Bekir Bozdağ'dan Yargıtay'ın Dink kararına ve Alman yargısına eleştiri
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin Hrant Dink cinayeti davası sanıklarının 'suç işlemek amacıyla oluşturulan örgüt üyesi oldukları' kararını değerlendirdi. Bozdağ, "Yargıtay'ın bu kararı örgüt değil de suç için bir anlaşma
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-05-15 08:57:27
Bekir Bozdağ, Ankara'da TİKA Danışma Kurulu toplantısı esnasında gazetecilerin gündemle ilgili sorularını cevapladı. Yargıtay'ın Dink kararı ile Alman yargısını eleştiren Bozdağ, çözüm süreci için dava açan MHP zihniyetini sakat ve Devlet Bahçeli'nin korku pompaladığından söz etti.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin Hrant Dink cinayeti davası sanıklarıyla ilgili verdiği kararın hatırlatılması üzerine Bozdağ, cezanın bu yönüyle onaylanmasının diğer yönüyle de beraat kararının bozulması anlamına geldiğini, bundan sonra ilk derece mahkemesinin, Yargıtay'ın bu kararı değerlendireceği, uyup uymama yönünde bir karar vereceğini vurguladı. Bozdağ, "Burada karar içerisinde 'örgüt var mı yok mu' sorusunun, kamuoyunu tatmin edecek bir biçimde verilmesi son derece önemli. Mahkeme kararları eğer ortaya çıktıktan sonra soruları şüphesiz cevaplandırırsa o zaman tatmin edici demektir. Bütün soruların cevabı bulunmuş demektir. Ancak mahkeme kararı ortaya çıktıktan sonra insanların kafalarındaki sorular cevap arıyorsa o zaman karar bütün soruları cevaplandırmamıştır demektir. Örgüt konusundaki soruların yeterince cevaplandırmadığı kamuoyunun malumudur." değerlendirmesinde bulundu.
Yargıtay'ın bu kararının örgüt değil de suç için bir anlaşmanın varlığını tespit ettiğine dikkat çeken Bozdağ, "Tabii ilk derece mahkemesinin kararına göre sanıkların aleyhine bir karardır. Bundan sonraki kısmını ilk derece mahkemesinin yargılama sürecinde hep beraber göreceğiz." açıklamasını yaptı.
ALMAN YARGISINI ELEŞTİRDİ
Bekir Bozdağ, Münih'te devam eden NSU terör örgütü davasına ilişkin Alman yargısını eleştirdi. Münih Eyalet Mahkemesi'nden, yargılarken adil, tarafsız olması, maddi gerçeğin bütün boyutlarıyla ortaya çıkarılması ve sanıkların hak ettikleri ceza neyse buna çarptırılmasını isteyen Bozdağ, şöyle devam etti:
"Mahkemenin yargılama yaparken insanların mahkemeye şüphe duymalarına neden olacak usul ve kararlardan kaçınılmasını son derece önemli olduğunu hep ifade ettik. Ancak Münih mahkemesi başlangıçta bu yargılamaya gölge düşürecek pek çok karara imza attı. Eğer mahkeme gerekli yargılama sonucunda hak edilen cezayı verirse NSU başta olmak üzere bunun dışındaki aşırı örgütlere karşı adalet yoluyla verilmiş ciddi bir mesaj olacaktır. Eğer ceza adaletin gereği gibi tahakkuk etmezse şiddetten yana olan örgüt, kişi ve gruplara cesaret verici bir karar olacaktır. Mahkemenin suçluları cesaretlendirici değil, suça teşviki azaltıcı bir karar olmasını bekliyoruz."
ALMAN'A FARKLI TÜRK'E FARKLI UYGULAMA KABUL EDİLEMEZ
Öte yandan Bozdağ, Berlin'de 5 Türk'ün bir Almanı öldürmekten yargılandığı davaya cam kafes içinde getirilirken, NSU davası sanığının podyumda gibi rahat ortamda gösteri yapmasının Alman yargılamasına gölge düşürdüğünü hatırlattı.
Bozdağ, bunun insani olmadığı ve insan haklarına uygun olmadığını, eşitlik ilkesine aykırı, kabul edilemez bir yaklaşım olduğunu dile getirdi. Bu durumun Alman yargısının, katil olarak yargılanan Alman olduğunda, katil olarak Türk olduğunda bakışının başka olduğunu gösterdiğini kaydeden Bozdağ, "Bu yargı organlarının sanıkların aidiyetlerine, vatandaşlarına göre değiştiği bir adalet anlayışı hiç kimseye fayda vermez. Alman yargı makamları bu sakat, hukuksuz, keyfi uygulamaya dileriz son verirler. Son vermezlerse Almanya'nın yargı anlayışına ayrımcılığın ve ırkçılığın bulaştığının somut bir göstergesi olarak hafızalarımızdaki yerini koruyacaktır. Biz Türkiye olarak bütün davaları yakından takip etmeye devam edeceğiz." şeklinde konuştu.
"MHP'NİN ANLAYIŞI SAKAT"
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, MHP'nin çözüm süreci için çaba gösteren hükümet ve Akil İnsanlar için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na açtığı davayı da 'akla ziyan sakat bir anlayış' olarak niteledi. Bozdağ, "Çünkü dünyanın hiçbir yerinde terörü bitirmeye dönük çalışmaları suç, bu çalışmaları yapanları suçlu ilan eden sakat bir anlayış yoktur. Kan dursun, terör bitsin, gözyaşı dursun, analar ağlamasın, 30 yıldır ülkemizi meşgul eden terör belası artık yok olsun diyen bir çalışmayı yapanları suçlu ilan eden bir anlayışı ben milletimizin aklı selimine, sağduyusuna, vicdanına havale ediyorum. Bu hastalıklı kabul edilemez bir anlayış dünyanın neresinde görülmüş? Kanı durdurmak isteyen, göz yaşını dindirmek isteyen, terörü bitirmek isteyen insanları suçlu ilan eden ve bunların cezalandırmasını talep eden bir siyasi anlayışı dünyanın hiçbir yerinde görmüyoruz. Görmek de mümkün değil. Çünkü sağlıklı bir anlayış değil. Kaldı ki hükümetimizin çözüm sürecinde ortaya koyduğu irade, attığı adımlar anayasa ve yasalar çerçevesindedir. Hükümet anayasa ve yasaların görevi yerine getirmektedir. Biz adımlarımızı inanarak atıyoruz." dedi.
"BAHÇELİ KENDİNİ KORKULARINA REHİN ETMİŞ"
MHP lideri Devlet Bahçeli'ye de yüklenen Bekir Bozdağ, "Sayın Bahçeli kendi fikirlerini korkularına rehin etmiş durumda. Hür bir fikir sahibi değil. Adeta korkularını esiri olmuş, millet de kendi korkularına esir yapmak isteyen bir yaklaşımı var. Herkese korku pompalıyor. Ama Bahçeli ve arkadaşları korkuları ile yola devam edemez. Biz korkularla değil özgüvenimizle, cesaretimizle, Türkiye'nin ve Türk milletinin büyüklüğüne yakışır politikalarımızla yolumuza devam ediyoruz. Ama bizi kendi korkularına teslim olacak bir noktaya taşımaları söz konusu olamaz. Biz yolumuza devam edeceğiz." sözleriyle kararlılıklarını vurguladı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara