İsrail baskında uyarmadan saldırmış
Mavi Marmara Davası’nın duruşmasında müştekiler baskında uyarılmadan saldırıya uğradıklarını, telsizlerden one minut ve mehter sesi eşliğinde alaycı ifadeler duyduklarını açıkladı...
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-05-20 15:26:04
İsrail'in Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine uluslar arası karasularda saldırı düzenleyerek 9 kişiyi katletmesi ile ilgili davanın üçüncü duruşması başladı. Duruşmada müştekilerin ifadeleri alınıyor.
Mavi Marmara Davası'nın 3. duruşmasının görüleceği saatlerde; Çağlayan Adliyesi'nde Mavi Marmara dostları buluşacak. Adliye önünde; gemide hayatını kaybedenlerin yakınları, Mavi Marmara gönüllüleri, Filistin dostları, İHH gönüllüleri, yazarlar, gazeteciler bir araya gelecek.
Etkinlikte İsrail'in kanun dışı eylemleri ve sistematik hale getirdiği hak ihlalleri anlatılacak.
YILDIRIM: YENİ DAVALAR AÇILACAK
Filistin'e insani yardım götürürken İsrail askerlerinin saldırısı sonucu 9 kişinin hayatını kaybettiği Mavi Marmara gemisiyle ilgili davaya Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde devam edildi. Duruşma öncesi basın mensuplarına açıklama yapan İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) Başkanı Bülent Yıldırım, İsrail'in Filistin'e yönelik ablukası kaldırılıncaya kadar mücadeleye devam edeceklerini ve asla davadan vazgeçmeyeceklerini belirterek,"İstediğimiz sonuç çıkmazsa meydanları nasıl doldururuz bütün dünya görür." dedi.
Duruşma öncesi adliye önünde toplanan yüzlerce kişi İsrail aleyhine sloganlar attı. Filistin bayrakları taşıyan göstericiler tekbir getirerek 'Katil İsrail hesap verecek' şeklinde slogan attı. İHH'nın yanı sıra Özgür-Der de eyleme destek verdi. Grup adına basına açıklama yaparak davanın gelişimi ve sonrasında atılacak adımlar hakkında bilgi veren Bülent Yıldırım, "Mavi Marmara İsrail için sonun başlangıcı olacak." dedi.
Uluslararası mahkemelerde ve Türkiye'de açılan davalardan asla vazgeçmeyeceklerinin altını çizen Yıldırım, kimsenin de vazgeçmeye hakkı olmadığını belirtti. İsrail'in özür sürecine atıfta bulunan Yıldırım, "ikili anlaşmalar yapılıyor. Bu anlaşmalar sonunda ikili ilişkiler düzelecek, normalleşecek, bu davalardan vazgeçilecek. Buna hiç kimsenin hakkı yok. Buna Türkiye ve dünya halkları buna izin vermeyecektir." ifadesini kullandı.
İsrail'e karşı hukuki yolları sonuna kadar kullanacaklarını belirten Yıldırım, Filistin'e uygulanan ambargo gibi hukuk yolları ile İsrail'i abluka altına almaya devam edecekleri mesajını verdi. Yıldırım, "Öyle davalar açacağız, öyle eylemler yapacağız ki hiç biriniz işgal ettiğiniz topraklardan dışa çıkamayacaksınız." değerlendirmesinde bulundu. Yıldırım, dava sonunda tutuklama kararı çıkmaması durumunda bu mahkemelerin tarafsızlığından şüphe edileceğini açıkladı.
'İSTEDİĞİMİZ KARAR ÇIKMAZSA MEYDANLARI DOLDURURUZ'
Yıldırım, yargılama sürecinin sonrasına ilişkin açıklamalarda da bulunarak, "İstediğimiz sonuç çıkmaz, İsrailliler affedilirse, bu katliamı işleyen İsraillilere biraz göz kırpılırsa o zaman da meydanları nasıl dolduracağımızı bütün dünya görecektir." dedi. Davadan asla vazgeçme niyetinde olmadıklarını belirten Yıldırım, abluka kalkmadan asla ilişkilerin düzelmesini de istemediklerini söyledi.
Davanın avukatlarından Ramazan Arıtürk de uluslararası boyutu olan böyle bir davada insani yardım taşıyan gemilere yapılan saldırıların uluslararası anlamda karşılığını bulmaması durumunda, bundan yapılacak yardım çalışmaları ve yardım gönüllülerine yapılacak saldırıların hukuki zemininin hazırlanmış olacağını kaydetti.
Adliye önünde açılan dev bir Filistin bayrağı da göstericiler tarafından bir süre taşındı.
MÜŞTEKİ İFADELERİ ALINIYOR
Mavi Marmara davasında ifade veren mağdur, baskın sırasında telsizlerde mehter marşı ve 'one minute' sesleri eşliğinde Türkiye'yi aşağılayan ifadeler duyulduğunu söyledi.
Mavi Marmara gemisine İsrail tarafından düzenlenen baskına ilişkin İsrail askeri yetkilileri hakkında açılan davaya devam ediliyor. İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, İstihbarat Başkanı Amos Yadlin ve Hava Kuvvetleri Komutanı Avishay Levi katılmadı. Bazı mağdur ve müştekiler ile tarafların avukatlarının hazır bulunduğu duruşmada sanıkları, İstanbul Barosu tarafından atanan avukat temsil ediyor.
Duruşmada dinlenen müşteki Hüseyin Oruç, hiçbir uyarı yapılmadığını, doğrudan İsrail askerlerinin saldırılarına maruz kaldıklarını söyledi. Telsizlerden mehter marşı ve 'one minute' sesleri eşliğinde Türkiye'yi aşağılayan ifadelerin duyulduğunu belirten Oruç, "Saldırıda yaralananlar koridorlara sığmıyordu. Çok kötü bir ortam oluştu. Dışardan silah sesleri geliyordu. Ayrıca İsrailli yaralı askerlere birşey olmasın diye vakıftan arkadaşlarımızı hemen yanlarına gönderdik. Buna rağmen İsrail askerlerinin bize karşı sert bir tutumu vardı." dedi.
Duruşma, müşteki ve mağdurların ifade vermesiyle devam ediyor.
CEZA İSTEMLERİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, İstihbarat Başkanı Amos Yadlin, Hava Kuvvetleri Komutanı Avishay Levi hakkında "Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme suçuna azmettirmek" suçundan 9 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ile "mala zarar vermeye azmettirmek", "yağma suçuna azmettirmek", "eziyet suçuna azmettirmek", "haberleşmenin engellenmesine azmettirmek", "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçuna azmettirmek", "yaralama suçuna azmettirmek" ve "silahla yaralama suçuna azmettirmek"ten toplam 18 bin 32'şer yıla kadar hapis cezası isteniyor.
SON VİDEO HABER
Haber Ara