Dolar

34,8758

Euro

36,6247

Altın

3.023,15

Bist

10.099,10

Türkiye'nin dış politikasında yaşanan gelişmeler Zirve'de masaya yatırıldı

Türkiye'nin komşularıyla olan ilişkilerinin masaya yatırıldığı panelde, AB ile ilişkiler, Suriye meselesi, İran ile gelinen nokta, İsrail ile ilişkiler ve son olarak Reyhanlı'da yaşanan patlamalar konuşuldu.

Zirve Üniversitesi, Alman Friedr

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-05-16 15:30:41

Türkiye'nin dış politikasında yaşanan gelişmeler Zirve'de masaya yatırıldı
Türkiye'nin komşularıyla olan ilişkilerinin masaya yatırıldığı panelde, AB ile ilişkiler, Suriye meselesi, İran ile gelinen nokta, İsrail ile ilişkiler ve son olarak Reyhanlı'da yaşanan patlamalar konuşuldu.

Zirve Üniversitesi, Alman Friedrich Naumann Vakfı ve Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) işbirliğinde 'Ortadoğu'da Yaşanan Son Gelişmeler Işığında Türk Dış Politikası ve Avrupa Birliği ile İlişkiler' konulu panel düzenlendi. Doç. Dr. Gökhan Bacık'ın moderatörlüğünü yaptığı panele Cihan Haber Ajansı Genel Müdürü Abdülhamit Bilici, Star Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Doğan Ertuğrul, Kuzey Irak Duhok Üniversitesi'nden Bayer Dosky ve Zirve Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. İsa Afacan katıldı.

BİLİCİ: SURİYE'DEKİ MEZHEPSEL ÇATIŞMA TÜRKİYE'YE TAŞINMAK İSTENİYOR

Cihan Haber Ajansı Genel Müdürü Abdülhamit Bilici, Reyhanlı'daki patlama ile Suriye'deki mezhepsel çatışmanın Türkiye'ye taşınmak istendiğini ifade etti. Reyhanlı'daki yaşanan patlama ile Türkiye'nin Orta Doğu'ya dönük bakış açısında önemli bir sarsıcı etki yaşandığını dile getiren Bilici, Orta Doğu'ya bakış açısının yeniden gözden geçirme fırsatı vermesi gerektiğini belirtti. Reyhanlı'da yaşanan patlama ile Suriye'deki mezhep çatışmasının bir benzerinin Türkiye'ye taşınmak istendiğini vurgulayan Bilici, şunları kaydetti:

"Reyhanlı olayı, iki ülke bağlamında hem İran bağlamında hem Suriye bağlamında, ben şundan endişe ediyorum; Orta Doğu'ya ilk defa böyle ilgilenmeye başlanılmışken elitler, medya ve kamuoyu, eski algıların, eski önyargıların tekrar pekişme ihtimali beni çok endişelendiriyor. Burada hatta bir kamuoyu koçluğuna ihtiyaç var. Bunun gerçek olmadığını düşünüyorum. Türkiye'nin çıkarlarına uygun olmadığını düşünüyorum. Yapılmak istenilenlerden bir tanesi de Hatay'ın seçilmesi ve Reyhanlı'nın seçilmesi Sünni ağırlıklı bir yer. Sanki Suriye'deki mezhepsel temelli çatışmayı Türkiye'ye taşıma ve Türkiye'de patlatma gibi bir alt hedef maalesef beni çok ürkütmüş durumundu."

Türkiye'nin Arap Baharı ve Kürecik'te kurulan NATO Radar Sistemi ile bir dayatma oluşturulduğuna işaret eden Bilici, "Türkiye öncesinde Mübarek ile de Mısır halkıyla da Esed'le de Suriye halkıyla da işte Kaddafi'yle de Libyalılarla iyi ilişkiler götürebiliyordu. Arap Baharı Türkiye'ye artık seçebileceksin dendi. Türkiye de bir taraf tutmak durumunda kaldı. Demokratikleşen bir ülke, AK Parti kendi serüvenini inkar etmiş olurdu eğer diktatörlükler tarafını seçse. İran konusunda çok önemli bir kırılma yaşandı. İran'la ilişkilerimiz çok iyiydi. Brezilya ile beraber önemli bir girişimde bulunduk fakat Türkiye'ye bir dayatma geldi. Zor bir durumdu. Yine bir seçme zorunluluğu, Kürecik'teki NATO Radar Sistemi. Bunu kabul etmezse Türkiye Batı ittifakından kopmuş gibi ilan edilecekti. Türkiye burada da bir karar vermek zorunda kaldı. Tabi bunun artıları ve eksileri oldu." diye konuştu.

"HÜKÜMETİN SURİYE POLİTİKASI HALKTAN DESTEK GÖRMEDİ"

Hükümetin Suriye politikasının vatandaşın beğenisini kazanmadığını belirten Bilici, yapılan anketlerde yüzde 30'un üzerinde destek verilmediği bilgisini verdi. Bilici, "Suriye, her şeyi allak bullak etti. Orta Doğu'da, dış politikada ve genel olarak kredileri tüketen bir soruna dönüşmüş oldu. İşin tuhaf tarafı Türkiye burada halkın yanında, değişimin yanında yer alarak belki doğru bir ahlaki tavır içinde bulunmuş olsa dahi izlenen politika halkın çok fazla beğenisini kazanamadı." diye konuştu. Gökhan Bacık ise Reyhanlı'da yaşanan patlamada ciddi sorunlar olduğunu belirterek, Suriye krizi üzerinde durdu.


Haber Ara