Dolar

34,8930

Euro

36,6123

Altın

3.007,12

Bist

10.058,63

"PKK'nın bölgesel denklemden çıkmasını istemeyenler çözüm sürecine karşı"

Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da düzenlenen Türkiye'deki çözüm süreci ile ilgili toplantıya katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Başdanışmanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, yeni dönemle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-05-25 07:49:00

Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da düzenlenen Türkiye'deki çözüm süreci ile ilgili toplantıya katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Başdanışmanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, yeni dönemle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) özel açıklamada buluna Yalçın Akdoğan " Amsterdam tartışmaları toplantısında çözüm sürecini anlatma fırsatı bulduk. Hollanda'da çok ciddi bir Türk nüfusu var. Çok farklı toplum temsilcilerinden, insanlar çözüm süreci ile ilgili buradaki katıldılar. Türkiye'de devam eden çözüm süreci elbette Hollanda'daki vatandaşlarımızı da yakından ilgilendiriyor. Bu ortak acı hepimizin ortak acısı. Bu akan kan dursun, akan gözyaşı dinsin ortak amaç. Bu çerçevede buradaki insanların da süreçle ilgili düşüncelerini aldık. Eleştiri ve kaygılarını dinledik. Devam eden sürecin hassasiyetleri, geldiği aşamayı değerlendirmiş olduk."

ÇÖZÜM SÜRECİ BÜYÜK BİR DİRENÇ ÜRETTİ
Çözüm sürecinde çok ciddi bir umut olduğunu gördüklerini söyleyen Akdoğan, bu umudun aynı zamanda büyük bir direnç ürettiğini ifade etti. Akdoğan " Bir takım sabotajlar veya olumsuz olayları bu toplumsal direnç bunun karşısına çıkıyor. Ve sürece zarar vermesine engel oluyor. Bu çerçevede tabii bu süreçten rahatsız olan, bir takım odaklar veya ülkelerin olduğunu da biliyoruz. Özellikle PKK'nın bölgesel denklemden çıkmasını istemeyen güçler, bu sürece dönük bir takım sabotajlar gerçekleştirebileceğini söylüyordu. Reyhanlı olayı da her ne kadar Suriye'nin iç dinamikleri ve yaşanan olaylar ile ilgili görünse dahi, bu tür yani Türkiye'deki bu süreçten rahatsız olan bir takım çevrelerin farklı örgütler üzerinden, Türkiye'yi istikrarsızlaştırıcı bir takım eylemlere girişebileceği muhtemeldir. Bu çerçevede bu sorunun çözülmesi örgütün, bölgesel denklemden çıkması ve kendisine önermesi gibi düşünebilecek bir takım ülke veya odakların, bundan rahatsızlık duyması şeklinde başka bir takım eylemleri başka örgütler üzerinden her an gerçekleştirmesi söz konusudur. Bunlara karşı elbette hazırlıklı ve müteyakkız olmak gerekir. Ama bunların hiç biri süreci sabote edemez. Sürece zarar veremez. Çünkü, Türkiye toplumunda çok büyük bir hassasiyet ve bir umut var. Bu çözüm süreci büyük bir direnç üretmiş durumda."

BU SORUNLARIN ÇÖZÜLMESİ BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR
Bu sorun çözüldüğü takdirde tüm Türkiye'nin kazanacağını söyleyen Yalçın Akdoğan, aynı zamanda toplumun tüm kesimlerinin de kazanacağını açıkladı. Akdoğan "Yani bu gün bölgede şuan ki süreç bile normalleşmeyi beraberinde getiriyor. Yani yatırımlarda ciddi artışlar var. Ciddi bir turizm patlaması var. Çok farklı bölgelerden insanlar, doğu ve güneydoğuya giderek tam bir kucaklaşma yaşanıyor. Şuanda toplumsal bir kucaklaşmayı izliyoruz. Bunların hepsi tabii sevinilecek şeyler. Yani bundan sonraki süreçler de de farklı alanlarda bir takım normalleşmeler ve rahatlamalar sağlanacaklardır. Bunların hepsi neticede Türkiye'nin büyük bir sıçrama yapabilmesi için önemli bir nokta. Bu sorun artık bu günki Türkiye'ye yakışmıyor. Yani on binlerce insanımız hayatını kaybetti. 350 milyar dolar gibi büyük bir meblağ harcandı. Enerjimizi heba eden, bölgesel rolümüzü azaltan ve Türkiye'nin 2023 hedeflerine bunlar ket vuran sorunlar. Ciddi bir şekilde bu sorunlardan kurtulmamız birlik ve bütünlüğümüz açısından, büyük bir önem taşıyor. Yani Türkiye bölünür mü vesaire gibi endişe, kaygı pompalayanlar şunu görmesi lazım. Bu sorun derinleşirse, devam ederse o zaman toplumsal bir travma oluşur. Ve bu risk önümüzde durur. Biz bu olmasın diye mücadele ediyoruz. Yani Türkiye'nin birlik ve bütünlüğü güçlensin diye bu süreci başlattık. Ve bu şekilde devam ettiriyoruz. Bu süreçte nasıl Türkiye'de farklı toplum kesimlerinin STK'ların, cemaatlerin ve vakıfların çalışmaları büyük önem taşıyor ise, aynı şekilde Avrupa'daki çalışmalar da büyük önem taşıyor. Yani bu belli örgütlerin, belli lobilerin tekeline bırakılmamalıdır. Yani bu süreci hükümet başlatmıştır. Avrupa'daki örgütlerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, cemaatler ve vakıflar kim var ise, bu sürece sahip çıkmalı. Ve bu konuda diğer örgütlerin lobi çalışmalarına fırsat vermeden bu boşluğu doldurmalı."

TÜRKİYE'NİN DEMOKRATİKLEŞMESİ AÇISINDAN SORUNUN ÇÖZÜMÜ ÖNEMLİ
Çözüm süreci ile ilgili olarak ana hedefin terörün son bulması, akan kanın durması olduğunu açıklayan Akdoğan, bunun bir de demokratikleşme ayağı olduğunu söyledi. Akdoğan "Yani Türkiye'nin ileri demokrasi hedefine ulaşabilmesi içinde bu sorundan kurtulması gerekiyor. Bu çerçevede AK Parti son 10 yılda çok önemli adımlar attı. 12 Haziran seçimleri de, 22 Temmuz seçimleri de ve 12 Eylül referandumu da, aslında demokratik bir devrim niteliğinde idi. Çok önemli demokratik adımlar atıldı. Bundan sonra da atılacak. Bu sorun çözüldüğünde Türkiye ileri demokrasiye ulaşmış olmayacak ama, yine bir badire atlatılmış olunacak. Bu yüzden bu sorunu Türkiye'nin genel demokratikleşmesi açısından da bu sorunun çözülmesi büyük önem taşıyor. "

HÜKÜMET ANAYASA İÇİN ÇABASINI SÜRDÜRÜYOR
AK Parti'nin anayasa sürecinde samimi olarak bir uzlaşma komisyonunda çabalarını olumlu bir şekilde devam ettirdiğini söyleyen Akdoğan " Hükümetimiz elinden gelen çabayı gösteriyor. Özellikle son bir haftada CHP ciddi bir şekilde süreci tıkayan tavırlar içerisinde. Biz bu sürecin arkasındayız. Yeni anayasa toplumun beklentisi ve talebidir. Biz güçlü bir irade ile bunun arkasında duruyoruz. Bunu gerçekleştirmek için tüm yolları deniyor ve deneyeceğiz."

Yurtdışında yaşayan vatandaşların oy kullanma sorununun hep bir mesele olduğunu söyleyen Akdoğan "AK Parti döneminde bu konuda önemli adımlar atıldı. Buradaki vatandaşlarımızın seçmen kaydını yaptırması, oy kullanabilmesi önem taşıyor. Vatandaşlarımızı ilk defa oy kullanacakları bu seçimlerde daha duyarlı olmaya davet ediyoruz."

HOLLANDALI TÜRKLERİN GÜÇBİRLİĞİ GÜÇLERİNE GÜÇ KATAR
Hollanda'daki vatandaşların Türkiye'nin buradaki gücü olduğunu söyleyen Akdoğan, onların birlik ve beraberliği ve birlikte hareket etmeleri, hem kendi enerjilerini arttıracak, var olan güçlerini arttıracak ve hem de Türkiye'nin gücüne güç katacağını ifade etti. Akdoğan "Bu yüzden Hollanda'daki Türk kardeşlerimiz ne kadar birlik ve beraberlik içinde hareket ederler ise daha güçlü olurlar. Burada bu birlik ve beraberli sadece sosyal ilişkiler anlamında değil, yani hayatın tüm alanlarında birlik, beraberlik ve yardımlaşmaları gerekiyor. Başka milletler burada Türklerden daha az olmasın rağmen, daha büyük bir etki yapabiliyorlar Avrupa ülkelerinde. Türkler burada gerçekten büyük bir nüfusa sahipler. Bu işbirliği ve koordinasyon sağlanabilir ise daha olumlu sonuçlar elde edebiliriz diye düşünüyorum. "




SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara