Vural'dan Cihaner yorumu: AKP'nin susması son derece manidar

MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner hakkında verilen yargı kararı ile ilgili, "Milletvekillerinin hapiste olduğu AKP döneminde milletvekillerinin fezleke yolu ile zorla ifade almaya götürülmek istenmesi ve AKP'nin susması son derece manidar." değerlendirmesinde bulundu.

Oktay Vural, Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner hakkında verdiği 'zorla mahkemeye getirilme' kararını değerlendirdi. Vural, "Bundan önceki dönem içinde özellikle BDP'lilerin ifade vermemesi üzerine mahkemelerin talepleri olmuştu. O zaman Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin'di.
AK Parti, bu tip görüntülerin oluşmasına izin vermek mümkün değil demişti. Milletvekillerinin hapiste olduğu AKP döneminde milletvekillerinin fezleke yolu ile zorla ifade almaya götürülmek istenmesi ve AKP'nin susması son derece manidar. Anlaşılan o ki AKP, bu yönü ile bakıldığı zaman, bu milletvekillerini cezaevinde tutan iradeye sahip çıkan AKP, anlaşılıyor ki milletvekillerinin zorla ifadeye götürülmesi sürecinde de sessiz kalarak, bu konunun gelişmesini temin ediyor. Değerli milletvekilinin, bu eksende hukuka bir saygının gereği olarak ifade vermesi, ancak polis zoru ile milletvekilinin götürülmemesi konusunda Meclis Başkanı'nın gerekli girişimlerde bulunmasını temin etmeli." diye konuştu.

"ÇÖZÜM KOMİSYONU'NUN ADRESİ BELLİDİR"

Bir gazetecinin, 'Çözüm Sürecine İlişkin Kurulan Araştırma Komisyonu'nda İmralı ve Kandil'in de ziyaret edilmesi önerisi geldi. Komisyon Başkanı AK Parti Milletvekili Naci Bostancı da olabilir, dedi. Değerlendirmeniz nedir?' şeklindeki sorusu üzerine Vural, şunları dile getirdi: "Bu komisyon millet egemenliğine aykırı, siyasi ve hukuki meşruiyeti olmayan bir komisyondur. Terör örgütünün talebi üzerine oluşturulmuştur. Milletin talebi üzerine oluşturulmamıştır. Bunun bir çözüm süreci değil PKK'nın siyasallaştırılması süreci olduğu açıktır. Bu süreç içinde AKP ile PKK'nın Meclis'te kurduğu komisyonun tabi olarak adresleri bellidir. Bu adresler İmralı ve Kandil'dir. Zaten o irade doğrultusunda kurulmuştur. Çözüm ortaklarının bu görüşmeleri Komisyon vasıtası ile sürdürmesi, ortaya koydukları iradenin kaçınılmaz bir neticesi olacaktır. Naci Bostancı'nın, 'bu olabilir' ifadesi TBMM'de oluşan böyle bir iradenin Öcalan ve Kandil ekseninde bir görüşmenin yapılabileceğine mesnet teşkil etmesi utanç vericidir. MHP'nin böyle bir komisyonda bulunmamasının gerekçesinin haklılığını ortaya koyuyor. Bunu makul görmesi, milletvekili sıfatı ile ettikleri yemin ile bağdaşmaz."

"HADLERİNİ BİLSİNLER"

Başka bir gazetecinin, 'Naci Bostancı'nın (toprağı vatan yapan altında yatan değildir) sözleri ile ilgili ne diyeceksiniz?' sorusuna karşılık Vural, "Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak uğruda ölen varsa vatandır. Çanakkale geçilmez demeseydiler, Kurtuluş Savaşı'nı yapmasalardı, bu beyefendi bağımsız Türk milletinin iradesini ve egemenliğini nasıl kullanacaktı? Hadlerini bilsinler. Bu coğrafyayı vatan yapan irade elbette uğrunda canını verebilecek kınalı kuzular, şehitlerimiz ve gazilerimizin ortaya koyduğu bir irade ile oluşmuştur. Bu zihniyetin bu coğrafyayı vatan yapan değerlere bile saygısı olmadığı, milli Kurtuluş Savaşı ile Antep'te, Urfa'da, Maraş'ta işgalci zihniyete karşı mücadele etmiş ecdadımızın iradesini temsil etmekten uzak olduğunu ve bir batağın içine battıklarını göstermesi bakımında ilginçtir." diye konuştu.

Vural, 'Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda kamuda başörtüsü konusunda dört partinin de mutabakat sağladığı' yönünde çıkan haberlerin hatırlatılması üzerine ise o konuyla ilgili bilgisi bulunmadığını söyledi.