ZİRVE Yayınevi davasında çapraz sorgusu süren davanın hem tanığı hem de sanığı olan İlker Çınar, Türkiye Ulusal Stratejiler ve Harekat Dairesi'nin (TUSHAD) halen aktif olarak çalıştığını iddia ederek, kayınbiraderi aracılığıyla kendisinin davadan çekilmesi için baskı yapıldığını, davadan çekilmesi halinde ise her türlü açık çekin verilebileceğinin iletildiğini ileri sürdü.
Malatya Zirve Yayınevi'nde 3 kişinin öldürülmesi olayıyla ilgili görülen davada 74'ncü duruşmasında video konferans sistemiyle tanık İlker Çınar'ın çapraz sorgusu devam etti. Malatya 3'ncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, sanık avukatlarının 'TUSHAD'ın halen aktif olduğunu neye dayanarak söylüyorsunuz' şeklindeki soruya cevap veren Çınar, TUSHAD'ın kayınbiraderi aracılığıyla kendisine baskı yaptığını iddia etti. Çınar, "TUSHAD halen aktiftir. Ergenekon davası ile Zirve Yayınevi cinayetlerine ilişkin davada yargılanan kişiler aynı şahıslardır. Hurşit Tolon, hem Ergenekon'da hem de bu davada yargılanıyor. Tolon, hem Ergenekon'un hem de TUSHAD'ın olmadığını söylüyor. Var dese zaten her şeyi kabul edecek. TUSHAD'ın aktif olduğunun görüntüsünü bana yönelik tehditler ve baskılardır. Kayınbiraderim bana bu davadan çekilmemi söylüyor. 'Bu adamların elleri uzun. Gel davadan çekil. Sana her türlü açık çeki veriyorlar' diyor. Davada diğer sanıklarda var. Niye bunları açıklamıyorlar bilemem. İnşallah gemiden atlayan kurtulur. Ben ne diyeyim" dedi.
DİN HANESİNDE 'BİLİNMİYOR' YAZISI
Sanık avukatlarının, 'Şu an hangi dine mensupsunuz' sorusuna ise tanık Çınar, "Bu soruyu yanıtlamak istemiyorum" cevabını verdi. Bu sorunun ardından araya giren Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa, nüfus kayıtlarını dün kontrol ettiklerini, sanıklar Malatya Jandarma Alay eski Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger, Binbaşı Haydar Yeşil ile İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi araştırma görevlisi Ruhi Abat'ın internet ortamındaki nüfus kayıtlarına göre din hanelerinde 'bilinmeyen' yazılı olduğunu söyledi. Başkan Kısa, İlker Çınar'ın 2001 yılında din değiştirerek Hıristiyan olduğunu, 2005 yılında da İslamiyet'e geçiş yaptığının gözlendiğini de sözlerine ekledi.
TÜM AZINLIKLAR TAKİPTEYDİ
Müdahil avukatlarından Erdal Doğan da tanık Çınar'a sorular yöneltti. 8 gün boyunca ifade veren İlker Çınar'a, çapraz sorgusunda sanık ve avukatlarının yüksek sesle konuşarak baskı yapıldığını iddia eden avukat Doğan, yorum katılarak manipülatif sorular sorulduğunun da altını çizdi. Meclis kayıtlarına geçen MİT raporu ile tanık beyanlarına göre, 1990'lı yılların başından itibaren Özel Harp Dairesi'nin yeniden yapılanmaya gittiğini anlatan Doğan, bunun ardından misyonerliğin öncelikli tehditler arasında algılanarak buna yönelik çalışmalar yapıldığının belirtildiğini anımsattı. Doğan, 1993 yılından itibaren TUSHAD'a katılarak Levent Ersöz'den misyonerlikle ilgili eğitim aldığını belirten Çınar'a 'Misyonerlik tehdidi sadece Hıristiyanlarla sınırlı mıydı, yoksa tüm azınlıklara yönelik bir tehdit algısı mı geliştirilmişti?' sorusunu yöneltti. Çınar, soruya, "Tüm azınlıklara yönelik bir tehdit algısı geliştirilmişti" diye cevap verdi.
Misyonerlerle ilgili Mehmet Ülger denetiminde dokümanlar hazırlandığını söyleyen Çınar, hazırlanan belgelerin Mehmet Ülger tarafından TUSHAD'a, dolayısıyla koordinasyon başkanı Hurşit Tolon'a gönderildiğini kaydetti. Dava, pazartesi günü İlker Çınar'ın çapraz sorgusuyla devam edecek.
AA