Çelik'ten Kılıçdaroğlu'na: Büyük lokma ye, büyük laf konuşma
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, CHP'nin yüzde 50'den fazla oy alan AK Parti iktidarını dışarıda kötüleme şansının olmadığını anlaması gerektiğini söyledi.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-05-19 13:11:00
Korel Termal Otel'de gerçekleştirilen AK Parti Afyonkarahisar Eğitim Toplantısı'na katılan Çelik, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'na tavsiye bulundu. Çelik, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı Brüksel'deki temaslarında Beşşar Esed'e benzetmesiyle ilgili sözlerinden dolayı Sosyalist Parti Lideri Hannes Swoboda tarafından tepki gören Kılıçdaroğlu'nu "Büyük lokma ye, büyük konuşma" sözleriyle uyardı.
Çelik, "Kılıçdaroğlu Brüksel'de Sayın Başbakanımızı kötülemeye çalıştı. Ecdadımız ne demiş; 'Büyük lokma ye ancak büyük söz söyleme' der. 'Dil vardır vezir eder, dil vardır rezil eder'. Türkiye'nin itibarını zedelemeyen kimsenin hakkı yoktur. Türkiye'nin genelinde yüzde 50 oy almış iktidarın icraatlarını dışarıda kimsenin kötüleme şansın yoktur. Yoksa rezil olursun." dedi.
Hatay'da yaşanan olaylara değinen Çelik, burada bütün olaylarda aklı selimi tavsiye ettiklerini ancak fitne odaklarının boş durmadığını belirtti. Faruk Çelik, bu coğrafyanın etrafının fitne odaklarıyla dolu olduğunu ifade ederek, "Fıratın suyu uyur ancak fitne uyumaz. Fitne suyu uyumaz bizi meşgul edecektir. Buna karşı uyanık olmamız lazım. Esed, Suriye'de rejimin değişimine direniyor. Ölenlerin sayısı 100 bin kişiyi buldu. Suriye meselesi artık içi meselesi değil bir insanlık meselesi oldu. Uluslararası bir mesele oldu. Ancak, tepkileri söylemden öteye gidemiyor." diye konuştu.
"ÖZÜR DİLEYEN DEĞİL, ÖZÜR DİLETEN BİR ÜLKE OLDUK"
Faruk Çelik, Türkiye'deki sorunlu siyaseti sorumlu siyasete çevirerek Türkiye'yi dünyada sözü dinlenir bir ülke haline getirdiklerini anlattı.
AK Parti'nin 11 yıl boyuca en önemli icraatının siyaset kurumuna kazandırdığı değer olduğunu belirten Bakan Çelik, bu sayede siyaset kurumuna istikrar ve güven geldiğini kaydetti. Bunun sonucunda ülkenin ciddi kazanımları olduğunu kaydeden Çelik, şunları söyledi; "2002'den önce umudunu yitirmiş bir ülke tablosu bugün yerini dünyada söz sahibi olan bir ülke konumuna bırakmıştır. Ülkemizde ekonomi olumlu seyretmektedir. Derecelendirme kuruluşları artık 'yatırım yapılabilir' durumda olduğunu söylüyor. Kredimiz notumuz yükseldi. Terör belasını sonlandırmak noktasına geldik. Kendi iç meselelerini çözme durumundayız. Dışarıdaki başarılarımız Türkiye'yi sözü dinlenir bir noktaya getirdi. Başarıların altında bu başarıların altında siyaset kurumu ve siyasetçinin olduğu unutulmamalıdır."
Siyaseti milletin derdiyle dertlenen, sorunlara çözüm bulan sorunları torunlara bırakmayan bir alan olduğunu belirten Çelik, sorun olan siyaseti sorun çözen bir yapıya kavuşturduklarını anlattı.
Çelik, 2002 öncesinde güven vermeyen bir siyaset, IMF'nin yönettiği bir ekonomi, umudu kırılmış bir millet, yarını göremeyen bir Türkiye olduğuna dikkat çekerek, "Biz geldik, sonrasında siyasette istikrar, hamasetten uzak ekonomi yönetimi umudu yetişen millet ve geleceğe umutla bakan bir ülke ortaya çıktı. Özür dileyen değil özür dileten bir ülke olduk." şeklinde konuştu.
Türkiye'de siyasetin yıllardır şahsi ikballer için yapıldığını bildiklerini, siyasetin millet adına değil şahıs adına yapılmasından dolayı milletin siyaset kurumuna güveni kalmadığını belirten Çelik, Türkiye'yi 52 yıllık dışa muhtaçlıktan kurtardıklarını dile getirdi.
(CİHAN)
SON VİDEO HABER
Haber Ara