Çözüme Evet: Barış yürüyüşü 26 Mayıs'ta başlıyor
Kürt sorununda çözüme destek veren çoğunluğun bunu sokaklarda dile getireceği bir barış hareketini inşa etmek için yola çıkan Çözüme Evet Koalisyonu, bugün İstanbul'da yaptığı bir basın toplantısıyla 26 Mayıs günü saat 14:00'te Saraçhane'den Beyazıt Meydanı'na barış yürüyüşüne çağrı yaptı.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-05-22 15:21:03
TIMETURK / Haber Merkezi
Timetürk'ün kurumsal olarak destek verdiği ve kurucuları arasında yer aldığı Çözüme Evet Koalisyonu, 26 Mayıs Pazar günü, saat 14.00'de Saraçhane Parkı'ndan Beyazıt Meydanı'na yapılacak olan yürüyüş öncesi ilk imzacıların ve destekçi kurumların temsilcileri ile bir basın toplantısı gerçekleştirdi.
Çözüme Evet Koalisyonu, PKK Lideri Abdullah Öcalan tarafından yaratılan çözüm sürecine ilişkin aralarında Akil İnsan Komisyonu temsilciler, yazarlar, sanatçılar, gazeteciler ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin katılımıyla İnsani Yardım Vakfı (İHH) Merkezi konferans salonunda basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, Akil İnsanlar Komisyonu "Doğu Anadolu" Heyeti üyesi Abdurrahman Dilipak, gazeteci Roni Margilues, sanatçı Kerem Kabadayı, Demokrasi ve Özgürlük Hareketi üyesi Yaman Yıldız, Hak-İş Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Paçal, İHH üyesi Gülden Sönmez, yazar-şair Ahmet Mercan, Kafkaslar Forumu üyesi Kuban Kural, Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu temsilcisi Yıldız Önen, Sivil Dayanışma Platformu üyesi Hasan Avşar, Beyaz Hareket Derneği yöneticisi Aydın İnci ve DSİP Genel Başkan Yardımcısı Şenol Karakaş konuşmacı olarak katıldı.
'Çözümü engelleyecek ve hiçbir provokasyona izin vermeyeceğiz'
Moderatörlüğünü Küresel BAK temsilcisi Yıldız Önen'in yaptığı toplantıda ilk söz alan DSİP Genel Başkan Yardımcısı Şenol Karakaş, Çözüme Evet Koalisyonu'nun kurulmasına ilişkin bilgilendirmede bulundu. Sürecin, Türkiye cezaevlerinde 68 gün süren ve PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın çağrısıyla son bulan açlık greviyle başladığını söyleyen Karakaş, "Hükümet ve İmralı'da yapılan görüşmelerin ardından 30 yıllık savaşın gidişatı değişti ve yumuşama meydana geldi" dedi. Batıda yaşayan vicdanlı ve farklı siyasi kimliklere sahip insanların bir araya gelerek Çözüme Evet Koalisyonu'nu kurduğunu ifade eden Karakaş, "Batıdan, halk kardeşliğinden yana olanlar olarak bir araya geldik. Çok hızlı bir şekilde örgütlendik" dedi. Çözüm süreci devam ederken devlet içerisinde "savaştan beslenen derin yapıların" provokasyonlar yapabileceğini belirten Karakaş, "Çözümü engelleyecek ve hiçbir provokasyona izin vermeyeceğiz" diye konuştu.
'Barış Treni yola çıkacak'
Kürt sorununun çözüm süreci ile ilgili İnsani Yardım Vakfı (İHH) adına konuşan avukat Gülten Sönmez ‘’İnsanların artık acı çekmesini istemiyoruz. Herkesin nerde yaşarsa yaşasın onurlu bir şekilde adalet üzerine ve kendi kimliği ile ilgili hiçbir problem yaşamadan bu topraklarda yaşamasın arzu ediyoruz. Bu nedenle Çözüme Evet Koalisyonuna bu düşünceye sahip çözüm sürecini destekleyen herkesi de bunun bileşenleri olarak kabul ittik. Çözüm isteyen her yapı her kesim bu koalisyonunun bir parçası. 26 Mayıs 2013 Pazar günü saat 14.00’te Saraçhane Parkında buluşup Beyazıt’a yürüyeceğiz. Herkesi bu yürüyüşe davet ediyoruz. Daha sonrasında da bir barış treni harekete geçecek. Bu barış trenine Türkiye’yi temsil eden temsilciler binecek. Öncelikle Trakya’da yürüyecek barış trenimiz. Daha sonra da Diyarbakır’da son bulacak bir tren yolculuğu gerçekleşecek. Türkiye’nin topraklarında yaşayan tüm kültürlerin kimliğini temsil eden temsilciler olacak” dedi.
'Evrensel barış dili yakalanmalı'
Akil İnsanlar Komisyonu "Doğu Anadolu" Heyeti üyesi Abdurrahman Dilipak da yaşanan süreçten sorumluluk duyan herkesin destek vermesi gerektiğini söyledi. Süreç karşısında barış dili kullanılması gerektiğini; ancak muhalefet dilinin barış dili olmadığını vurgulayan Dilipak, "Evrensel bir dili benimsemek gerekir. Dilimizin etnik bir grubu değil, bütün etnik yapıları kapsaması gerekir" dedi. Sürecin doğru yönde ilerlediğini ifade eden Dilipak, "Meslek odaları ve baroların da sürece katılması gerekir. Ancak odalar ve barolar yeterli düzeyde destek vermiyorlar. Eksik kalıyorlar" diye konuştu. Devletin inkar ve asimilasyon politikalarını terk etmesi gerektiğini vurgulayan Dilipak, "Bu sorunu kökünden halletmek istiyorsak, devletçi, Kürtçü değil, ezilenden ve mazlumdan yana olmamız gerekir. Birlikte Türkiye'yi kucaklayalım. Barış geleceğimizdir. Barış Allah'ın adıdır benim için" diye konuştu.
Gazeteci Roni Margilues ise konuşmasında, "Bu toplumda hala barışı izah etmeye çalışıyoruz. Toplumda barışa karşı olanlar var" dedi. Yaşanan süreçten dolayı ne Kürt ne de Türk gençlerinin öldüğünü ve bu süreçte en büyük kazanımın bu olduğunu vurgulayan Margilues, "3 aydır kimse ölmedi. Anayasa nasıl çıkarsa çıksın, barış süreciyle Kürtlerin kimliği tanınmıştır" dedi. Barış sürecine karşı duran kimseler tarafından kullanıldığını belirttiği "Demokrasi olmadan barış olmaz" sözünü hatırlatan Margilues, "Bu sözün tamamıyla yanlış olduğunu düşünüyorum. Barışa atılan her adım demokrasiye açılan kapıdır. İki kavram da birbirini tamamlayan unsurlardır" dedi. Bölge halkının uzattığı ele batının da el uzatması gerektiğini vurgulayan Margilues, insan hayatına ve demokrasiye inanan herkesin bu sürece destek vermesi gerektiğini belirtti.
'Yeni anayasanın herhangi bir etnik gruba vurgu yapmaması gerekir'
Newroz'da Kürtlerin çok güçlü bir şekilde batıya mesaj gönderdiğini ifade eden sanatçı Kerem Kabadayı ise "Barış savaşan taraflar arasında yapılır. Türkiye'nin batısında barış için halkı sokağa dökmeliyiz. Kendimizi sokakta göstermeliyiz ve savaştan yana olanların barıştan yana olanları görmesi gerekir" dedi. Demokrasi ve Özgürlük Hareketi üyesi Yaman Yıldız da "Barışı, AKP'ye bırakacak değiliz. Hep beraber barışı getireceğiz" dedi. Barışı, alışverişe dönüştüren ve karikatürize edenlerin barışa saygısızlık ettiğini belirten yazar-şair Ahmet Mercan ise, "Devlet şimdiye kadar yanlış bir akıl kullandı. Devletin aklı, insan aklı kadar çalışmadı. Devletin yanlışını gördü ve bu yanlıştan döndü. Barışın kalıcı olması için, yapılacak yeni anayasanın herhangi bir etnik gruba vurgu yapmaması gerekir. Ancak böyle barış kalıcı hale gelebilir" dedi. Sivil Demokrasi Platformu üyesi Hasan Avşar ise sürecin olumlu bir şekilde sonuca varması durumunda Türkiye'nin Ortadoğu'da ve Avrasya'da en önemli güç haline geleceğini belirtti. Süreç karşısında yaşanacak provokasyonlarda sağduyunun öne çıkması gerektiğini belirten Avşar, "Yeni anayasa revize değil, tamamen sıfırdan demokratik ve sivil bir anayasa olursa çatışmalı bir ortamdan kurtulabiliriz" dedi.
'Devlet 90 yıllık tarihiyle yüzleşmelidir'
Hak-İş Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Paçal konuşmasında, "Çok kritik bir tarihsel momentten geçiyoruz. Devlet 90 yıllık tarihiyle yüzleşmelidir. Bu topraklarda insanı ve tarihiyle yüzleşerek toplumsal barışı sağlanmazsa toplumsal zenginliğini kaybeder" dedi. Gençler adına toplantıya katıldığını belirten Beyaz Hareket Derneği'nden Aydın İnci ise "Hayata dolu dolu bakmak istiyoruz. Gençler olarak, yaşanan süreçten umutluyuz. Barış bize uzak değil. Herkesin elini taşın altına koyması gerekir" ifadelerini kullandı.Sivil Dayanışma Platformu adına konuşan Hasan Avşar, mayasında barış olan toplumun barış istediğini ve bunun gerçeklşemesi durumunda büyük Türkiye hedefinin yakalanacağını ifade etti. Kafkas Forumu'ndan Kuban Kural da "Hepimiz barışın muhataplarıyız ve süreç karşısında inisiyatif almalıyız. Barışı hepimiz birlikte inşa edeceğiz. Türk-Kürt barışı değil, herkesin barışı olması için herkesin inisiyatif alması gerekir" diye konuştu.
Basın toplantısı konuşmaların ardından son buldu
SON VİDEO HABER
Haber Ara