Avrupa Birliği Komisyonu'nun iyi yolda olduğunu söylediği Yunanistan'daki ekonomik ve mali krizin ceremesini gençler çekiyor. Gençler arasındaki işsizliğin dramatik boyutlara vardığı Yunanistan'da genç Yunanların üçte ikisi boşta. Toplam işsizlerin çalışabilir nüfus içindeki oranı ise yüzde 27'yi buluyor. İşsiz gençlerin durumunun toplum hayatı üzerindeki olumsuz etkileri her yerde kendini hissettiriyor.Uzmanlar ve sendikalar, rekor düzeye çıkan işsizliğin toplum hayatı üzerindeki tahripkar etkileri karşısında sürekli uyarıyorlar. Kriz patlak vermeden önce düşük ücretli işlerden yakınan ve kendilerini "bin euroluk nesil" olarak tanımlayan Yunan gençleri şimdi o günleri bile mumla arıyorlar. 15-24 yaş grubundaki gençlerin yüzde 60'ı işsiz.
Atina Üniversitesi Siyasi Bilimler ve Sosyoloji Fakültesi öğretim üyelerinden Profesör İlyas Katsoulis, Yunan ve dünya istihdam piyasasının son on yılda geçirdiği krizleri ve işsizliği önleyici reformların sonuçlarını karşılaştıran bir araştırma yapmış. Katsoulis ülkesi açısından durumun son derece vahim olduğunu söylüyor.
Kısır döngü
"İyi eğitim almış genç nesil kendini toplum dışına itilmiş hissediyor", diyen Katsoulis sözlerini şöyle sürdürüyor: "Uzun süredir işsiz olanların sayısı da oldukça yüksek. Tam bir kısır döngü. Ülkemizin asıl kriz ortamında bu gençlere ihtiyacı var. Ama toplum, onlara yeteneklerini kullanma imkanı tanımadığı için kriz daha da derinleşiyor. Çoğu çareyi yurt dışına çıkmakta görüyor. Böylesi ülkemiz için de hayırlı. Çünkü dışarıya gidenler ilerde ülkelerine bilgi ve tecrübelerini artırmış olarak dönüyorlar."
Profesör Katsoulis, uluslararası araştırmalara göre, göç veren ülkelerin de en az göçmenleri kabul eden ülkeler kadar işgücü göçünden karlı çıktığını belirtiyor. Ancak Yunan gençlerinin çalışmak için Kuzey Avrupa, ABD ve Arap ülkelerine gitmesini 'beyin göçü' olduğu gerekçesiyle eleştiren uzman ve yorumcular da var.
Onlardan biri de, ABD'de yüksek öğrenim gören iktisatçı ve gazete sahibi Yorgo Kirtsos. Kirtsos, Yunan Skai televizyonuna verdiği demeçte, yerli ve yabancı politikacıların krizin sosyal sonuçlarına aldırmadan Yunanistan'a kemer sıktırdıklarını söyledi.
Emekli de çalışmak istiyor
Yunanistan'daki orta sınıfın eridiğini belirten Kirtsos, nüfusun yaşlanmasından kaynaklanan ek yükü kaldırmalarının mümkün olmadığını belirtiyor ve ekliyor: "Yunanistan'da 3,7 milyon kişi çalışıyorsa, üç milyon kişi de emekli maaşı alıyor. Yakında beher çalışan başına bir emekli düşecek. Almanya ise rekor sayıda göçmen alıyor. Şayet ekonomi yeniden canlanırsa, Yunanistan'da düzelmenin semeresini görecek insan kalmayacak."
"Yunanistan'da şimdiye kadar ayaklanma olmadıysa, aile bağlarının sıkılığındandır", diyenler var. Yaşlı aile fertlerinin gerektiğinde çocuk ve torunlara para yardımı yapması Yunanistan'da normal karşılanıyor. Ekonomi yazarı Babis Papadimitriou, cömertliğin realiteler karşısında sınırlarına dayandığını belirtiyor. Papadimitriou, son beş yılda en az 65 yaşında olanlar arasındaki işsizliğin on katına çıktığını ve bunun da emekli maaşı yetmediği için çalışıp aile bütçesine katkıda bulunmak isteyenlerin arttığına işaret ettiğini söylüyor. Bu kadar çok yaşlının çalışmak istemesini zihniyet değişikliği olarak gören Papadimitriou, şimdiye kadar ev kadınlığı yapanlarda da aynı trendin söz konusu olduğunu ve kadınların da geçinemedikleri için çalışmak istediklerini ifade ediyor.
Adam kayırmacılık usandırıyor
Üç ortaklı Samaras hükümeti gibi Avrupa Birliği (AB) de durumun düzeleceğini ve gençlerin istihdam piyasasına kazandırılacağını söylüyor. AB fonlarından ayrılan 450 milyon euroyla belediyeler 100 bin gençle süreli iş sözleşmesi imzalayacak. Bu uygulamanın gençlerin durumunu düzelteceğine ise herkes inanmıyor.
Profesör Katsoulis, gençlerin oldum olası devlete fazla güvenmediklerini ve son yıllarda kaydedilen rekor işsizliğin, güvensizliği neden arttırdığını şöyle izah ediyor: "Yunan politikasından atamadığımız 'adam kayırmacılık' gençleri çaresizliğe sürüklüyor. Parti üyesi olmayanlar, devlet dairelerinde iş bulamıyor. Devlet kurumlarına güvenebilmeyi arzuluyorlar ama önlerine kayırmacılık engeli çıkıyor. Birçok Yunanlının hiddete kapılıp radikal partilere oy vermesinin asıl nedeni de zaten bu."
DW