Risale-i Nur Sempozyumu'nun sonuç bildirgesi açıklandı

Bitlis'te düzenlenen 'Said Nursi ve Risale-i Nur' konulu sempozyumunun sonuç bildirgesinde, Eren Üniversitesi'nde Bediüzzaman Said Nursi Dijital Müze ve Kütüphanesi'nin kurulması ile Bitlis ve Risale-i Nurların telif edildiği Isparta'nın kardeş şehir olması istendi. Sempozyumda oturumların ardından Bediüzzaman Said-i Nursi'nin doğduğu yer olan Nurs köyüne gezi düzenlendi.

Bitlis Valiliği, Bitlis Belediyesi, Eren Üniversitesi, Risale Akademi ve AKAV'ın ortaklaşa düzenlediği 'İnsanlık İçin Medeniyetin Yeniden İnşası' eksenindeki arama konferansı ve Said Nursi Sempozyumu tamamlandı. Arama konferansı ve sempozyum sonucunda ortaya çıkan görüşler, 'Nurs Bildirisi' olarak kamuoyuna açıklandı.

Katılımcılar, Bitlis Eren Üniversitesi'nde Bediüzzaman Said Nursi Dijital Müze ve Kütüphanesi'nin kurulması ile Bitlis ve Risale-i Nurların telif edildiği Isparta'nın kardeş şehir olmasını önerdi.

Sempozyum sonucunda açıklanan 20 maddelik sonuç bildirgesinde özet olarak şunlara yer verildi: "İslam medeniyeti hakkı esas alır. İnsanlar arasında adil paylaşımı öngörür. İslam medeniyeti sevgi ve kucaklaşmayı hedefler. İnsanlar arasında çatışma ve nefreti reddeder. İslam, farklı kültür ve ulusları bir arada yaşatabilme noktasında tarihi tecrübeye sahiptir. Said Nursi, nefsin heveslerine uyulmasını ve sınırsız taleplerinin peşinden koşulmasını uygun görmez. Ruh ve kalbin tekâmülünü esas alır. Said Nursi, medrese ile tekkenin, modern zamanları temsil eden mektep kurumu ile sentezini önerir. Medresetü'z-Zehra adıyla projeleştirdiği bu eğitim sisteminde çok dilliliği savunur. Anadilde eğitimin önemine vurgu yapan Said Nursi, yaşadığı coğrafyada Arapça, Türkçe, Kürtçe başta olmak üzere farklı bölgelerde ise farklı dillerin, bu eğitim kurumlarında eğitiminin verilmesini gerekli görür. Said Nursi, iktisadi kalkınmanın temelinde bireysel girişimcilik ile yerinden yönetimlerin güçlendirilmesini öngörür. Said Nursi, özgürlük ile iman arasında bir zorunluluk ilişkisi kurar. Bu düşüncesini 'iman ne derece ziyade olursa hürriyet o derece parlar' ifadesiyle dile getirir. İstibdadın her türlüsüne karşı olduğunu tüm platformlarda ifade eder. Said Nursi, siyasal sistemde halkın iradesinin yönetime yansımasını esas alır. Said Nursi, toplum ve devlete karşı her zaman insan merkezli duruşu önceler. Said Nursi, kadının eğitimli ve bilgili bir anne olarak topluma daha çok fayda sağlayacağını ifade eder. Said Nursi, İslam'ın barış ve esenlik dini olduğunu belirtir. Batıda kurgulanan İslamofobya algısını değiştirmek için İslam'ın doğru yaşantıyla anlatılması gerektiğini savunur. Said Nursi yönetimlerde şeffaflığı esas alır, katılımcılığın gereği olan sivil toplum hayatını, cesaretlendirici uygulamaları destekler."