Yılmaz: 27 Mayıs'ın arkasında CHP vardı
İstanbul Milletvekili Enver Yılmaz, 27 Mayıs'ın hükümete karşı yapılmış bir darbe olduğunu belirterek, darbeye giden süreçte yaşanan birçok olayın CHP'nin tezgâhı olduğunu söyledi...
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-05-24 13:18:46
TBMM 27 Mayıs Alt Komisyonu Başkanı AK Parti İstanbul Milletvekili Enver Yılmaz, 27 Mayıs'ın hükümete karşı yapılmış bir darbe olduğunu belirterek, "Bir ittihatçı hareketidir" dedi ve ekledi:
Merhum Başbakan Adnan Menderes'in içinde darbe olacağına dair herhangi bir şüphe bulunmadığını söyleyen Yılmaz, "Askeri darbe olarak değerlendirecek olursak bir askeri darbe de değildir, zira askerlere karşı da yapılmıştır. Genelkurmay Başkanı dahil kuvvet komutanları tutuklanmıştır. O tarihlerde silahlı kuvvetlerin bünyesinde 260 general vardır, 233 tanesi resen emekli edilmiştir." diye konuştu.
TBMM'de oluşturulan 27 Mayıs Alt Komisyonu Başkanlığını yapan AK Parti İstanbul Milletvekili Enver Yılmaz, 27 Mayıs'ın yıl dönümünde Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) açıklamalarda bulundu.
Darbeye giden yolda CHP'nin rolüne dikkat çeken Yılmaz, "1957 seçimlerine kadar her şey yolunda idi. Ekonomik kriz ile birlikte 57 seçimlerinde DP oylarında yüzde 10'a yakın bir düşme yaşandı. CHP'nin oyları yükseldi. Merhum Menderes, süreci sorgulamaya başladı. Bu süreç ile birlikte CHP Genel Başkanı İsmet İnönü, Türkiye turlarına başladı. Uşak ve Kayseri'yi ziyaret etti. Ulaşabildiği her yerde parti propagandası yapmaya devam etti. Kayseri'de başına bir takım olaylar geldi, Uşak'ta başına bir takım olayların geldiği iddia edildi. Araştırdığımızda bazılarının organizasyon olduğunu, kendi içlerinde yapılmış olan birtakım düzenlemeler olduğunu gördük. Kayseri'de bir ilçeye girişi engellenmişti. Sonra o engellemeyi yapan bölük komutanı, sizi burada engelleme iradesini bana hiçbir güç yaptıramaz, buyurun paşam ilçe emrinizdedir, deyip topuk selamını verdi ve görevinden istifa etti. O kimse sonra CHP'den milletvekili oldu ve maalesef 12 Eylül 1980 darbesinin ilk İçişleri Bakanı'dır. Uşak'ta da CHP'lilere saldırı olduğu iddia edildi. Komisyon aşamasında böyle bir saldırı olup olmadığını tanıklardan birine sorduğumuzda saldırı olmadığını olayın farklı yansıtıldığını bizzat ifade etmişti." şeklinde konuştu.
Ülkenin üniversite olayları ile karıştığı iddialarını hatırlatan Yılmaz, "Başta İstanbul ve Ankara Üniversitesi olmak üzere öğrencilerin sokaklarda ciddi eylemler yaptığı belirtilmişti ama hiçbir eylem yoktu. Askerin öğrencilere ateş açtığı, binin üzerinde öğrencinin öldüğü iddia edilmişti. Gazetelerin manşetleri idi. Fakat daha sonra Hıfzı Veldet Velidedoğulu'nun başkanlığında bir araştırma komisyonu bu haberlerin tamamen asparagas olduğunu ortaya çıkarmıştı. Bir gruptan yönlendirmeli, bilinçli haber. O grup darbenin altyapısını hazırlayan grup. O grubun çoğunun CHP ile o dönemde de bağlantısı var." dedi.
Yargıtay ve Sayıştay'ın yarısının da resen emekli edildiğini anlatan Yılmaz, "Anayasa Mahkemesi diye bir birim kurulmuştur. Anayasa Mahkemesi üyeleri o dönemde darbeye fiilen iştirak eden ailelerin çocuklarıdır. CHP milletvekillerinin bizzat kendisidir. Zaten Anayasa Mahkemesi'nin 12 Eylül referandumuna gelinceye kadar Türkiye'de böyle olumsuz bir imajının olmasının sebebi de budur. Zira çok kötü bir miras üzerine kurulmuştur." dedi.
"CHP O DÖNEMDE OLMAYAN VAKALARI VARMIŞ GİBİ GÖSTEREREK SUNİ BİR GÜNDEM OLUŞTURDU"
27 Mayıs'ın seçimle iktidara gelemeyenlerin farklı güçleri ve birimleri kullanmak suretiyle iktidara gelme teşebbüsü olduğunu söyleyen Yılmaz, "Bir ittihatçı hareketidir. Arkasında CHP vardır. CHP o dönemde olmayan vakaları varmış gibi gerçekleşmeyen olayları varmış gibi göstererek Türkiye'de suni bir gündem oluşturdu. Basını medyayı kullandı." ifadesini kullandı.
Yılmaz, "Dolayısı ile 27 Mayıs malum basını ve üniversite ile... O üniversite de ilginç bir üniversitedir. O üniversitede okuyanlar, Ankara Siyasal'da okuyanlar daha sonra Türk siyasetinde köşe başlarında olmuş kişilerdir. Deniz Baykal, Hikmet Çetin, Turan Güneş... Hepsi daha sonra CHP'de ya genel başkan ya bakan ya da genel sekreter olmuşlardır... O ortam öğrenci olayları ile üniversitesi ile basını ile son bir yıllık süre içinde, yani 57 seçimlerinden sonra, bilinçli şekilde organize edilmiş bir olaydır. Arkasında siyasi irade elbette vardır, bir askeriye darbesi değildir bir hükümet darbesidir." dedi.
"1960 DARBESİ EN KÖŞEDE KALAN DARBE OLDU"
Geçtiğimiz aylarda raporunu tamamlayarak Meclis Başkanlığı'na sunan Darbeleri Araştırma Komisyonu'nu çalışmalarını da değinen Yılmaz, "Rapor önümüzdeki yıldan itibaren Ekim ayı ile birlikte TBMM'de okunabilir. Bu aşamadan sonra komisyonun sorumluluğunda değil, Meclis gündemindeki yoğunluğa ve sıraya bağlı bir işlem. Komisyon kuruluşu ile birlikte 1960 darbesi en köşede kalan darbe oldu. Zira doğal olarak 28 Şubat'a odaklanıldı; toplumun yüzde 90'ının fiilen gördüğü ve yaşadığı bir darbe idi. Hatta 80 darbesine bile kısmen ilgilenildi, zira 80 darbesi denilince 55 yaş ve üstü akla geliyor. 1960 darbesi denilince 85 yaş ve üzeri akla geliyor. Ama 28 Şubat denildiğinde, 15 ve üzeri yaş grubunun tamamının gördüğü bir süreçti. 28 Şubat sürecine odaklanılınca 27 Mayıs darbesi biraz köşede kaldı." dedi.
"27 MAYIS TÜRKİYE'DE DARBE GELENEĞİNİ OLUŞTURMUŞTUR"
27 Mayıs'ı darbelerin anası olarak nitelendiren Yılmaz, "27 Mayıs darbesi olmasaydı Türkiye'de darbe geleneği başlamazdı. 27 Mayıs darbesi bir askeri darbe değildir, siyasi darbedir, bir iktidar yapılandırılmasının oluşturulduğu bir darbedir. Bu sürecin arkasında da siyaset vardır. Seçimle iktidara gelemeyenlerin farklı argümanları kullanmak sureti ile iktidara gelme teşebbüsüdür. Nitekim 2-3 yıl gibi bir sürede iktidara gelmiş ve hemen de düşmüşler. Seçimle birlikte tekrar DP geleneğini devam ettiren siyasi partiler iktidarlarını devam ettirmişler. Başarılı olamamıştır ama bir darbeler geleneğini oluşturmuştur. Askeriyenin içindeki hiyerarşik yapıyı allak bullak etmiştir. Ondan sonra Türkiye ve asker kendisini darbe yapabilecek meşru zemin içinde bulmuştur." şeklinde konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara