Dolar

34,8748

Euro

36,7125

Altın

3.040,66

Bist

10.115,82

Dünya gelirinin yüzde 3’ü iklim değişikliğini önleyebilir

Nobel ödüllü Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin Başkanı Pachauri, küresel gayri hasılanın yüzde 3’ünü kullanılarak küresel iklim değişikliğinin azaltabileceğini söyleyerek Gandhi’ye gönderme yaptı.

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-05-21 09:11:52

Dünya gelirinin yüzde 3’ü iklim değişikliğini önleyebilir


“Gandhi, ‘Eğer yanlış yönde ilerliyorsan, hızının hiçbir yararı yoktur’ der. Küresel safi hasılayı attırmak isterken doğal kaynakları korumazsak, yanlış yollarda ilerliyor olacağız ve katetiğimiz yolun hiçbir önemi kalmayacak. Oysa bu hasılanın yüzde 3’ü iklim değişikliğini önleyebilir.”

Nilay Vardar'ın Bianet'teki haberine göre Nobel ödüllü Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) Başkanı Dr. Rajendra Kumar Pachauri, İklim Değşikliği: Enerji, Çevre” konferansı için İstanbul'daydı. Enerji Ekonomisi Derneği'nin düzenlediği konferans Boğaziçi Üniversitesi'nde yapıldı.


"400 ppm çok büyük bir artış"

“Küresel ısınma bilimsel olarak tartışmasız bir gerçek” diyerek sözlerine başlayan Pachauri, küresel iklim değişikliğinin “doğal nedenlerle” gerçekleştiği bahanelerinin aksine tamamen insan faaliyetleri nedeniyle oluştuğuna dikkat çekti.
Sanayileşme sonrasında yaşanan değişimleri sıraladı:

“Küresel ortalama sıcaklığında son 60 yıldır artış var. Deniz suyu seviyelerinde artış var. Kuzey yarım küredeki buzulların erimesi ve bu erimenin okyanus su seviyesini arttırması söz konusu. Su seviyesindeki artış 17 santimetreye ulaştı.

"Özellikle küçük adalarda su seviyesinin yükselişi bir metrenin üzerine çıkmış durumda. Yeryüzünün en geniş alanı olan kuzey yarım kürenin kar örtüsünde azalma var. İnsan faaliyetleri nedeniyle 1950'li yıllardan beri yükselen sıcaklık artışı yüksek miktarda yağmur ve karı da beraberinde getiriyor.

“İnsan faaliyetlerinden kaynaklı küresel sera gazı emisyonları 1970 ve 2004 yılları arasında yüzde 70 oranında arttı. Bir hafta önce, yapılan karbondioksit konsantrasyon ölçümünde 400 ppm’ye çıktığı anlaşıldı. Bu rakam sanayileşmeden önce milyonda 280 ppm’ydi. Çok büyük bir atış söz konusu.”


"Tarım ve gıda güvenliği tehlikeye girecek"

“Hepimiz bu dünyadaki iklim değişikliğinden sorumluyuz” diyen Pachauri, küresel iklim değişikliğinin tahmin edilen olası etkilerini sıraladı:

“Karbondioksit konsantrasyonun artması fotosentezi etkiliyor. Bunun tarım üzerine olumsuz etkisi olacak. Afrika’nın bir takım bölgelerinde 2020’ye kadar tarımsal verimlilikte yüzde 30’a kadar varan düşüş yaşanacak. Çiftçiler, kendilerini geçindirmek için gıda bulamayacak, bu da beraberinde açlık ve yetersiz beslenmeyi getirecek.

"Gıda güvenliği de tarımsal etkinlik azaldığı için tehlikeye girecek. Milyonlarca insan deniz seviyesinin yükselmesiyle sel felaketi ile karşı karşıya kalacak. Kuzey denizindeki bölgeler fırtınalardan etkilenecek. Dağlarda kar azalacak, birçok hayvan yok olacak. Su kaynaklarına bağlı yaşayanlar karların ezilmesiyle bundan doğrudan etkilenecek.“


"Gelişmekte olan ülkeler etkilenecek"

1972 ve 2008 yılları arasındaki doğal felaketlerin yüzde 95’inden gelişmekte olan ülkelerin etkilendiğini hatırlatan Panchauri, erken uyarı sistemi ve altyapı eksiklikleri nedeniyle gelecekte de iklim değişikliğinden en çok bu ülkelerin etkileneceğini belirtti.

Panchuari, bu insanların mecburen başka ülkelere göç etmek zorunda kalacağını bunun da yasadışı mülteciliğe neden olarak “küresel mültecilik” kavramını ortaya çıkaracağını sözlerine ekledi.


"Yenilenebilir enerji şart"

Küresel ölçekte iklim değişikliği yaşanmasına neden olan ülkelerin bu konuda adım atması gerektiğini söyleyen Panchauri, 2030’a kadar küresel gayri hasılanın yüzde 3’ünün küresel iklim değişikliğini önlemeye yeteceğini ifade etti.

Panchauri, gelişmekte olan ülkelerin küresel iklim değişikliğine neden olan ülkelerin yolundan gitmesinin şart olmadığını belirterek yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmesi gerektiğini belirtti.


Haber Ara