Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

ORSAM: Suriye çökene kadar savaş isteniyor

Suriye meselesini Reyhanlı saldırıları ışığında değerlendiren ORSAM Başkanı Kanbolat, 'Suriye’nin altyapısı çökene ve Suriye halkının yaklaşık üçte biri iç ve dış mülteci olana kadar savaşın sürmesi isteniyor.' diye konuştu.

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-05-13 10:59:00

ORSAM: Suriye çökene kadar savaş isteniyor


Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Başkanı Hasan Kanbolat, Reyhanlı saldırılarının, Suriye iç savaşında dönüm noktası olduğunu söyledi. Kanbolat, “Reyhanlı, Suriye savaşını daha fazla seyredemeyeceğimizi açıkça göstermiştir. Mültecilere yardım ile kendimizi avutamayız. Suriye savaşı komşu ülkelerin sivillerini de yakmaya başlamıştır.” dedi.

Cihan'da yer alan habere göre, ORSAM Başkanı Kanbolat, Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki saldırıları değerlendirdi. Beşar Suriyesi dizaynının son aşamasına başlandığını öne süren Kanpolat, “Suriye savaşında Baniyas önemli bir dönüm noktasıdır. Çünkü artık Beşar rejimi fiili sınırlarını belirlemeye başlamıştır. Tartus, Lazkiye vilayetleri ile Hama ve Humus vilayetlerinin batısından oluşan Beşar Suriyesi dizaynının son aşamasına başlanmıştır. Beşar yönetimi belirlediği yeni sınırlar dışındaki Sünni Arap bölgelerini artık kendi toprakları olarak görmediği için havadan bombardımandan da çekinmiyor.” diye konuştu.

Beşar Esad’ın amacının Özgür Suriye Ordusu’nun kontrolündeki bölgeleri yeniden kontrol etmek olmadığını ifade eden Kanpolat, şunları söyledi: “Özgür Suriye Ordusu’na mümkün olduğunca zarar vermek, savaşı kazanmalarını önlemek ve kendisine karşı öldürücü son darbeyi vurabilecek duruma getirmemektir. Beşar Suriyesi, Suriye’nin Doğu Akdeniz kıyılarını, Arap Şiilerini ve Hristiyanları kapsayacak. Güneyden Lübnan ve kuzeyden Türkiye’nin Yayladağı sınır kapısına dayanacak.”


“SURİYE, HEM IRAK HEM AFGANİSTANLAŞIYOR

“Görünüyor ki Suriye bir yandan Iraklaşıyor. Bir yandan da Afganistanlaşıyor.” diye devam eden ORSAM Başkanı, “Suriye Iraklaşıyor. Çünkü ülke din, mezhep ve etnik kökenlere göre ayrışmaya devam ediyor. Merkezî yönetim zayıfladı ve ülkenin bütününü kontrol edemez hale geldi. Savaş bitse bile fiilen ayrışmış bir Suriye ile karşı karşıya gelme ihtimalimiz giderek artıyor. Irak’taki gibi merkezî hükümeti zayıf, günde 10-100 kişinin etnik, din, mezhep kavgalarından hayatını kaybettiği bir Suriye’nin dizaynına doğru gidiliyor. Böylece yönetilebilir veya sürdürülebilir kaos yönetimi Irak’tan sonra Suriye’de de dizayn edilmeye başlandı. Oluşturulan denge Beşar gitmesin, muhalifler bitmesin ama iki taraf da yenmesin üzerine kurulmuş. Tankları delebilecek, savaş uçakları ve helikopterleri düşürebilecek omuzdan atılan teknolojik silahlar binbir türlü gerekçelerle muhaliflere verilmiyor. Suriye’nin altyapısı çökene ve Suriye halkının yaklaşık üçte biri iç ve dış mülteci olana kadar savaşın sürmesi isteniyor. Böyle bir çöküş gerçekleştikten sonra Suriye hava kuvvetlerinin ve silah altyapısının tamamen yok edileceği uluslararası meşruiyeti olan bir hava bombardımanı gerçekleşebilir." açıklamasını yaptı.

ORSAM Başkanı Hasan Kanbolat, bu durumun Bosna Savaşı ve Sırpların gerçekleştirdiği katliamlar sonrasında Sırbistan’ın hava bombardımanıyla çökertilmesi ile benzerlikler içerdiğine dikkat çekti. Kanpolat, amacın, güçlü bir merkezî yönetimin ve demokrasinin var olduğu bir Suriye değil, beli kırılmış, zayıf bir merkezî yönetimin olduğu ve fiilen parçalanmış, etnik, din, mezhep bağlantılı bölgelere ayrışmış bir Suriye’nin oluşturulması olduğunu vurguladı.


“İSRAİL’İN RAHATI İÇİN DİZAYN YAPILIYOR”

Böylece gölgedeki büyük oyuncu İsrail’i önümüzdeki elli yıl rahatsız etmeyecek, dişleri sökülmüş, uysal komşu dizaynı gerçekleştirileceğini savunan Kanpolat, Suriye’nin Irak’tan ayrıldığı noktanın, Suriye’nin Sünni Arap bölgelerinin Afganistanlaşma sürecinde olması olarak gösterdi. Kanpolat, “AB, ABD, Çin, Rusya Federasyonu, Kafkasya ve Orta Asya dahil olmak üzere dünyanın her yerinden gençler savaşa katılıyor. Yüzlerce farklı bakış cephede savaşıyor. Gerilla savaşı, silah kullanımı ve bakımı, bomba yapım teknikleri, savaş kuralları öğreniliyor. Dava arkadaşlıkları kuruluyor. Yaklaşık altı aylık bir eğitim yeni gerilla savaşları başlatmak ve yeni hücrelerin kurulmasını sağlamak için yeterli görülüyor. Suriye’nin Sünni Arap bölgelerinde sürdürülen savaş hızla kirleniyor. Savaş amacından sapıyor. İkinci Çeçenistan Savaşı’nda düşülen hataya doğru gidiliyor. Yani, haklı ve vatansever bir savaş görüntüsü bitirilmeye çalışılıyor. Haksız, anlamsız, Batı’yı tehdit eden, iç ve dış desteği giderek yok olan, kimyasal silah kullanmaktan çekinmeyen bir görüntüye getirilmek isteniyor. Bu durum Batı’nın, Ortadoğu’nun, Rusya Federasyonu’nun, Kafkasya’nın ve Orta Asya’nın Pakistanlaşmasının kapılarını aralar. Pakistanlılaşma ilk önce Suriye’nin komşularında ve sonra yakındaki komşu AB’de etkilerini göstermeye başlayabilir. Nitekim Kasım 2003 İstanbul saldırıları bu gerçeği bize göstermiştir. Kapılarını kapatarak selden kurtulan ev yoktur. Pakistan’ın Afganistan deneyimlerini almalıyız. Yani, Özgür Suriye Ordusu’nun düzenli ordu haline gelmesi sağlanmalıdır. Kontrol ettiği bölgelerde bulunan farklı grupların ellerindeki silahlar toplanmalı ve bütün silahlı gruplar tasfiye edilmelidir. Savaşın haklılığı ve vatanseverliğini gölgeleyecek bütün unsurlar ortadan kaldırılmalıdır. Bu adımlardan sonra bütün etnisite, din ve mezheplere saygı duyacak demokratik bir Suriye’nin inşasına başlanılmalıdır. Suriye savaşı yeni bir boyuta geldi. Savaşın uzaması ve kirlenmesi uzun vadede herkesi tehdit edecektir.” değerlendirmesini yaptı

Haber Ara