Dolar

34,8774

Euro

36,7418

Altın

3.037,38

Bist

10.141,62

Meclis Genel Kurulu'nda PKK tartışması

Prof. Dr. Erol Kurubaş, çözüm süreci sonunda terör örgütü PKK'nın ''kendisinin örgütsel tasfiyesini hedeflemesi'' gerektiğini söyledi. BDP Grup Başkanvekili Baluken Kürtlerin bağımsızlık hedefi olmadığını söyledi.

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-05-22 20:50:34

Meclis Genel Kurulu'nda PKK tartışması
Çözüm Sürecinin Değerlendirilmesi Komisyonu, AK Parti Amasya Milletvekili Naci Bostancı başkanlığında toplandı. Komisyon, "Uluslararası politikada etnik çalışmalar, azınlık sorunları, milliyetçilik akımları ve Ortadoğu" hakkındaki çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Erol Kurubaş'ı dinledi.

Kurubaş, sunumunda, çözümün odağının Kürt sorunu olması gerektiğini belirtti. PKK, Kürt milliyetçiliği gibi sorunlar demeti olduğunu ama çekirdek sorunun Kürt sorunu olduğunu ifade eden Kurubaş, Kürt sorununun milliyetçilik duygularından arındırılması gerektiğini kaydetti.

Bölünme korkusu yaşandığını ve toplumun bunu böyle algıladığını belirten Kurubaş, "Ama ben iyimserlerden yanayım" dedi. Kurubaş, "Çözümün meşruiyeti son derece önemli. Ya ikna ile ya da zorla olur ancak bunun iknaya dayalı olması gerekir. Bu tip sorunların mutlak çözümü yok. 'Bunu nihai noktaya vardırdığımızda bu sorundan bahsetmeyeceğiz' diye bir şey yok. Bizim çözümden anlamamız gereken, bu tip sorunların ülkenin genel istikrarını etkilemeyecek biçime dönüşmesini sağlamaktır" şeklinde konuştu.

Soruna PKK odaklı bakılmaması gerektiğine işaret eden Kurubaş, "Sorunun PKK üzerinden okunması demek, ayrılıkçı bir hareket olarak değerlendirilmese anlamına gelir. Bu bağlamda devlet de bölünme korkusu yaşadığı için Kürt sorunu konusunda adım atmıyor. Eğer devlet kendisini terbiye edip demokratikleşebilirse, herhangi bir muhataba gerek olmadan bu sorun çekirdeğinde asli sorun olarak çözülebilir. Fakat devletin dönüşme refleksleri çok zayıf, devlet çok muhafazakar. Devlet dönüşmek yerine hep çatışmayı tercih etti. Kürt sorununa el atmak dönüşmek demekti, devlet bunu tercih etmedi. Bunun yerine PKK ile çatışmayı ve başını ezmeyi tercih etti. Bu da sorunun çözümünü geciktirdi" diye konuştu.

Kurubaş, barış adına yapılacak her türlü adımın doğru olacağını belirterek, "Ancak buradaki formülasyon beni rahatsız ediyor. Öcalan eşittir PKK, eşittir Kürt sorunu. Bu riskli bir formülasyon. Bu riskleri dikkate almak ve minimize etmek gerekiyor" dedi.
PKK'nın örgütsel olarak kendisini tasfiye etmesinin, riskleri ortadan kaldırma gibi olumlu etkisi olacağını kaydeden Kurubaş, "Böylece kamuoyundaki 'bu pazarlık sürecidir' gibi yanlış algılar ortadan kalkabilir. Süreç sonunda PKK'nın kendisi örgütsel tasfiyesini hedeflemeli" dedi. PKK'nın silah bırakmasının nihai çözüm olmadığını ara çözüm olduğunu savunan Kurubaş, bu aşamadan sonra devletin demokratikleşme, Kürt siyasetinin milliyetçi ideallerden kurtulma ve toplumun nihai çözüm konusunda ikna olması sancıları çekileceğini söyledi.

Kurubaş, milliyetçiliğin insanın doğasında olduğunu ifade ederek, "Kendini ispat etmek için çok daha güçlü bir şekilde Kürt milliyetçiliği ile karşı karşıya kalacağız" diye konuştu.

Kurubaş, farklılıkların Anayasal olarak güvence altına alınması gerektiğine işaret etti. Kürt milliyetçiliğinin toplumsal tabanının nitelikli çoğunluğa ulaşmadığını belirten Kurubaş, "8.5 milyon oy kullanan Kürt seçmen var dersek, bağımsızların (BDP) aldığı oy oranı 2,8 milyon; yani yüzde 35 civarında" dedi.

''Kürtlerin milliyetçilik değil, eşitlik talepleri var''

AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, Kürtlerin eşitlik talepleri olduğunu, milliyetçilik talepleri olmadığını söyledi.Bugün artık Kürt sorununun çözülebileceği bir zemin olduğunu belirten Metiner, "Artık PKK'nın dağda kalmasını gerektiren bir Türkiye yok ve PKK'nın da değişmesi, silahlarını bırakması gerekiyor. Devlet değişir PKK değişmezse, çözüm tarihin çöplüğüne atılır" şeklinde konuştu.

BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken de PKK'nın örgütsel tasfiyesi üzerinden sorunu okumanın yanlış olduğunu belirtti. Daha önceleri PKK'nın tasfiyesinin denendiğini ancak bunda başarılı olunmadığını ifade eden Baluken, PKK'nın demokratik yöntemler üzerinden gelecek planlayan bir örgüt olduğunu iddia etti.
Demokratik özerklik modelinin ülkeyi ayrıştıran bir model olmadığını öne süren Baluken, "Bağımsızlık gibi bir hedef yok. Kürtlerin, eşit yurttaş olma ve bugüne kadar reddedilen haklarını geri alma ve onurlu bir şekilde, kendi dili ve kültürü ile yaşama isteği var, buna da saygı duyulması lazım" diye konuştu.

BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu, PKK dışarıda bırakılarak sorunun çözülmek istendiğini ancak bunda başarılı olunamadığını iddia ederek, "30 yıldır bu söylendi ancak olmadı. Devlet kendisini terbiye etseydi bu sorun çözülürdü. Siz 1925'ten beri öldürüyorsunuz, toplu mezarlar, faili meçhuller bunun tanığıdır, bizler bu dönemin canlı tanıklarıyız. Artık bir taşla iki kuş vurmanın ya da kurşun sıkmanın bittiğini görmemiz gerekiyor" dedi.

BDP Adana Milletvekili Murat Bozlak, "Umuyorum buradan, bu meseleyi çözecek bir rapor Meclis gündemine gelecektir" şeklinde konuştu. Bozlak, "Bu yüzden bir milletin haklarını istemesi milliyetçilik değildir" dedi.

Komisyon Başkanı Bostancı, Türkiye'nin yeni bir çözüm süreci yaşadığını ifade ederek, "1993 ve 1999'da denendi olmadı ama bu dönemin diğerlerinden farklılığı var" diye konuştu. Bostancı, "İnsanlar meşruiyetini sandıktan üretemeyince öcülerden üretmeye başladı ve irtica ile bölücülük gibi iki temel öcü söyledi hep" şeklinde konuştu.

AA

Haber Ara