Dolar

34,8746

Euro

36,8188

Altın

3.049,29

Bist

10.123,32

'ABD'ye Başbakanlık hayaliyle gittin, bari dönerken utancından...'

MHP Lideri Bahçeli, Reyhanlı'daki bombalı saldırılarla ilgili, ''Türkiye çok yönlü bir saldırının pençesindedir. Sınır hattımız viraneye dönmüş, kaderine terk edilmiştir. Suriye merkezli saldırılar sabrımızı taşırma noktasına getirmiştir'' dedi.

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-05-14 11:15:59

'ABD'ye Başbakanlık hayaliyle gittin, bari dönerken utancından...'


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde meydana gelen saldırının ardından Başbakan Tayyip Erdoğan'ı sert bir dille eleştirerek, "Başbakan Erdoğan Türkiye'nin başından bir daha gelmemek üzere süratle gitmelidir. Amerika'ya giderken Başbakan hayaliyle gittin, bari dönerken utancından Başbakanlık görevinde ayrıl" dedi.

MHP lideri partisinin grup toplantısında konuştu.

Çözüm sürecine eleştirilerini yineleyen Bahçeli, Reyhanlı'daki saldırı için de Başbakan ve hükümete yönelik ağır ifadeler kullandı.

Bahçeli'nin grup toplantısındaki konuşmasında öne çıkan noktalar şöyle:


"Ülkemizin genel tablosuna baktığımızda dertler çoğalmıştır.

Reyhanlı'da olan hadisenin bölücülere sağlanan ayrıcalıklarla değerlendirildiğinde nasıl bir buhran içinde olduğunuzu görebiliriz.

Tüm çiftçilerimizin bu özel gününün öncelikle kutlarım. Özellikle AKP iktidarında çifçilerimizin sorunları daha da artmıştır. Başbakan çiftçilerimize gerekli desteği vermemiştir. Çünkü Başbakan'ın kalbi hırsızlar için atmış. Başbakan karanlık odaklarla işbirliğine gitmiştir.

Bu yılda tarım sektörünün büyüme hızı yüzde 3'tür. Hala çalışanlarımızın yüzde 26'sı tarım sektöründedir. 10 yılda tarımsal borçlar fırlamış. Çiftçimiz sadece banka borçlarını ödemek için uğraşmaktadır.

Çftçimizi heyecanlandıracak hiçbir iş yapmamaktadır.

Başbakan Erdoğan'ın böbürlenerek yaptığı işe bakın; çiftçilerimizi nasıl borçlandıracağını anlatmaktadır.

İşte bunu müjde olarak sunmuş. Bunu neredeyse takla atarak söylemiş. Faiz düşmüş de çiftçimiz traktörünü mü yenilemiş. Faiz düşmüş de tarım ürünleri para mı etmiştir. Faiz düşmüştür de çiftçimiz gemi mi almıştır.

Başbakan bir müjde verecekse çiftçilerimizin alın terini versin. dünyanın neresinde çiftçisinin borçlanan bir Başbakan var? Başbakan yüzde 1'lik faiz düşüşünden ne bekliyor?

Başbakan kararını vermiştir. MHP olarak hükümeti açıkça uyarıyoruz ki, kardeşlerimizi kandırmadan vazgeçsinler.

Çiftçilerimiz bu sefer kanmayacak. AKP'ye gerekli dersi verecektir. Bugünleri sizlere yaşatanları milletimizin yardımıyla nadasa bırakacağız.

Geçtiğimiz Cumartesi Reyhanlı'da son yılların en acımasız saldırısına maruz kalmıştır. Son açıklamalara göre 50 kardeşimiz hayatını kaybetmiştir. Bu olayı şiddetle, nefretle kınıyoruz.

Türk milleti yastadır. Vicdanlar infial haldedir. Reyhanlı'da kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum.

Türkiye bitmek bilmeyen bir kumpasın içindedir. Öfkemiz tarifsizdir. Elbette yaralarımızı saracağız. Kutuplaşmalara mahal vermeden bu işi çözmeliyiz. Her saldırıyı sineye çekecek değiliz. Biz Reyhanlı'daki olay meydana geldikten sonra dikkkatimizi buraya çektik. Edip Semih Yalçın'ın başkanlığında kurulan heyeti görevlendirdik.

Arkadaşlarımızın hazırladıkları raporlarda baktığımız zaman 10 kişinin de partimize mensup olduğu bilgisine ulaştık.

Endişeye kapılan vatandaşlarımız ilçeyi terk etmiştir. Büyük maddi hasar oluşan ilçede bir panik havası vardır.

Türkiye'nin egemenlik hakları çiğnenmiş. Bu çok ciddi bir zaaftır. Menfur saldırı sonrası yapılan açıklamalara dikkatle bakmak lazım.

İçişleri Bakanı patlamadan sonra yaptığı açıklamada saldırıyı yapanın El Muharebat olduğunu söylemişti.

Diğer sallama bakanları da aynı açıklamayı yapmıştı.

Net olan şey şudur; hükümetin kafası karışık. Yapması gereken şudur;

Bu bombalar içeri nasıl sokulmuş, MİT ne iş yapmış. Reyhanlı'daki kanlı saldırı bir an önce aydınlatılmalı. El Kaide bağlantısı gözden kaçırılmamalı.

Görülmektedir ki Suriye meselesi çıkmaza girmiştir. Dışişleri Bakanı ve Başbakan'ın konsepti iflas etmiştir. Bülent Arınç ve Beşir Atalay hala görevde kalacaklar mı?

Sınırımızı eleğe çeviren Başbakan ve ekibi bunun hesabını vermelidir. Başbakan'a göre 50 vatandaşımızı kaybettiğimiz saldırıyı konuşup tartışmak başkalarının ekmeğine yağ sürmek desin ama biz bu meselenin üstüne gideceğiz. Basına ambargo koyması nasıl bir demokrasi anlayışına sahip olduğunu göstermektedir.

AKP hükümeti iflas eden Suriye politikası yüzünden halkından özür dilemeli.

Başbakan Esad'a sövdükçe zararı Türkiye'ye olmuştur. Esad'la muhaliflerin hesaplaşmasına taraftar olan Başbakan Erdoğan Türkiye'yi ateşe atmıştır. Artık sabrımız taşmıştır. Eğitim uçağımız Suriye tarafında vurulmuş ve 2 pilotumuz şehit edilmiştir. Akçakale'ye Suriye tarafından atılan bomba 5 kardeşimizi öldürmüştür. Dün düşen uçağımız da şüpheleri daha da artırmıştır.

Sınır bölgelerimizdeki illerimiz ve ilçelerimiz adeta rehin alınmıştır. Başbakan, 9 Ekim 2012 Meclis konuşmasında şunları söylemiştir:

"Sınırın bu tarafındaki vatandaşlarımız güven içinde yaşıyor. Sınırın diğer tarafında kardeşlerimizin katledilmesine göz mü yumacağız?"

Başbakan Erdoğan, çok değil 7 ay önceki görüşleriyle aynı noktada mıdır? Bizi ne hale getirdi? Başbakan'ın Esad'ı hedef alan aslı astarı olmayan sözlerinin bizi ne hale getirdiğini gördü mü? Suriye'deki katliama daha fazla sessiz kalamayız derken, olacakları önceden görmüş müdür? Esad'a vallahi hesap vereceksin, zalim, yezid, cani, zalim gibi yutulamayacak ağır ifadeler bugüne kadar bir sonuç doğurmuş mudur?

Sayın Başbakan sen Türkiye'deki bebekleri katleden alçaklarla pazarlık ederken hiç mi yüreğin sızlamadı? Yoksa Banyas'taki bebekler Türkiye'deki bebeklerden daha mı kıymetli? Suriye'deki bebeklere sahip çıkarken ülkemizdeki bebeklerin faillerini ne zaman itiraf edeceksin? Bebeklerin katilleriyle barış ve çözüm konuşurken hiç mi vicdan azabı çekmedin?

Başbakan Erdoğan'ın elinden tuttuğu İmralı canisi 20 Ağustos 1987 tarihinde Mardin'de 4 aylık bebeğe kurşun sıkan canilerdir. 3 yaşındaki bebeği öldüren canilerdir. 19 Ağustos 1992 tarihinde kundaktaki bebeğe makinalı tüfekli saldıran şerefsizlerdir. 27 Eylül 2011 tarihinde Batman'da 26 haftalık hamile kadını ve doğduktan bir süre sonra bahtsız yavrunun kanlıları Başbakan'ın çözüm ortaklarıdır. Onlarca bebeği doğrayan, mermi saydıranlar Başbakan'ın pazarlık arkadaşlarıdır. Türk milleti boşu boşuna İmralı canisine bebek katili dememiştir.

Başbakan Erdoğan bunları unutmuştur, Banyas'taki bebeklere ağlamıştır. Bebek denince senin aklına Suriye'mi gelmektedir? Irak'ta öldürülen bebeklerin katilleriyle küresel projeler konuşmak hiç mi seni rahatsız etmemiştir? Başbakan Erdıoğan, Suriye'ye yüzümü dönersem şehitlerimizin yüzüne bakamam diyor. PKK'nın katlettiği bebeklerle ilgili sorgu ve sualin olmayacağını mı sanıyorsun? Cenab-ı Allah demeyecek mi bebek katilleriyle ne işler çeviriyordun? Hesap verirken de çözüm istismarını mı anlatacaksın? "Bebek katillerine sesimi yükseltmeyeceksem bu ülkenin hangi yüzle Başbakan'ı olacağım" diyen Başbakan Erdoğan Türkiye'nin başından bir daha gelmemek üzere süratle gitmelidir. Amerika'ya giderken Başbakan hayaliyle gittin, bari dönerken utancından Başbakanlık görevinde ayrıl."

Haber Ara