ORSİAD: Meslek lisesi ve yüksekokul sayısı artırılmalı

Ostim Organize Sanayi Bölgesi Sanayici İşadamı ve Yöneticileri Derneği (ORSİAD) Başkanı Özcan Ülgener, meslek liseleri ve 2 yıllık meslek yüksekokullarının sayıca artırılıp gerekirse buraya gelen öğrencilerin desteklenmesi gerektiğini söyledi.

ORSİAD Başkanı Özcan Ülgener, yaptığı yazılı açıklamada, reel ekonominin can damarı sadece üretimin sürmesi değil bu sürecin belli bir kalitede devam etmesi olduğunu ifade etti. Eskiden ustanın, çırağını kapıdan kovsa bacadan girdiğini hatırlatan Ülgener, "Şimdi ise kapı açık ama ne giren var ne çıkan." dedi.
Nitelikli eleman açığı her geçen gün büyürken karşılarındaki sorunun
işsizlik değil iş bilmeyen ya da beğenmeyen eleman sorunu olduğuna işaret eden Ülgener, "Organize Sanayi Bölgeleri olan ülkelerde işsizlik olmaz, olsa olsa yetişmiş ya da yetiştirilecek eleman sorunu olur. Her işi yapabilecek zihniyette ki işsizler yerine sadece bir işi layıkıyla yapabilecek kapasitede elemanlara ihtiyaç var. Eskiden taşra diye tabir edilen yerlerin sorunuyken günümüzde büyükşehirlerin de en önemli sorunu budur. OSTİM çalıştıracak eleman bulmakta zorluk çekerken işsizlikten bahsetmek hem abes hem de ekonomi hakkında yeterli bilgiye sahip olmamak demektir." ifadelerini kullandı.

"BİLGİ ALIŞVERİŞİ ÇOK ÖNEMLİ"

Özcan Ülgener, meslek liselerinin ve iki yıllık meslek yüksekokullarının özellikle sanayisi gelişen illerde sanayiciyle birlikte yönlendirilip bilgi alışverişinde bulunulmasının çok önemli olduğunu anlattı. Ülgener, şöyle devam etti:
"Meslek yüksekokullarının ve liselerinin sayısını artırmak kadar burada açılacak bölümlerin ya da verilecek derslerin üreticiyle bilgi alışverişi yapılarak sürdürülmesi önemlidir. Elbette ki müfredatı belirleyelim diye bir derdimiz yok, ama gelişen teknolojiye uyumlu, çözüm odaklı düşünen, profesyonel çalışma ortamına uygun, kişilik gelişimini tamamlamış ve en önemlisi bir dalda hizmet verebilecek niteliğe sahip gençlerin ekonomik sürece dahil olması artık reel ekonominin olmazsa olmazıdır. Üretmek sadece bir makinenin başında ve sonunda olmak değil bu makinenin ve üretim sürecinin bütün beklentilerini karşılayabilecek zihniyete sahip olunması esasına dayanmaktadır. Üretim sürecini bu pencereden görebilen bireylerle ülkemiz hem Ar-Ge hem de üretimde kalite prensiplerini fazlasıyla yansıtacaktır."