Arınç: (Çözüm süreci) Bir yerden kırıldı diyelim, başa döneceğiz
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, çözüm sürecine ilişkin, "Biz 'olacaktır' diye gidiyoruz ama bir yerden kırıldı diyelim tekrar başa döneceğiz. Her şeyi dört dörtlük yapmak, her şeye dört dörtlük tarih, saat verme noktasında değiliz. Yaptığımız iş, a
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-05-13 01:03:47
Arınç, İzmir'de Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından Hilton Oteli'nde düzenlenen '2023 Yolunda Engellerin Hoşgörü ve Diyalog Zemininde Çözümleri' konulu konferansta konuştu.
PKK terör örgütünün çekilmesi ve çözüm süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Arınç, "Bu ayrılıkçı terör son 30 yılımızla ilgilidir. Ben televizyonda konuştuğumda bazı gerçekleri anlattığım için eleştirildim. Türkiye'de kayıp bir nesil olduğunu söyledim. Maltepe Tapu Kadastro Meslek Lisesi'nde okuyan üç öğrenci vardı. Bunlar okulun yurdunda kaldı. Bunların isimleri Yakup, Durmuş ve Abdullah'dı. Üçü de dindar ve namaz kılan kişilerdi. Durmuş, Durmuş Yılmaz'dı Merkez Bankası Başkanı oldu. Yakup, Yakup İnce ise mühendis oldu ve yıllarca Mekke ve Medine'nin su işlerini yaptı. Şimdi üç kişinin bir araya geldiği noktada kader çizgilerini bakın. Abdullah ise Abdullah Öcalan'dı. Ben bunu söylerken Abdullah Öcalan'ı methetmek için söylemiyorum. Anadolu'dan gelen pırıl pırıl gençlerin o dönemde eline silahları aldığını bilirim. Nasıl birbirini boğazladığını bilirim. Bizi kardeş kavgasına farklı kanallara yöneltmek istediklerini bilirim" diye konuştu.
"TERÖRÜN KONUŞLANDIĞI ALANLARA OPERASYONLAR YAPILDI"
AK Parti hükümeti döneminde, terörün konuşlandığı alanlara operasyonlar yapılarak girildiğini ifade eden Arınç, terörün yok olmadığını ve halen sürdüğünü kaydetti. Teröre olan yerel gücün eksilmediğini aktaran Arınç, "Bizim dönemimiz dışında girilemeyen boğazlar girilemeyen yerler vardı. Son 3 yılda ne mağara ne boğaz kaldı. Her yere girildi. Şuan ki komuta kademesi, askerinin başında kalarak askerine destek verdi. Orgeneraller dahi askerinin başında kaldı. Ama terör bitmedi. Bu yüzden önemli iş örgütün eleman kazanmasının önüne geçmektir. Sadece dağa çıkan değil pek çok yerden destek var" şeklinde konuştu.
Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın 14 yıldır hapiste olduğunu hatırlatan Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü; "İlk yakalandığı Kenya'dan getirildiği zaman can havliyle 'ben size hizmet edebilirim, siz de beni kullanın' diyen bir adamdan acaba istifade etmek mümkün müdür diye düşündük, ayıp etmedik doğru yaptık. Akıllı olan da bunu yapar. O, orada duracak örgütü yönetecek, vahşetler devam edecek. Peki aksi mümkün mü? Aksi mümkün olacaksa bundan istifade etmemek ne kadar doğru? Bütün dünyada olduğu gibi gizli servisler olarak Öcalan'la irtibat kurmak ve kendisinin örgütle ilişkisini olumlu bir noktaya getirebilmek imkanı var mı diye düşünüldü, var olduğu görüldü. Temaslar devam etti. Milletvekilleri, BDP'liler devreye girdi, mesajlar gidip gelmeye başladı. 5 ay içinde çok olumlu beklediğimiz bir noktaya geldik."
"ÖNEMLİ OLAN GİTMELERİ"
Amaçlarının, Türkiye'de silahlı grupların kalmaması olduğunu vurgulayan Arınç, "Sırtlarında, ellerinde silahlarla geldikleri yerlerden gidiyorlar. Önemli olan gitmeleri. Önemli olan Türkiye'de artık silahlı grupların kalmaması. Bu bitecek mi, hayır. Bir de bunun 3. kademesi var. Silahlar sussun demiyoruz, silahlar susar, bir gün konuşur. Silahlar bırakılsın. Artık örgüt silahlı eylem yapmaktan vazgeçecek ve Türkiye'de siyaset yapma imkanı olanlar siyaset yapsınlar, fikirlerini söylesinler ve demokrasi içerisinde bize ne kadar aykırı gelse de şiddetin, silahın olmadığı bir yöntemle yola devam etsinler diyoruz. Gelinen nokta bize göre olumlu noktadır" diye konuştu.
"SÜRECİN AKIBETİ MERAKLA BEKLENİYOR"
Çözüm sürecine ilişkin herkesin meraklı bir bekleyiş içerisinde olduğunu dile getiren Arınç; "Birileri başka türlü gösterebilir. Bir sürü laf ebesi var, bir sürü ciyak ciyak bağıran adam var, sadece bağırıyorlar. Onların hiçbir ciddiyeti yok. Bütün şehit cenazelerinde iki şeyi duydum. Birincisi 'bunu yapan hainlere cezalarını verin'. İkincisi, 'ne yapın ne yapın bundan sonra kan dökülmesin, anneler ağlamasın, başka acılar olmasın'. Ama şunu duymadım; 'benim oğlum öldü, bütün askerler ölsün, bütün gençler ölsün, herkes yok olsun, benim başıma düşen ateş herkesin başına düşsün.' Hiçbir şehit yakını bunu söylemedi. Bu Türk milletinin asaletindendir. Cezalarını verme konusunda hükümet, devlet, emniyet, kolluk kuvvetleri her şeyi yaptı. Kimisi etkisiz hale getirildi, kimi yakalandı, kimi teslim oldu. Yapılabilen yapıldı ama iş bitmedi. İkincisini yapmamız lazım. Bu iş nasıl çözülecekse o yolda da hepimizin gayretli olması lazım. Hükümete güvenmek ama onu olumlu konularda yönlendirmek hepimize görevdir" dedi.
Dört aydan bu yana cinayet haberi duyulmadığına işaret eden Arınç, "Dört aydan beri bir cinayet haberi duymuyorsunuz diye üzülenler mi var bu ülkede? Sevinmemiz gerekmez mi) Herkeste memnuniyet var. Siz bundan niye uzaksınız? Siyasi sebeplerle veya başka şeylerle. Peki ama bu gerçekten olacak mı? Başka şansımız yok. Biz 'olacaktır' diye gidiyoruz ama bir yerden kırıldı diyelim tekrar başa döneceğiz. Her şeyi dört dörtlük yapmak, her şeye dört dörtlük tarih, saat vermek noktasında değiliz ki. Yaptığımız iş asimetrik bir iş. Savaş tabirini kullanmayacağım. Çünkü savaş halini onlar istiyorlar bu bizim terminolojimiz değil. Asimetrik dediğimiz şey, usullere uygun olmayan bir mücadelenin içindeyiz veya konvansiyonel silahlarla bu işi yapmıyoruz. Onların avantajları farklı, bizimkisi farklı." diye konuştu.
Teröristlerin Türkiye'den çıkma sürecinin tamamlanması için gereken tedbirlerin alındığını vurgulayan Arınç, bu işten zarar göreceğini düşünen terör örgütü destekçilerinin olabileceğini, bunların bir yerde bu işi sabote etmek isteyebileceklerini söyledi. Arınç, "Biz, doğru bildiğimiz yola devam ediyoruz. Şimdilik çözüm süreci konusunda ikinci aşama daha tamamlanmadı. Silahlı unsurların çekilmesi yeni başlamış olabilir. Bir süre daha devam edecek. Türkiye' de bin 800-2 bin civarında bunların bulunduğu biliniyor. Bunların şüphesiz her şey göz önünde tutularak dışarıya çıkışları bir kontrol mekanizması içerisinde gidiyor ama 1993-1995-2000'lerde yaşanan olayların yaşanmaması için ve bu çekilme sürecinin, Türkiye'den çıkma sürecinin tamamlanması için gereken tedbirler alınıyor. Bundan sonra tamamen silahlardan arındırılmak ve fikir siyaset yolunun açılmasıyla Türkiye'nin tekrar huzura kavuşması gelebilir." şeklinde konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara