Dolar

34,8691

Euro

36,7563

Altın

3.047,74

Bist

10.147,21

Haberal'ın savunması: Gizli başkan değilim!

Ergenekon davasının milletvekili sanıklarından Mehmet Haberal, esas hakkındaki mütalaaya karşı verdiği savunmasında 'Ben doktorum. Gizli bir şey yapmadım' dedi...

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-05-17 14:48:10

Haberal'ın savunması: Gizli başkan değilim!


"Ergenekon" davasında tutuklu yargılanan CHP Milletvekili Mehmet Haberal, esas hakkındaki mütalaaya ilişkin savunmasını yaptı.

Ajanslarda yer alan habere göre, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada konuşan Haberal, tutukluluğunun 50. ayında olduğunu belirterek, "4 yıl 1 aydır tutukluyum. Ben cerrahım. Hafta 3-4 organ nakli ameliyatı yaparım" dedi.

Tutuklanmasından 356 gün sonra mahkemede sorgusunun yapıldığını ifade eden Haberal, "Mütalaada, iddianamede ne yazılmışsa aynısı var. 'Acaba yargılama yapılmadı mı, tanıklar dinlenilmedi mi, suçsuzluğumla ilgili delil ortaya konulmadı mı' diye kendi kendime sordum. Kuvvetli şüphe neyse ben de öğreneyim" diye konuştu.

Kendisine mahkemede iddia makamıyla birlikte 185 soru sorulduğunu, cebir, şiddet, terör ve darbeyle ilgili sorular yöneltilmediğini ifade eden Haberal, bu tür konularla ilişkisi bulunmadığını söyledi.

Haberal, "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek" suçundan cezalandırılmasının istendiğini anımsatarak, "Ben teşebbüs etmiyorum" dedi.

Halk dilinde "Ya sayı saymayı bilmiyorsun ya da dayak yemedin" şeklinde bir tabir bulunduğunu anımsatan Haberal, "İddia makamı herhalde benim gibi darbeyi görmüş, yaşamış olsaydı bunları söylemezdi" şeklinde konuştu.

Haberal, 1960 ihtilali döneminde lise öğrencisi olduğunu, 1971 ve 1980'de de Hacettepe Üniversitesi'nde görev yaptığını ifade ederek, üniversitedeyken sıkıyönetim döneminde ülkeye nasıl katkı sağlayabilecekleri konusunda grup oluşturduklarını, toplantılar yaptıklarını, ancak haklarında herhangi bir işlem yapılmadığını söyledi.

Mehmet Haberal, "1982 Anayasası'na hayır" diyen yüzde 8'lik bölümde yer aldığını ifade ederek, 50 kişilik öğretim üyesi bir araya gelerek 1984'te de Aydınlar Bildirgesi'ni yayınladıklarını, sıkıyönetim olduğu için sorguya çekildiklerini, Hacettepe Üniversitesi'nin de kendisine en ağır cezayı vererek, profesör olmasına rağmen 6 yıl kadro açmadığını kaydetti.

"GİZLİ BAŞKAN DEĞİLİM"

"Darbe dönemlerinde mağduriyet söz konusuysa yaşadıklarım bunlar" diyen Haberal, Diyalog Grubu toplantılarında gizli başkanlık yaptığı iddialarını reddetti.

Haberal, "Ben hayatımda gizli hiç bir şey yapmadım. Her şeyi alenen yaptık. İddia makamının söylediği gibi benim gizli başkanlığım yok. Bunlar herkese açık toplantılar. Odun ateşinde ders çalıştım. İnsan ömrü kadar geçen bir sürede ülkemiz asrın medeniyet seviyesine ulaştı. Odun ateşinde ders çalışırken, bugün lazer kullanıyorum. Hukuk topaldır, yavaş gider ama sonunda hedefine ulaşır. Biraz hızlı gidemez mi? Adalet de sağlık da herkese gerekir" ifadelerini kullandı.

DANIŞTAY SALDIRISI

Danıştay saldırısının yıl dönümü olduğunu belirten Haberal, saldırıda ölen Yücel Özbilgin'i rahmetle andığını, ailesine başsağlığı dilediğini söyledi. Haberal, "Benim bu olayla ilgim yok" diye konuştu.

Dosyada yer alan telefon konuşmalarına da değinen Haberal, şöyle devam etti:

"Zaman zaman telefonla konuşmalarımız oluyor. Kullanmayacaksam o zaman telefon niye var? Herkesin kendine göre bir tarzı var. Kamran İnan'ın 'emriniz olur' diye kendine göre bir tarzı var. İddia makamı, bunun örgüt zinciri içinde olduğunu belirtiyor. Hurşit Tolon'un konuşma tarzını değiştiremem. Bedrettin Dalan, Amerika'dan Başkent Üniversitesi'nin santralini arayarak, kalbindeki sorun nedeniyle Amerika'da tanıdığım olup olmadığını soruyor. Sağlık sorunu için arıyor. Bunun örgütle ne alakası var? Ben doktorum. 24 saat sağlıkla ilgili bana ulaşan herkese cevap vermek zorundayım. Vermezsem, hipokrat yeminimi bozmuş olurum."

Cumhuriyet'in 80. yılı dolayısıyla Ankara'da yapılan mitinge de değinen Haberal, mitingde açılan "Ordu Göreve" pankartıyla bir ilgisi bulunmadığını söyledi.

Ecevit'in hastalığı

Eski başbakanlardan Bülent Ecevit'in, Başkent Üniversitesi Hastanesi'ndeki tedavi sürecine ilişkin hakkındaki suçlamalara da değinen Haberal, "Ecevit ekibimiz tarafından çok başarılı bir şekilde tedavi edildi. Tedavi ekibinde ben yoktum. Tedavisi sürerken liderler toplantısı bile yaptı. Merhum Ecevit ile ilgili işlemler tamamen belgelere dayalıdır. Başbakan'ı tedavi ettik, 6 ay daha Başbakanlık yaptı. 4,5 sene daha yaşadı. Beyin kanamasından öldü" bilgisini verdi.

Haberal, milletvekili olmasına rağmen tutuklu yargılandığını ifade ederek, "Dünyanın her ülkesinde milletvekili seçilenler serbest bırakılır. Sayın Başkan, ben sizin de vekilinizim" dedi.

Haberal savunmasının ardından Mustafa Balbay'ın elini tutup havaya kaldırarak, izleyicileri selamladı.

Duruşmaya öğle arası verildi.

Haber Ara