba gerektiren mezarının etrafında da yakın tarihin ünlü bazı simaları yatıyor.

Yassıada Mahkemesi'nin Demokrat Partili 15 kişiyi idama mahkûm edip Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın idam edilmelerinden sonra Yargıtay'a dönen Başol, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nca 2 Mayıs 1962 tarihinde Anayasa Mahkemesi asıl üyeliğine seçilmiş, 14 Temmuz 1970 tarihinde emekliye ayrılmıştı. Başol, 28 Şubat 1990'da da Ankara'da hayatını kaybetti.

GAZETELERİN GÖZDESİYDİ

Ölümünün ardından hep öfkeyle anılan Salim Başol, o dönemde ise ailesi ile birlikte gazetelerin, dergilerin adeta gözdesiydi. Birçok gazete, dergi kendisi ve ailesi ile röportaj yapmış, dergiler onun alnının tam ortasında bulunan beninden dolayı kadınlar nezdinde cazip hale geldiğini, bundan dolayı pek çok kadının ona nispeten alnının ortasına makyajla siyah bir nokta koydurduğunu yazmışlardı.

Demokrat Partilileri idama gönderen Başol, Yargıtay'a üyelerin Adalet Bakanı tarafından seçilip atandığı dönemde, Demokrat Parti tarafından Yargıtay 1. Ceza Dairesi Başkanlığı'na seçilmiş bir isimdi. O günlerin 'moda' ve 'günün adamı' olan Salim Başol, Yassıada sonrası kayboldu, ortalıktan silindi. Demokrat Partililerin gözünde suçlu olan Başol'dan CHP de uzak durdu. 27 Mayıs sonrası yeni anayasaya göre teşkil edilen Anayasa Mahkemesi'ne seçileceğini ummuştu ama o da olmadı. Başol, bugün geniş bir kesim tarafından öfkeyle hatırlanıyor.

Adnan Menderes ve iki bakanını darağacına gönderen Yassıada Mahkemeleri'nin başkanlığını yapan Salim Başol'un mezarı, bugün Ankara Karşıyaka Mezarlığı'nda bulunuyor. Ancak ünlü yargıcı soyadına göre arattığınızda Ankara'daki hiçbir mezarda bulamıyorsunuz. Zira mezarlık defterinde adı Salim Başal diye kayıtlı. Mezar 13. cadde 109. sokakta bulunuyor.

Mezarlık kayıtlarında doğum tarihi 1321 olarak kayıtlı olan Başol'un baba adı Şevket, memleketi ise Ankara olarak kaydedilmiş. Ölüm tarihi 28 Şubat 1990 olarak düşülen Başol'un ölüm sebebi ise doktoru Aysel Altun tarafından, kalp ve solunum yetmezliği olarak belirtilmiş. Başol'un mezar kaydında yakının adresi kısmına "..... Mahkemesi' olarak, yakının ismi de 'H..... Elibal' olarak kaydedilmiş.

EŞİNİN MEZARI İLE YAN YANA

Salim Başol'un hemen yanında 2001 yılında hayatını kaybeden eşi Meliha Başol'un mezarı bulunuyor. Mezarlık defin aramasında ise Meliha hanımın kaydı, anne kızlık soyadına göre yapıldığı için ulaşmak biraz zaman alıyor.

Salim ve Meliha Başol çiftinin hemen sol tarafında ise Canpolat ailesine ait bir aile mezarı bulunuyor. Bu mezarda Salim Başol'un hemen yanında yatan Alişan Canpolat'ın da hayat hikayesi bir hayli ilginç. 12 Mart Darbesi'nde mezarlıklar müdürü, 12 Eylül Darbesi'nde de CHP 16. dönem Ankara milletvekili olarak görev yapmış bir isim olan Canpolat, idam edilen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın defin merasimlerine tanıklık etmiş bir isim.

Canpolat, basında yer alan anılarında Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın askerler tarafından ayrı ayrı yerlere gömülmek istendiğini, kendisinin de buna karşı çıkarak en azından aynı adalara gömülmelerini sağlandığını anlatmıştı. Üç kişinin mezarı, bugün Canpolat'ın gömülü olduğu adanın hemen yanındaki adada gömülü bulunuyor. Canpolat, ayrıca Deniz, Yusuf ve Hüseyin'in babalarının isteği üzerine, bu üç kişi için askerlerin oğullarının karşı beyanatlarını hatırlatmalarına rağmen cenaze namazı kılındığını aktarıyor.

Alişan Canpolat'ın yanında eşi Aysel Canpolat'ın yanı sıra acıklı hayat hikayeleri bulunan iki oğlu yatıyor; 1971 yılının bir yaz günü 15 yaşındayken İstanbul'da denizde boğulan oğulları Kerim, bu olaydan 15 yıl sonra intihar eden ikinci oğulları Mustafa.

ERDOĞAN ÇAPLI'NIN MEZARINA KOMŞU

Salim Başol'un mezarının arkasında ise 1950'li yılların ünlü sanatçısı Erdoğan Çaplı'nın mezarı bulunuyor. Bir diğer Türk müzisyen Kerim Çaplı'nın da babası olan Erdoğan Çaplı, Türk motiflerini piyano ile motiflendirmiş ünlü bir piyanistti.

Salim Başol ve Alişan Canpolat'ın tam karşısında da yine TBMM'de milletvekili olarak görev yapmış bir başka isim bulunuyor; Ahmet Hamdi Çelebi. TBMM'ye 14 Ekim 1973-5 Haziran 1977 tarihleri arasında 15. dönemde Milli Selamet Partisi'nden (MSP) Muş milletvekili olarak giren Çelebi, 16. dönemde ise CHP milletvekili olarak görev yapmış. Kayıtlara göre Hamdi Çelebi, MSP'de grup başkanvekilliği için tartışmaların yaşandığı dönemde, dönemin MSP Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın, Hasan Aksay'ı bu göreve getirmesinin ardından istifa eden isimlerden bir kaçı. Ahmet Hamdi Çelebi, İhsan Karaçam ve Zeki Okur ile birlikte iddialara göre, 'parti yobazların eline geçiyor' düşüncesiyle istifa edip CHP'ye geçmişti.

(CİHAN)

SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara